Ekşi iktidarı hedef almasaydı...
T24 haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, bugünkü yazısında "Ekşi'nin hakareti iktidarı hedef almasaydı başbakan aynı tepkiyi gösterir miydi" diye sordu
GAZETECİLER.COM - Haber sitesi T24'ün genel yayın yönetmeni
Doğan Akın, bugün medyadaki kirlenmiş dilin iktidar ile ilişkisine
dikkat çekti. "'Orospu çocuğu' diyen gazeteciler
nerede?" başlıklı yazısında, çarpıcı bir soru
sordu.
Büyük ihtimal ile Hürriyet'in "yazar yorum
editörü" Doğan Hızlan'ın, örneğin Mehmet Y.
Yılmaz ve Yılmaz Özdil'in Bekir Coşkun'un
kovulmasına ilişkin yazılarına kırmızı kart gösterirken önceden
okumaya hiç gerek duymayacak kadar “güvenli”
bulduğu başyazı köşesindeki ifadelerle şoke oldu diyen Akın,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Peki Oktay Ekşi'nin hakareti iktidarı hedef almasaydı, Başbakan
aynı tepkiyi gösterir miydi?
Ne yazık ki hayır, belki umurunda bile olmazdı.
Yasadışı telefon dinlemeleri nasıl sadece Başbakan'ı hedef alınca "faili aranan bir suç" haline geliyorsa, medyadaki kirli dil de kimi nişan aldığına göre siyasetten tepki ya da teşvik görüyor!
Şu satırları hatırlayın:
"... Orospu çocuğu değil, orospunun çocuğu diyorum. Çünkü
'ana'sının kabahati yok.
Bilseydi, büyüyünce böyle bir 'Mahlukat' olacağını hiç doğurur
muydu onu?.. Evet; O, kafası orospulaşmış bir fahişe!.. O, bir
orospu çocuğu!.. O, mümkün değil ki, anasının rahminde büyümüş bir
'Cenin' olamaz!.. Olsa olsa; '9 ay 10 gün çektiği kabızlık'tan
sonra makatından defettiği bir 'bok'tur!.. Nereden çıktı bu
şerefsiz?.."
Bu sözler ve yüzlerce benzeri gizli dinlenmiş telefon konuşmalarında sarf edilmedi, bir gazetede yayımlandı. Bu tür yazılara karşı açılan davalarda "burada öyle bir yazar yok" savunmasıyla ünlü Vakit (davalar nedeniyle yeni adı Akit) gazetesinde...
İşte o satırların yazarının AKP iktidarı döneminde en çok görüldüğü resmi mahal yargı değil Başbakanlık olabildi. İnsanlara, ailelerine hakaret konusunda çok hassas olduğunu ilan eden Başbakan, Başbakanlık uçağında defalarca o satırların yazarını ağırlayabildi, karşı karşıya oturabildi.
Ne gazete sütunlarında itibar görmeli hakaret, ne de Başbakanlık uçağında...
Oktay Ekşi'nin hatası "analarını bile satanlar" ifadesini kullanmak değil, bu ifadeyi iktidar sahiplerine karşı kullanmak olmamalı!"