'Editoryal bağımsızlık' gemisi lafla yürümez

"Ne zaman televizyonları açsam, ne zaman gazeteleri okusam mutlaka birisi 'çok korktuğunu' söylüyor.

GAZETECİLER.COM - Taraf yazarı Alper Görmüş, gazetecilerin "korkuyoruz" yakınmalarını konu edindiği "Lafla 'editoryal bağımsızlık' gemisi yürümez" başlığıyla yayımlanan yazısında Ahmet Altan'ın, Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil'in ve Banu Güven'in yazılarını köşesine taşdı.

Alper Görmüş şöyle yazdı:

"Ahmet Altan'ın Taraf'ta (13 Kasım 2010) yayımlanan "Korku" başlıklı yazısının üzerinden tam bir yıl geçmiş...

Yazı, okur okumaz bende "Türk gazetecileri ve editoryal bağımsızlık" konusunda güçlü bir arzu uyandırmıştı. Hemen bilgisayarımda "Lafla 'editoryal bağımsızlık' gemisi yürümez" başlıklı bir dosya açmış, "Korku"yu dosyanın ilk yazısı olarak kaydetmiş, sonra da nedense yazıyı da dosyayı da unutup gitmiştim.

Yaz başından itibaren orada burada karşılaştığım yazılar ve gazetecilerden gelen "korkuyoruz" yakınmaları, bana Altan'ın yazısını ve içinde sadece o yazının yer aldığı dosyayı yeniden hatırlattı; O günden bugüne dosyaya epeyce malzeme attım.

Bayram öncesinde Cumhuriyet gazetesinin (1 kasım) manşetine yerleşmiş haberi ("Medya korku içinde") görünce, bu yazıyı daha fazla ertelememem gerektiğine kani oldum; hatta Cumhuriyet'in manşetini eklemek için dosyayı açtığımda karşıma çıkan birikmiş malzeme yığınına şöyle bir göz atınca, geç bile kaldığımı düşündüm...

Neyse, geç olsun da güç olmasın diyerek başlıyorum... Üç ya da dört bölümde toparlamayı düşündüğüm, son bölümünde kendi kişisel tecrübemi anlatacağım "Lafla 'editoryal bağımsızlık' gemisi yürümez" başlıklı mini köşe-diziye hoş geldiniz...

Bugün, beni böyle bir diziye sevk eden yazı, konuşma ve değerlendirmelerden bir demet sunacağım size... Hani ilköğretim ve lise Türkçe-edebiyat kitaplarında "okuma parçaları" olur ya, onun gibi bir şey... Bu metinler bizi tartışma konumuza hazırlayacak, "editoryal bağımsızlık" konusunun Türk basınında nasıl algılandığına dair epeyce ayrıntılı bir fikir sahibi olmamızı sağlayacak.

"Başbakandan korkacak kadar ödleksen..."

Bende böyle bir arzuyu ilk uyandıran bir yıl önceki Ahmet Altan yazısıyla ve bana "bu konuda yazmayı artık ertelememeliyim" dedirten on gün önceki Cumhuriyet manşetiyle başlayacağım...

Ahmet Altan'ın yazısı, hükümetten korktuklarını sık sık dile getiren köşe yazarlarına dairdi... Altan, açık açık ayıplıyordu bu meslektaşlarımızı:

"Dostoyevski, kendi çağından şikâyet ederken, 'eskiden cahil olmak ayıptı, şimdi insanlar cehaletleriyle övünüyorlar' demişti.

"Benzer bir cümleyi biz de Türkiye için kurabiliriz.

"'Eskiden korkak olmak ayıptı, şimdi insanlar korkaklıklarıyla övünüyorlar.'

"Sadece övünmekle de kalmıyorlar, kendi korkaklıklarını 'siyasi tezlerinin' kanıtı olarak da kullanıyorlar.

"Ne zaman televizyonları açsam, ne zaman gazeteleri okusam mutlaka birisi 'çok korktuğunu' söylüyor.

"Söyleyenler kim?

"Bu ülkenin köşe yazarları. Kimden korkuyorlar? Başbakan'dan.

"Lafın sonunda söyleyeceğimi başından söyleyeyim.

"Kardeşim, Başbakan'dan korkacak kadar ödleksen köşe yazarlığını bırakır kendine başka iş bulursun."

 

Taraf yazarı Alper Görmüş'ün yazısının tamamını okuyabilirsiniz.

Fatih Altaylı'dan Serhat Akın iddiası: Fenerbahçeli iki yöneticinin adları öne çıkıyor