Emin Çölaşan FETÖ’yü neden destekledi? Fuat Uğur yazdı
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Sözcü yazarı Emin Çölaşan'ın FETÖ'yü nasıl desteklediğini yazdı.
Sözcü gazetesi ve Türkiye gazetesi arasındaki hesaplaşma
köşelerden devam ediyor. Bugün hem Cem Küçük hem de Fuat Uğur,
Sözcü'ye yüklendi.
Fuat Uğur, Emin Çölaşan'ın FETÖ ile ilgili yazısını ve verdiği bir
röportajı köşesine taşıdı. Uğur yazısından şu ifadeleri kullandı:
"Emin Çölaşan FETÖ’yü neden destekledi ve
savundu?” sorusunun cevabına gelince.
Erdoğan’ı ve AK Parti’yi devirmeyi öylesine takıntı hâline
getirdiler ki ruhlarını şeytana satmaktan çekinmediler. “Bizim
başaramadığımızı Fetullah’la ekibi başardı” sözleri zaten bunun bir
itirafıydı. Üstelik onları daha evvelden iyice silkeleyip bırakan o
şeytanla; FETÖ ile iş tuttular. Seçimle deviremezsen, darbe ile
devir.
İŞTE FUAT UĞUR'UN O
YAZISI
Sadece Sözcü gazetesinin tuttuğu Maocu artığı tetikçi değil, Emin
Çölaşan da Sözcü okurlarını ahmak yerine koyuyor.
Dünkü yazısında Fetullah Gülen aleyhine geçmişte yazdığı yazılardan
birer ikişer kuble alıp art arda dizmiş ve sormuş:
Sevgili okurlarım 1999 yılından bu yana bunları yazmışım ben ve
şimdi Ağır Ceza Mahkemesinde “FETÖ’cü olmak” ve “terör örgütüne
bilerek ve isteyerek yardım etmek”ten yargılanacağım. Siz olsanız
ne düşünürdünüz?
Sözcü okurlarının nasılsa inanacağından emin, yalanları peş peşe
sıralamaktan kaçınmıyor. Misal “FETÖ’cü olmak”tan yargılanacağını
söyleyerek yalan söylüyor. Oysa davanın iddianamesinde onunla
ilgili olarak “FETÖ’CÜ OLMAMAKLA BİRLİKTE bu örgüte yazılarıyla
bilerek ve isteyerek destek vermek, yardım ve yataklık etmekten”
dava açıldığını, bu nedenle yargılanacağını saklıyor.
DARBEDEN SADECE ALTI AY ÖNCE FETÖ’YÜ SAVUNDU
Ve hepsinden de önemlisi tüm geçmişte yazdıklarını peş peşe
sıralarken aşağıdaki satırları unutturacağını sanıyor:
“Şimdi Cemaati savunma zamanı”
"Fetullah ekibinin başka bir deyişle cemaatin, terörle ilgili
olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Şimdi piyasaya adına FETÖ
dedikleri en son terör örgütünü sürdüler (Fetullahçı Terör Örgütü).
Cemaati yok etmek amacıyla, durduk yerde, aslı astarı olmayan yani
bir dandik örgüt uydurdular. Hiç kimse bu sözde terör örgütünün
silahlı eylemi gerçekleştirdiğini bilmiyor! Devlet belgelerinde,
savcılık iddianamelerinde ve mahkeme kararlarında böyle bir bilgi
ve belge yer almıyor. Taktik çok ilginç! Hükûmete karşı olanları
terör örgütü ilan edeceksin…
Sevgili okuyucularım, “Demokrasi(!)” ile yönetildiği iddia edilen
bu ülkede muhalif gazeteler ve televizyon kanalları polis zoruyla,
baskınlarla ele geçirilip kapatılıyorsa (FETÖ medyasını; Kanaltürk,
Zaman, Bugün tv ve Bugün gazetesini kastediyor), bunun hesabı günün
birinde mutlaka sorulur. (15 Temmuz’u o vakitten biliyor olmalı)
Dünkü baskınlarda bir kez daha izledik. Medya kuruluşlarına
TOMA’larla saldıran, ahalinin üzerine (Oraya toplanan FETÖ’cüleri
işaret ediyor) biber gazı sıkıp coplayan, gazetecilere kelepçe
takan polis gücü en sonunda başarılı bir operasyonla(!) hedefleri
ele geçirdi ve AKP hükûmetine sağ salim teslim etti.”
“BİZİM BAŞARAMADIĞIMIZI FETULLAH’LA EKİBİ
BAŞARDI”
Nil Soysal’a bir röportaj veriyor bu arada Emin Çölaşan. Coştukça
coşuyor. Tarih ise 24 aralık 2013. Yani 17 Aralık yargı darbesi
yapılmış, 25 Aralık’a bir gün var. Çölaşan FETÖ ile müttefikliğin
temel taşlarını ihanete giden yol için döşüyor bu sözlerle.
Fetullahçı örgüt için bu röportajda “İyi ki varlar” demekten bile
kendini alamıyor:
Fetullah ekibinin; “Biz bu işin içinde yokuz” demesine inanmam.
Varlar ve iyi ki de varlar! Bizim başaramadığımızı onlar başardı!
Biz biliyorduk ama belgeler elimizde değildi. Onlar, devleti ele
geçirmiş olmanın avantajını kullandı.
Ama aynı kişi ardından hükûmetin polisi ele geçirdiğini de
söyleyebiliyor. Bu arada Emin Çölaşan’ın “Ordu kışlasına çekildi,
ses alamıyoruz” demesi de ayrı bir ibretlik söz, belirtmeden
geçmeyelim.
ÇÖLAŞAN’I DA HİKMET ÇETİNKAYA GİBİ HELVA
YAPTILAR
Şunu bilir şunu söylerim.
Geçmişte Fetullahçıların düşmanı gibi görünen pek çok kişinin daha
sonra FETÖ’cülerin en sıkı destekçisi olduklarını gözümüzle gördük
ve dinledik. Şahidiyiz.
Emin Çölaşan da onlardan biri. Tıpkı bir diğer kankası Hikmet
Çetinkaya gibi.
Kendisi Cumhuriyet gazetesinde ve kitap olarak Fetullah Gülen
hakkında tonlarla kitap yazmıştı. Ancak 17-25 Aralık süreci sonrası
Akın Atalay-Can Dündar ve ekibi FETÖ desteğiyle Cumhuriyet’i ele
geçirince Hikmet Çetinkaya bambaşka biri oldu. FFTÖ ve Fetullah
Gülen hakkında yazdıklarını tamamen unuttu. FETÖ’nün yan
kuruluşlarından biri olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV)
Başkanı Erkam Tufan Aytav onunla ilgili olarak “Hikmet Çetinkaya’yı
helva gibi yaptık” demişti.
Artık nasıl fonlandılarsa ve yola getirildilerse bilemiyorum,
gerçekten helva gibi olmuşlar, kulak memesi kıvamına gelmişlerdi
FETÖ açısından.
Bu yüzden Emin Çölaşan’ın 1999’da neler söyleyip yazdığının önemi
yok. Darbeden birkaç ay evvelinde söyledikleri ve yazdıkları
önemlidir. Onların ne olduğunu da yukarıda yeniden yayınladık.
Utanması olsa bu yazdıklarından dolayı en azından pişmanlığını dile
getirirdi. Belki de bunları nasıl olsa Sözcü okurlarına
yedirebileceğini düşlüyor.
FETÖ’YÜ PKK’YA UYARLAYALIM, NASIL OLUR?
Ben de onun gibi “Sevgili Sözcü okurları”na sorayım:
“Emin Çölaşan bu yazdıklarıyla FETÖ terör örgütüne alenen destek
vermiş olmuyor mu?”
Şöyle düşünelim.
Bugün biri Çölaşan’ın söylediklerini alıp FETÖ yerine PKK’yı
transfer etse ne olur? Öylesine vahim yani.
Başlıktaki “Emin Çölaşan FETÖ’yü neden destekledi ve savundu?”
sorusunun cevabına gelince.
Erdoğan’ı ve AK Parti’yi devirmeyi öylesine takıntı hâline
getirdiler ki ruhlarını şeytana satmaktan çekinmediler. “Bizim
başaramadığımızı Fetullah’la ekibi başardı” sözleri zaten bunun bir
itirafıydı. Üstelik onları daha evvelden iyice silkeleyip bırakan o
şeytanla; FETÖ ile iş tuttular. Seçimle deviremezsen, darbe ile
devir.
Ahlaksızlıkta ve vatana ihanette mutabakatın diğer adıydı bu.