Dün gece müzik tarihinde 'MeToo' ilkine tanık oldum
Yazar Ertuğrul Özkök, Almanya”nın Bayreuth şehrinde düzenlenen opera festivali tarihinde ilk defa bir kadın orkestra şefinin Wagner'in eserini yönettiğini yazdı.
Opera sevenler için Almanya”nın Bayreuth şehrinin çok özel bir
yeri vardır.
Bu şehirde yapılan bir müzik festivali sadece Almanya’nın değil,
bütün dünyadaki opera sevenlerin takviminde başa yazılan bir müzik
olayıdır.
Çünkü Bayreuth Richard Wagner”in şehridir.
Eşi Cosima Wagner”le burada yaşamış, burada ölmüş ve buraya
gömülmüştür.
İşte bizza onun yaptırdığı ve “Festspielhaus” adını taşıyan bu
opera binasında her yıl dünyanın en ünlü Opera Festivali
yapılır.
Bir ay süren bu festivalde sadece Wagner”in eserleri
sahnelenir.
Wagner icracıları ve oyuncuları için bu festival,kariyerlerinin
Olimpos”udur.
WAGNER SAHNESİNDE 1876”DAN BERİ İLK KADIN, ÜSTELİK
NERELİ
Bu Festival ilk defa 1876 yılında yapıldı.
Ve dün akşam yani 7 Ağustos akşamı işte bu sahnede bir ilke tanık
oldum.
Festivalin 145 yıllık tarihinde ilk defa bir kadın orkestra şefi
Wagner”in bir eserinin sahnelerinde orkestrayı yönetti.
Üstelik bu Ukrayna doğumlu bir kadındı…
Adı Oksana Lyniv….
UKRAYNALI OLDUĞU İÇİN ONA FAVÖR MÜ
YAPILDI
Şimdi diyebilirsiniz ki, “Ukraynalı bir sanatçı olduğu için ona
sembolik bir favör yapılmış…
Hayır hiç değil…
Çünkü Oksana Lyviv bu sahnede baleti dün akşam değil geçen yıl
aldı.
Yani Ukrayna Savaşı”nazdan önce.
Geçen yıl, yani Festivalin bir yıllık Cavit arasından sonra
açılışında, Wagner”in en tanınmış eserlerinden biri olan “Uçan
Hollandalı”yı” yönetti.
Eser geçen yıl öylesine büyük başarı elde etti ki, bazı müzik
otoriteleri bunun için “Başeser” dedi.
“Uçan Hollandalı” bu yıl da Bayreuth Festivali”nin programındaydı
ve ben bu Wagner”in sahnesinin 145 yıllık tarihinde ilk defa bir
bageti eline alan bu kadını, ikinci yılında seyretme şansına sahip
oldum.
Ben opera uzmanı değilim. Opera uzmanları alınmasınlar ama kendimi
Wagner tarihinin şanslı tanıklarından biri olarak hissediyorum.
OKSANA LYVİV BU YIL BAŞINDA KADIN ŞEF OLARAK
İKİNCİ BİR İLK”E DAHA İMZA ATTI
Oksana Lyviv 1978 doğumlu. Yani henüz 44 yaşında.
Bayreuth”da ilk kadın orkestra şefi olmasının ötesinde bir başka
ilke daha imza attı.
Bu yılın Ocak ayında İtalyan”ın en önemli opera merkezlerinden biri
olan “Teatro Comunale di Bologna”ya” “Müzik Direktörü” olarak
atandı.
Böylece İtalya tarihinde bir operaya atanan ilk kadın müzik
direktörü olma ünvanını da kazandı.
MeToo sonrası kadın kazanımlarından bir de bu oldu diye
düşünüyorum.
ABARTMIYORUM HAYATIMDA İLK DEFA BU KADAR ALKIŞ
GÖRDÜM
Dün geceye döneyim.
Bayreuth sahnesinde dördüncü defa bir Wagner operası izledim.
Bundan öncekiler Walküreler, Tannhauser ve Nurnberg”in Usta
Şarkıcılarını izlemiştim.
Bugüne kadar bu sahnede hiçbir eserin bu kadar alkışlandığını
görmedim.
Sanatçılar benim sayabildim kadarı ile 13-14 kere sahneye
çağrıldı.
Bir başka gözlem…
Daha önce izlediğim bütün eserlerin sonunda alkışların yanında bazı
yuhalanalar da oluyordu.
Genellikle Wagner”in gelenekçi takipçileri çok modern ve marjinal
yorumları yuhalarlar.
İnanın dün gece tek yuhalama yoktu…
ASIL WAGNER DEVRİMİ GELECEK YIL
OLACAK
Bayreuth Festivali gelecek yıl bir ilke daha imza atacak.
Wagner”in “Parsifal” adlı eseri “Augmented Reality” (Artırılmış
Gerçeklikle), yani 3D olarak sahnelenecek.
Bunu da Dünyanın en ünlü üniversitelerinden MIT (Massachuasettes
Institues of Technologie) öğretim üyelerinden Prof.Jay Scheib
gerçekleştirecek.
3D HABERİNİ BİZZAT WAGNER”İN TORUNUNDAN
ÖĞRENDİK
Bu haberi de kimden öğrendik biliyor musunuz?
Bizzat Wagner soyadı taşıyan bir insandan.
Wagner”in torununun torunu Katharina Wagner”den.
Özetlemem gerekirse, dün gece gazetecilik hayatımda en önemli
günlerden biriydi.
WAGNER”İN MEZARINDA DİKKATİMİ ÇEKEN
ŞEY
Sabah Richard Wagner”in yaşadığı ve bugün müze olarak kullanılan
evini gezdim.
Ziyarete ünlü bestecinin evinin bahçesindeki mezarından
başladım.
Alışılmış bir Hristiyan mezarında gördüğümüz bir şey burada
yoktu.
Mezarın üzerindeki taşta herhangi bir yazı yoktu.
Bu kadar büyük bir ismin mezar taşı üzerinde yer almaması beni
şaşırttı.
Wagner, Bavyera Kralı İkinci Ludvig”in finansal desteği ile
yaptırdığı bu eve tuhaf bir isim verdi.
Wahnfriedhouse…
Türkçeye “Çılgınlık Hürriyeti” ” veya “Delilik Huzuru” olarak
çevrilebilir.
Bu ismi taşıyan bir evde böyle isimsiz bir mezarda yaşamak bir
çelişki mi?
Ama Wagner çağında öylesine büyük bir isimdi ki, onun adını
mezarına yazmak onun için hakaret bile olabilirdi.
Neticede herkes Wagner”i bilir…
ABDÜLHAMİD İNGİLİZ ELÇİ DEĞİL HİTLER”İ
TOKATLASAYDI
Bu arada bir bilgi..
Hitler büyük bir Wagner hayranıydı.
Bayreuth”a ilk defa 192 yılında gelmiş.
Sonraki yıllar defalarca gelip festival sırasında konser dinlemiş,
evini ziyaret etmiş.
Wagner için iyi bir referans değil ama, tarihi değiştirmek mümkün
değil.
Meşhur televizyon dizisinde Abdülhamid”i, İngiliz Büyükelçisini
değil de Hitler”i tokatlayan bir Osmanlı Sultanı olarak
anlatsaydık, belki Wagner”e de büyük bir iyilik yapmış olurduk.
Ama ne azık ki ona da kronoloji izin vermezdi.
WAGNER DÜNYA HARİTASINDA TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ
KIRMIZI İŞARETİN ANLAMI
Wagner”in çaldığı, bestelerini yaptığı piyanonun başına
oturdum.
Fotoğraflarından tanıdığım elbiselerinin orijinallerini görme
imkanım oldu.
Bu arada beni çok mutlu eden bir ayrıntıyı da yakaladım.
Müzenin sergi duvarında bir dünya haritası vardı.
Haritada yeryüzünde Wagner”in eserlerinin sergilendiği ülkelerin
üzerinde kırmızı noktalar konmuştu.
Burada Türkiye”nin üzerinde de kırmızı bir işaret vardı.
Atatürk”ün kurduğu Cumhuriyet”in bize getirdiği küresel kültür için
bir kere daha onları minnetle andım.