Dünya ve insanlık için çok tehlikeli...

Dünya, tarihinin hiçbir döneminde günümüzdeki kadar açık/şeffaf/transparan olmadı…

Dünya, tarihinin hiçbir döneminde günümüzdeki kadar açık/şeffaf/transparan olmadı… 

Artık üç yaşındaki çocuklar bile, “gözlerimi kapar olan biteni görmezsem dünya da beni görmez” zekâ seviyesinin çok üstündeki bir zekâya sahip. 

* 

İletişim teknolojisi sayesinde dünyada her ülke “Biri bizi gözetliyor evi” gibi… 

Çekilen acıları, savaşlarda ölenleri, yanan kavrulan bedenleri, o felâketi yaratan ülkenin televizyonları göstermese bile kendi halkına… 

Dünyanın diğer kanalları da evlerimizin içine kadar girdiği için onlardan öğrenmek imkânı var. 

İLETİŞİM TEKNOLOJİSİ ÖYLESİNE GELİŞTİ Kİ… 

Büyük şehir varoşlarında üç otuz paraya geçinmeye çalışan 

Ya da… 

O üç otuz parayı bile bulamayan insanların evlerinde eksikliği olmayan tek şey ve en büyük özgürlükleri, 24 saat hiç kapanmayan televizyonlar… 

* 

Kendi ülkelerinde ya da başka ülkelerde… 

Kendilerininkine hiç benzemeyen… 

Yedikleri önlerinde, yemedikleri artlarında olan… 

Şen şakrak çılgınca eğlenen… 

Olağanüstü lüks evlerde, malikânelerde yaşayan insanlar olduğunu onlar da görüyorlar. 

SADECE O GÜNLERDE SIVAZLANIYOR SIRTLARI… 

ABD’nin liberal sosyal demokrat başkanı müteveffa John F. Kennedy bugünkü durumu ve tehlikesini günümüzden yaklaşık 58 yıl önce görmüş ve şöyle demişti: 

“Biz az sayıda varlıklılar, çok sayıdaki yoksullarımızın sorunlarını çözemezsek demokrasimizi yaşatamayız…” 

* 

Ve ne yazık ki dünya Kennedy’nin o günden gördüğü noktaya geldi bugünlerde… 

Demokrasiler, dünyanın en varlıklı ülkelerinde bile tehlikede… 

Çünkü fakir, fakirliğin ne kadar çekilmez bir acı olduğunun ve sadece savaş dönemlerinde sırtlarının sıvazlandığının farkında. 

* 

Onlar da artık izledikleri televizyonlarda bazen bilerek isteyerek… 

Kimi zaman da zapping yaparken rastladıkları belgesellerde… 

Yakın gelecekte…  

Dünyanın hemen bütün ülkelerinde mal ve hizmet üretiminin yapay zekâlar tarafından karşılanacağını görüyor, öğreniyorlar… 

Bunun, “işsizlik” demek olduğunu da anlıyorlar…

DEMOKRASİDEN VAZGEÇME NOKTASI… 

Eğer… 

Ülkesini yönetenler daha bugünden… 

Gelecek ve nüfus planlaması yapmak yerine… 

Geçmişle hesaplaşıyor… 

Kısır iç ve dış siyaset bataklığında akıntıya kürek çekiyorlarsa… 

Ezilmiş, çaresiz, umutsuz kitleler İyice umutsuzluğa kapılıyor… 

Demokrasiden vazgeçme noktasına geliyorlar… 

* 

Varlıklılara ve umut olmaktan çıkan siyasetçilere karşı kin, nefret ve öfke duyuyorlar. 

Böylesine umutsuz… 

Böylesine yıkılmış… 

Kendini ezik hisseden toplumlar “hasta” toplumlardır… 

Sadece kendi ülkeleri için değil… 

Bütün dünya ülkeleri ve insanlık için çok tehlikelidirler.