Eğer doğruysa, bu ayıp Eyüp Can'a yeter

 ADNAN BERK OKAN

Elektronik postama düşen bir mektup rumuz ile yazılmıştı…
İnternet dünyasında ona “nick” diyorlar…
Ve kafadan bana çakıyordu:
“Hani tarafsızdın?. Lube Ayar Radikal’den kovuldu umurunda bile değil”.
Bu arada ilerleyen yaşıma(!) da lâf ediyordu…
“Lube Ayar’ı kaç defa günün muhabiri seçtin ama kankan Eyüp Can onu kovunca görmezden duymazdan geliyorsun. Alzaymır mı oldun?”

Allah Allah!..
Yahu hayatımda Eyüp Can’la yan yana bile gelmedim…
Ekran ve yazılı basın dışında gül cemalini bir kere bile görmedim…
Nereden “kankam” oluyor?..
Beni biriyle karıştırıyor besbelli…
Ya da benim, düşündüğü kişi olduğumu sanıyor…
Cevap verdim tabii kısaca…
Ama önce Lube Ayar’la ilgili gönderdiği notu ve tivitleri okudum…
Lube Ayar 12 Aralık’ta Twitter’da şunları yazıyor:

“Radikal'de yazmak sandığınız kadar keyifli değil… Bir yazı yazıyorsunuz ama gazeteye bambaşka bir yazı çıkıyor… İki etti. Çok sıkıldım.”

Eeee yani…
Lube Ayar’ın sayfasından alınmıştı gönderdiği notlar…
Sayfa başka biri tarafından açılmamışsa, başarılı muhabirin Radikal'le ilişiğinin kesildiği doğruydu…
Şimdi geleyim benim kankaya(!)…

Sevgili Eyüp Can;
Her ne kadar bugüne kadar gül cemalini bir saniye bile görmemiş, etkileyici sesini nefesinle birlikte duymamışsam da madem beni senin kankalığına yakıştırmışlar o halde sorayım Kanka(!)…
Lube Ayar’ı kovmuş olamayacağına göre (Telifle yazıyormuş) ne oldu da Lube bunları yazdı?..
Neden ilişiği kesildi Radikal'le?..
Radikal’de yazmanın pek de keyifli olmadığına hükmediş sebebi, dediği gibi mi?..
Yani, “… Bir yazı yazıyorsunuz ama gazeteye bambaşka bir yazı çıkıyor…”  mu?..
Eğer öyleyse durum vahim…
Eğer öyleyse, bugün muhabirin haberinin içeriğini veya dilini değiştiren editörler, yarın köşe yazarlarının makalelerini değiştirirler…
İpleri kaçırmışsın yani…
Ve kaçan ipler sonunda senin boynunda bulunabilir ki…
İşte o zaman seni kimse kurtaramaz…
Hatta Hakkı amcan (Devrim) bile…