Ece Erken

Klâsik ve görgüsüzlere (ya da sonradan görmelere) has, “sen benim kim olduğumu biliyon mu?” dikleşmesi gibi yani…

Özür dilesen ne olur be kızım?..

Bu kaçıncı özür böyle?..

Bir yerde “özür” kelimesi görsek, birisi “özür” dese aklımıza sen geliyorsun.

Adın “özür” ile özdeşleşti neredeyse…

Şimdi de görevini yapan trafik polislerine küstahlık yapmışsın.

Kızım içmesini bilmiyorsan içme şu mereti…

Atalarımız boşuna, “şişede durduğu gibi durmaz” dememişler.

Kimden söz ettiğimizi söylemeye unuttuk…

Ece Erken’den…

Yine yapmış yapacağını…

Alkollü iken otomobil kullanırken “suçüstü” yakalanmış ama üflemeyi reddetmiş…

Polislere kafa tutmuş…

Klâsik ve görgüsüzlere (ya da sonradan görmelere) has, “sen benim kim olduğumu biliyon mu?” dikleşmesi gibi yani…

Ehliyetine el konulmuş tabii…

Sonra da (ayılınca) yaptığı küstahlık için özür dilemiş…

“Yersek”…

Yemedik tabii ve “Ece Erken kaybetti” dedik…