Dündar ve Özdil işi sulandırdılar

Kamuoyunu etkileyen güvenilir, ikna yeteneği yüksek bilge bir kişiyi gözden düşürmek için Medyanın etkin kalemleri ve sözcüleri devreye sokulur…

Bilinen ve çok basit bir yöntemdir…
Kamuoyunu etkileyen güvenilir, ikna yeteneği yüksek bilge bir kişiyi gözden düşürmek için Medyanın etkin kalemleri ve sözcüleri devreye sokulur…
O bilge kişi hakkında “küçük düşürücü” hikâyeler uydurulur…
Hakkında “yalan – iftira – düzmece” suçlamalar üretilir…
Bütün bunlar da mümkün olduğunca “komik” bazı olaylar ve davranışlarla desteklenir…
Amaç, o “bilge kişinin” aslında ciddiye alınmaması gereken, “sıradan, gayrı ciddi, güvenilmez” biri olduğuna kamuoyunu inandırmaktır…
Bu her ülkede, herkes veya her olay için böyle yapılmıştır…
İstisnası hiç yoktur…
 
                                 ***
 
Terörle ve medya tekeliyle mücadele eden eski bir başbakanın “dil sürçmeleri” alt alta yazılır, “işte bugünkü gafları” denilerek gazete köşelerinden eksik olmaz, TV skeçlerinde bile işlenirdi…
Halk da bunlara güler, Başbakan’a olan güvenini kaybeder ondan bir “komedi unsuru” gibi söz etmeye başlardı…
 
                                 ***
 
Bu yöntem son zamanlarda “Askeri darbe” plânlarına yönelik haberlerin ve “Ergenekon” adı verilen “Çete” kovuşturmasının inandırıcılığını yok etmek için yapılıyor…
Meselâ, genellikle karafatma böcekleri tarafından istilâ edilmiş ekmek fırınlarını, pastaneleri ve at – eşek etinden sucuk yapan “sur altı” imalâtçılarını(!) gündeme taşımakla ünlü Arena programında bile bu kez TARAF’ın ortaya çıkardığı “Balyoz” operasyonu ile alay ettiler…
 
                                 ***
 
Yıllar önce Dersim olayları patlak verdiğinde, dönemin hükümeti ayaklanmayı bastırmak(!) için Silâhlı Kuvvetleri görevlendirmişti…
Askerler, Dersimli  binlerce Kürt vatandaşımızı öldürdü, on binlercesini de evlerinden barklarından sürgün etti…
Bunların da çoğu yollarda sefalet içinde ya açlıktan ya da bulaşıcı hastalıktan öldü…
Murat Suyu’nun kan kırmızısı aktığı, İksor Vadisi’ndeki mağaralarda en büyüğü 14 yaşında olan 243 çocuğun imha edildiği o günlerde de hükümet yanlısı kimi mizah dergileri ve gazetelerde bu vahşet alaya alınıyor, iş sulandırılıyordu…
Bugün tek fark; hükümet yanlısı medya bu antidemokratik planlara karşı ortak tavır alıp diklenirken, hükümete karşıt medyanın ise bu plân ve programları alaya alması, işi sulandırmasıdır…
 
                          ***
 
Mizah yeteneği hiç olmayan Uğur Dündar ve “mizah” adı altında “sulandırma” konusunda üstatlaşan Yılmaz Özdil’in, son Balyoz Operasyonu belgelerini de karafatmalar tarafından istilâ edilmiş ekmek fırını tadında anlatmaları da göstermektedir ki, Çetin Doğan Paşa “suçüstü” yakalanmıştır…