Ekrem Dumanlı: 'Ahmet Şık mertlik yapmış, bizi de anlasın'
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Bugün TV'de Tarık Toros'un Ahmet Şık ile ilgili sorularını cevapladı.
Cemaatin medya organlarına yönelik 14 Aralık operasyonunda gözaltına alınnan ve 6 gün sonra serbest bırakılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Bugün TV'de Tarık Toros'un sorularını cevapladı.
En merak edilen konulardan biri de, Cemaatin emniyetteki kadrolaşması ile ilgili kitap çalışması yaparken tutuklanan ve 1 yıl Silivri Cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan gazeteci Ahmet Şık'ın 14 Aralık operasyonu ile ilgili yaptığı yorum ve Dumanlı'nın verdiği yanıt oldu.CEMAATİN BUGÜN YAŞADIĞI FAŞİZMDİR
Ahmet Şık attığı tweette "Birkaç yıl önceki faşizm döneminin kudretli sahiplerinden Cemaat'in bugün yaşadığının adı da faşizmdir" yazdı
HAKKINI HELAL ET AHMET
Şık'ın Twitter hesabından attığı tweeti retweet eden Zaman Gazetesi Washington Temsilcisi Ali H. Aslan, "Faşiste faşist dediğin için teşekkürler Ahmet Şık. Ve lütfen hakkını helal et. Biz senin özgürlüğüne böyle sahip çıkamamıştık" diye paylaşımda bulundu.
DUMANLI AHMET ŞIK'A HABER GÖNDERDİ
Zaman gazetesi genel yayın müdürü Ekrem Dumanlı ise gözaltına alınmadan hemen önce Gazeteci Ahmet Şık'a teşekkür etti.
Ahmet Şık'ın Twitter'dan paylaştığı mesajın üzerineDumanlı "Twit attığını duydum. Selamımı söyleyin, tebrik ettiğimi söyleyin" dedi. İbrahim Doğan'ın yazdığına göre Dumanlı çıktıktan sonra ilk görüşeceği kişilerden birinin Ahmet Şık olacağını belirtti.gazeteciler.com özel haber.
AHMET ŞIK GÖRÜŞME TEKLİFİNE NE YANIT VERDİ?
Habertürk'te Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu Türkiye'nin Nabzı'na konuk olan Ahmet Şık Dumanlı'nın mesajı üzerine "kendisine geçmiş olsun" dileğini ilettiğini ancak görüşmeyeceğini söylemişti.
Şık programda şunları demişti:
Beni aradı İbrahim Bey, aslında söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama, şimdi gözaltına olan birisi var. Umarım tutuklanmaz. Ben kendisine şey dedim. Teşekkür ettim, geçmiş olsun dedim ve görüşmeyeceğimi söyledim.Söylemiş ama, ben görüşmek istemiyorum kendisiyle. Bi' kere bakın, önce şunu belirtmenin faydası olduğunu düşünüyorum. Benim inanç sistemimde tanrı yok, din yok. Dolayısıyla helalleşme de yok. Ben burada yaşadım bunu, tıpkı diğerleri gibi. Bu dünyada da hesap sorulmasından yanayım.
İsterlerse yanlış anlasınlar. Burada ilk kez bir fırsat çıktı anlatıyorum ben de... Ben burada hesap sorulmasını istiyorum. ama burada bir rövanşist şeyden bahsetmiyorum. Kendilerinin yaptığı gibi bir şeyden değil, gerçekten hukukun evrensel değerlerinin üzerinden, iktidarlarının, güç odaklarının sopası olmamış bir yargı üzerinden, gerçekten, gerçek değerler üzerinden, gerçek suçlunun gerçek suçu üzerinden yargılanacağı bir soruşturma talep ediyorum. O yüzden de 12 Mart 2012 günü, Silivri Cezaevi kapısında yaptığım konuşmanın arkasındayım.DUMANLI: 'AHMET ŞIK, MERTLİK YAPMIŞ'
Bugün TV'de Tarık Toros'un sorularını cevaplayan Ekrem Dumanlı ise Ahmet Şık ile sosyal medyada gerçekleşen diyalogunu şöyle anlattı:
"Ahmet Şık'ın tweeti görmedim ama bir gazeteci arkadaşım söyledi yazdığını ben de 'mertlik yapmış' dedim. Bende fıtrat ve mizaç olarak hayatım böyle dümdüz geçti diyebilirim. Yani mertsen mertsindir. Bir öyle bir böyle her rüzgar karşısında eğilen insanlar da olabilir bu onların karakteri. Demek ki delikanlı arkadaşmış. Böyle söylemiş tebrik ediyorum.
Eğer onunla da ilgili bir hatamız olduysa onunla da
helalleşiriz diye düşündüm. Bizi de anlamasını da istirham ederim.
Sonuçta Ahmet Şık'ı tanımıyorum. Hiç
karşılaşmadım.
Bizdeki zihni arka planda iyi anlamak lazım. Hata etmişsek bile ona binaen hata etmişizdir. Biz hep cuntalardan, askeri darbelerden hep endişe ile büyüdük. Ben 16 yaşımda bizzat askeri darbe ile karşılaştım. 20 yaşındaki asker çocukların, babaları yaşındaki insanlara işkence yaptığını gördüm.
O yüzden darbeye karşı içimde her zaman öyle tatlı su balıkları gibi sözde darbe karşıtı değil kökten darbeye hep karşı oldum. Mağdur oldum, mağdur olan çok arkadaşlarım oldu.
Ama darbenin içinde hep medyayı gördüm. Eğer medya desteği olmasaydı darbe olmazdı. Bu 27 Nisan'da da yaşandı, 28 Şubat'ta da yaşandı. Biz de acaba bu darbecilerle, cuntacılarla, gazeteciler arasında bazı linkler var mı diye düşündüğümüz için o da -Ahmet Şık'ı tanımıyorum- öyle birisi midir diye bir tereddüte kapılmış ve o gün bizden beklenen şeyi yapamamış olabiliriz.
Ama 'oh olsun', 'iyi oldu', 'beter olsun' diyen arkadaşlara da şunu söylemek isterim: O eski defterleri karıştıracak olursak, 28 Şubat'ta neler yazdığınız, insanları nasıl linç ettiğiniz, askerlere nasıl goy goyculuk yaptığınız, brifinglerde nasıl hazır ol vaziyette beklediğiniz vesaire vesaire..."