Ekranları kimler kirletiyor?..
Hıncal Usta hem şoför mahallinde seyahat etmek istiyor; hem de “25 kuruş olsun” diyor…
GAZETECİLER.COM
- Eskiler, “hem şoför
mahalli, hem de 25 kuruş olmaz” derlerdi…
İtalyanlar, “hem şarap içen hem
sarhoş olmayan kadın istemek” derler…
Hıncal
Uluç ustanın bugünkü yazısı da o
hesap…
Hem yazdığı zamanlar “çok
kaliteli” program eksikliğinden söz ediyor ama…
Hem de “çok reklâm alıyorsunuz”
diye şikâyet ediyor…
Yok böyle bir şey…
Özel televizyonlar,
TRT gibi halkın cebinden pay almıyor…
Bedava yayın yapıyor…
Al bir TV alıcısı koy sehpasına,
pijamalarını giyip geç karşısına izle…
Sonra da “çok reklâm alıyorsunuz”
diye bağır…
Canın sıkılıyorsa, az, hatta
neredeyse “hiç” reklâm yayınlayan başka ekrana geç
Usta…
Bir kez daha
tekrarlayalım…
Hıncal
Usta hem şoför mahallinde seyahat
etmek istiyor; hem de “25 kuruş olsun” diyor…
Yok öyle bir kese kâğıdı
hocam…
Diyelim ve Usta’nın konuyla ilgili
neler yazdığını sizlere aktaralım:
Bu ekranlar
temizlenmelidir!..
RTÜK'ün yeni üyesi Prof. Dr. Hasan
Tahsin Fendoğlu ile ekran kirliliği üzerine uzun uzun
konuşmuştuk.
Sayın Profesör "Biz RTÜK olarak
toplantılarımızda bize gelen raporlar üzerine konuşuruz" demişti.
RTÜK'e bağlı üç ayrı kurul yayınları izleyip, RTÜK ilke ve
yönetmeliklerine ve yasalara aykırı hususları belirliyor ve kurula
yazılı olarak iletiyormuş. RTÜK de bu raporlar üzerine çalışıp,
karar alıyormuş. Bikiniye ceza, öpüşmeye ceza, sigaraya ceza bu
raporlarla oluyormuş.
Prof. Fendoğlu "Bize gelen
raporların hiçbirinde reklam kurallarının ihlal edildiğine ilişkin
tek satır yok" dedi.. Güldüm ve "Sayın Hocam, minareyi çalan
kılıfını hazırlar. Siz o kurulları da denetleyin o zaman"
dedim..
Düşünebiliyor
musunuz?..
Bu ülkenin hemen tüm kanallarında
iğrenç bir ekran kirlenmesi, seyirciyi çıldırtan, nerdeyse reklam
arası program seyrettiren bir başı boş uygulama var. Var ama, bu
rezilliği, görevleri, kuralların, ilkelerin ve yasaların ihlalini
izlemek olan, bunun için bu halkın vergilerinden maaş alan üç ayrı
kurulun hiçbiri görmüyor.. Hiçbiri rezilliği raporuna iki satır
yazıp RTÜK'ün önüne koymuyor.. Bu ülkede değil, uzayda yaşayan RTÜK
üyelerinin de hiçbir şeyden haberleri olmuyor..
Olacak şey mi?..
Değil.. Değil ama.. Biz olduğunu
fark ediyoruz.. Ve kendimizi o görev yapmayan üç kurulun yerine
koyuyor ve RTÜK'e rapor ediyoruz..
Sayın. Prof. Dr. Hasan Tahsin
Fendoğlu, bu yazımı ihbar kabul ediniz..
Geçen pazar akşamı yani 20 Eylül
gecesi, Show TV'de yayınlanan Var mısın, Yok musun programının son
iki dakikasına girilirken Acun Ilıcalı "Kısa bir reklam arası" dedi
ve yayına tam 15 dakika sonra dönüldü.. "Reklam.. 1 Reklam..
Tanıtıcı Reklam.. Tanıtım" başlıkları altında tam 15 dakika ara
verildi.. Verilebilir mi?..
Sayın Hocam.. Yeni üyesiniz belki
bilmezsiniz..
"Radyo ve Televizyon Yayınlarının
Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik" diye bir hukuksal belge var.
Hazırlayan RTÜK.. Yani siz yazdınız. Kafadan da yazmadınız.. RTÜK
Yasası ve bu yasaya bağlı yönetmelik esas ve ilkelerine bağlı
olarak yazdınız.
17/04/2003 tarih ve 25082 sayılı
Resmi Gazete'de yayınlandı. 2005 yılında bazı maddelerini
değiştirdiniz.. O yönetmelik her halde bir RTÜK üyesi olarak
elinizin altında vardır. Benim var..
Bakın ne diyor, Madde 12'nin
fıkraları..
"(Değişik fıkra: 15/02/2005- 25728
Sayılı Resmi Gazete. Yön/2.mad) Televizyonlarda reklam kuşaklarının
yayın oranı bir saatlik yayın içerisinde yüzde 20'yi aşamaz. Bu
oran dahilinde olmak üzere programlar arasına konulan reklam
kuşaklarının süresi 8 dakikayı, program içine konulan reklam
kuşaklarının süresi 6 dakikayı aşamaz.
(Değişik fıkra: 15/02/2005-25728
S.R.G. Yön/2.mad) Özel Tanıtıcı- Spot Reklamlar program arasına
veya program içine 90 saniye süreyi aşmamak kaydıyla ve reklam
kuşaklarından bağımsız olarak yerleştirilebilir. Program içine
yerleştirilmeleri halinde her iki reklam kuşağı arasında en fazla 1
adet yayınlanabilir. Bu süre toplam reklam süresine dahil kabul
edilir.
(Değişik fıkra: 15/02/2005-25728
S.R.G. Yön/2.mad) Program tanıtımlarının birbirinden bağımsız iki
program arasında yayınlanması esastır. Program bütünlüğü ve
içeriğini zedelemeyecek şekilde program içine de yerleştirilebilir.
Programların, program tanıtımları, reklam ve tele-alışveriş
kuşakları ile özel tanıtıcı-spot reklamlarla kesilmesi halinde her
kesinti arasında en az yirmi dakika süre bulunmalıdır.
Program tanıtımları program
içindeki tek bir kesintide sadece bir tane olmak üzere
yayınlanabilir."
Yani Hocam..
RTÜK diyor ki.. Bir saat içinde
toplam yüzde 20, yani en fazla 12 dakika ara verilir. Her aranın
süresi 6 dakikayı geçemez. Var mısın Yok musun'un sadece bir arası
15 dakika.. Tahammül edebilirseniz, programı baştan sona izleyin ve
kaç ara ve her aranın kaç dakika sürdüğüne bir bakın ve RTÜK'ün de
seyircinin de nasıl eşek yerine konduğunu seyreyleyin.
Şimdi hocam, bu yayın bandını,
size rapor veren kurullardan isteyemez, izleyemez ve her üçüne de
"Görmediniz mi?.. Kör müsünüz, niye rapor etmediniz" diye soramaz
mısınız?. Görevlerini kötüye kullanan bu raporcular için soruşturma
açtıramaz mısınız?..
Sayın Hocam.. Var mısın, Yok
musun'u hedef seçmedim. İzlediğim tek TV programı olduğu için onu
yazıyorum. Yoksa ötekilerin, öbür kanalların ve dizilerin bundan
farkı yok.. Rastgele birini isteyin, izleyin,
göreceksiniz..
Sayın Hocam..
Maç yayınları daha da bir
rezillik.. Alt yazı ve sanal reklam adı altında gene RTÜK kuralları
hiçe sayılıyor, gene seyirci çıldırtılıyor..
Türkiye- Estonya maçında ekrana
tam 62 alt yazı reklamı gelmişti. Gazeteler yazdı. Kıyamet koptu.
Sizden gene "Tık" sesi gelmedi hocam..
Oysa sizin yazdığınız yönetmeliğin
13. Maddesi bakın ne diyor..
"b) Konacak reklamın süresi sekiz
saniyeyi geçemez ve yerleştirme sıklığı on dakikadan kısa
olamaz."
Yani, "90 dakikalık maça, 10
dakika ara ile en fazla 9 band reklam konabilir" diye kural
koymuşsunuz.. Adamlar 62 tane yayınlamışlar.. Sizin 3 raporcu
kurulunuz farkında değil. Siz de maç izlemediğiniz ve gazete
okumadığınız için bilmiyorsunuz. Ama aradığınıza göre, beni
okuyorsunuz. O zaman işte şimdi öğrendiniz..
Dahası var Hocam.. Gene sizin
yönetmeliğiniz diyor ki..
"e) Alt yazı, logo ve çerçeve
reklam yayını spor karşılaşmalarında sporcuların ve oynanan oyunun,
diğer programlarda oyuncuların, sunucuların veya konuşmacıların
görüntülerini kapatacak şekilde yerleştirilemez."
Bant reklam topun üzerine biniyor
hocam.. Korner atılırken 6 pasın üzerine biniyor, ne diyorsunuz
siz?. Nerde rapor veren 3 kuruluşunuz?. Kör mü bu adamlar.. Yoksa
satın mı alınmışlar?..
Bir de Sanal Reklam rezilliği var
Hocam.. Onu da yazacağım merak etmeyin..
Yazacağım ki, ya bu ekran
rezilliği tümüyle bitecek, ya da siz RTÜK biteceksiniz.. Her şey
meydanda iken, nelere nasıl göz yumduğunuz, kendi koyduğunuz
kuralların ihlaline reklamlardan alınan yüzde 5 RTÜK payı uğruna
nasıl seyirci kaldığınız ortaya çıkacak..