Ebru Gündeş
Ebru’yu ekrana çıkmaya ikna eden, onu gelecekte çocuklarının ve torunlarının gözünde “kötü anne/büyükanne” durumuna düşüren kişi ise Ali Saydam’mış…
“The show must go an” sahne sanatçıları için söylenmiştir…
Ve…
Sadece yakınlarını kaybeden sanatçılar sahneye çıkmaları durumunda anlayışla karşılanabilirler…
Zira…
Dünyada, bir yakınının ölümünden hicap duyması gereken hiç kimse yoktur, olamaz…
Ölüm bir mukadderattır…
İstisnasız bütün canlılar için vardır…
Yani…
Bir yakınının ölümü sanatçıyı işini yapmaktan alıkoymaz…
Sahneye çıkmayan sanatçıya “neden çıkmadın?” diye sorulmaz…
Çıkana da “ayıp yahu daha bu sabah falanca yakınını toprağa verdik, sahnede ne işin var?” diye sorgulama yapılmaz…
Ama…
Bir sanatçının yakınlarından biri hastanedeyse ve ölümcül durumdaysa; ondan o haldeyken sahneye çıkması istenemez…
Eğer isteyen varsa ayıp onu talep edenindir…
Ve geleyim dün geceye…
Ebru Gündeş’in, eşi cezaevine henüz konulmuşken ekrana çıkması meslek hayatının en büyük hatasıdır…
Ebru’yu ekrana çıkmaya ikna eden, onu gelecekte çocuklarının ve torunlarının gözünde “kötü anne/büyükanne” durumuna düşüren kişi ise Ali Saydam’mış…
Yazık etti Gündeş’e…
Hem de çok yazık…
Genç kadın dün gece yuhalanabilirdi de…
Bir yakınını kaybeden sanatçıyı sahneye çıktığı için yuhalamak kimsenin haddi olmadığı gibi görülmüş de değildir…
Ama…
Böylesi adli vakalara karışan sanatçı veya yakınlarının yuhalandıkları görülmemiş değildir…
Meslek hayatını mağduriyet, ezilmişlik, insanların duygularını istismar etmek üzerine inşa eden Ali Saydam, “Reyting” uğruna bir sanatçının gelecekte her zaman yüzüne vurulacağı bir hatayı işlemesine sebep oldu…
Ama asıl kaybeden; kocası cezaevine gireli sadece iki gün olduğu halde ekrana çıkıp; eğlenmek için TV karşısına geçen milyonların da içlerini kararttığı, kişisel acılarıyla onları da üzen Ebru Gündeş’tir.