Elif Çakır günün yazarı
Gazeteci, yurttaşı olduğu ülkeyi kimin yönettiğiyle ilgilenmez… Gazeteci ülkenin nasıl yönetildiğiyle ilgilenir…
Benim canım meslektaşlarım…
Biliyorum ki iktidara yakın duranlarınız bu yazının başlığı okur okumaz bana saydırdınız…
Ama lütfen sakin olun ve sakin düşünün…
Elif Çakır’ın şu yazdıklarını (Bilhassa) bir kez daha elinizi vicdanınıza koyarak okuyun…
Bakın ne diyor Elif:
*
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, CHP olarak 15 milletvekilini İYİ Parti’ye verme gerekçelerini öyle güzel anlattı ki...
Sandık ki, AK Parti Sözcüsü çıktı konuşuyor.
Demokrasi ayıbına imza atacak olan YSK’nın kararına karşı, AK Parti çıktı meydan okuyor.
Antidemokratik karar vermenin eşiğinde olan Yüksek Seçim Kurulu’na geri adım attıran CHP değil de AK Parti...
Neden?
E, çünkü, antidemokratik uygulamaların, mevzuatların, bürokratik oligarşinin, vesayetçi zihniyetin karşısında normalde AK Parti dururdu, böylesi demokratik hamleleri AK Parti yapardı.
E çünkü, CHP statükoyu temsil ederken, AK Parti statüko karşıtlığını temsil ediyordu da ondan...
*
Değerli meslektaşlarım…
Lütfen şu konuda mutabık kalalım…
Hangi konuda mı?..
Gazetecilik sorumluluğunda…
Gazeteci, yurttaşı olduğu ülkeyi kimin yönettiğiyle ilgilenmez…
Gazeteci ülkenin nasıl yönetildiğiyle ilgilenir…
Eğer bir siyasi parti ülkeyi hukuka saygılı, kuvvetler ayrılığı ilkesinden sapmadan yargı bağımsızlığını bozmadan demokratik bir sistemle yönetiyorsa eğer, o partinin genel başkanının kim olduğundan bize ne?..
*
Elif Çakır’ın bugünkü yazısı açıkça öyle demese de işte o vicdana işaret ediyor.
Herkes biliyor ki Elif Ak Parti sempatizanı…
Ama bu yetmiyor…
Elif istiyor ki:
Her seçimde oy verdiği Ak Parti bütün ilkeleri, demokrasiye ve hukukun üstünlüğü ilkesine bağlılığıyla geri dönsün…
*
Tebrikler Elif…
İşte demokratlık bu…
İşte gazetecilik bu…