Ekrem Dumanlı'dan 'ŞIK' bombardımanı
Diyor ki "bu kitap kara propaganda için' hazırlandı. Diyor ki psikolojik harekat yapılıyor.
GAZETECİLER.COM -
Basılmamış kitabın basılması olayıyla ilgili Zaman'ın tepe
yöneticisi Ekrem Dumanlı'dan ilk yorum geldi.
Radikal'e yönelik polis baskınının apartıldığını savundu.
Bunun kara propaganda olduğunu iddia etti.
Ve diyor ki:
"Hanefi Avcı'nın açtığı yolda ona her türlü desteği
verenlere şöyle bir bakın; bugünkü olayda da onlar en önde
yürüyerek başı çekiyor, psikolojik destek veriyor, oluşturulmak
istenen havayı onlar şekillendiriyor."
ARTIK ŞÜPHEM
KALMADI
İşte Ekrem Dumanlı'nın yazısından bölümler:
(...) Ahmet Şık adındaki kişinin kitabına gelince, artık
hiçbir şüphem kalmadı ki bu kitap üzerinden birileri
ciddi bir psikolojik harekât yapmayı planlıyor.
Kitap yayınlansa, bugün yaptıkları propagandayı o gün yapacaklardı.
Bu kitap on binlerce yayınlansa da, yasaklansa da bugün
davul zurna eşliğinde cemaat düşmanlığı yapan kişiler aynı
gayreti ortaya koyacaktı. Burada olan, kara propaganda seylâplarına
kapılarak sağa sola savrulan bazı iyi niyetli insanlara
oluyor...
CEMAATİ HEDEF ALAN BİR
OPERASYON
Belli ki bahsi geçen kitap operasyonel bir amaç için kaleme
alınmış. Buna rağmen toplatılsın, yasaklansın demiyorum ama
kamuoyunun şunu bilmesinde fayda görüyorum: Sabıkası bir hayli
kabarık olan eski bir istihbaratçının güya itirafname şeklinde
yazdığı ve önüne geleni 'Simon' diye suçladığı o malum
kitapla başlayan furya, cemaat adı verilen bir kitleyi
hedef alan bir dizi operasyonu nazara veriyor. Bu, basit
bir karalama projesi değil. Bu, belge üretmekten başlayıp
adli kovuşturmaya kadar devam edecek bir süreci hedefleyen bir
teşebbüstür ve asıl amacı Ergenekon soruşturmasını boşa çıkarma
hatta mümkünse bu tarihî süreci tersine çevirme girişimidir.
(...) RADİKAL İŞİ HANEFECİ
MEDYANIN İŞİNE GELDİ
İşin doğrusu, Radikal'e iki polis memurunun gelip
tebliğ-tebellüğ yapması, Ergenekoncu ve
Hanefici medya mensuplarının işine geldi. Madem
kitap cemaatle ilgilidir, o halde baskını cemaat tertiplemiştir
şeklinde özetleyebileceğim bir varsayımla insanları karaladılar.
Bazılarının içindeki zehir ne kadar ölümcülmüş!
Canlı yayında konuşurken içindeki önyargı ve kini gizleyemeyip
kendinden geçenler, histerik krizlere girenler...
BU POLİS BASKINI
DEĞİL
Ne oluyor Allah aşkına! Aslında harbi konuşmak gerekirse, ortada
bizim bildiğimiz manada bir 'polis baskını' yok.
İki memur geliyor gazeteye ve ellerinde mahkeme
kararı olduğunu, kitabın bir nüshası varsa almaları gerektiğini,
yoksa öyle bir nüsha olmadığına dair imza talep ettiklerini
söylüyorlar. Bu da hoş bir manzara değil. Ancak bunu polis
baskını ilan edip en mübalağalı ifadelerle bitmek bilmeyen
canlı yayınlarla yeri göğü inletmek hoş bir manzara mı? Daha
korkuncu: Niye bilmeden, ispat etmeden, güçlü bir delile
dayanmadan, cemaat diye kestirip atıyorsunuz? Utanmıyor
musunuz?
RESMEN PSİKOLOJİK
HAREKAT
Duyarlı olmak lazım. Dik
durmak lazım. Gerçekten demokrat bir
tutum sergilemek lazım. Mesele cemaat aleyhine bir
kitap yazılması değil. Öyle olsaydı, her kitapçıda o tarz
kitaplardan onlarcasını bulamazdınız. Resmen psikolojik bir harekât
yürütülüyor. Bir yandan cemaat ve hükümet yıpratılıyor, öbür yandan
darbe ve cunta suçlamasıyla adalet huzurunda hesap verenler
aklanmaya çalışılıyor. Hesap etmedikleri bir şey var:
Karanlık odalarda planlanan o çalışmalara artık
geçit yok...
Yazının tamamı için