Duman, okurlarına hangi filmi öneriyor!

Selahattin Duman bugün okurlarına bir sinema filmi önermiş. Engin Günaydın'ın başrolünde oynadığı Vavien adlı film Duman'ı fena halde etkilemiş belli ki.

GAZETECİLER.COM

Vatan yazarı Selahattin Duman bugün okurlarına bir sinema filmi önermiş. Engin Günaydın'ın başrolünde oynadığı Vavien adlı film Duman'ı fena halde etkilemiş belli ki.

 Yeni yılın ilk güzelliği Vavien’i seyretmekti..

(...)
Salona girdik.. Bizden başka iki kişi daha var.. Diğer salonlarda Cem Yılmaz’ın filmi adam almıyor.. Burası sahra gibi..

Tenhalığa bakıp, kız arkadaşıma anında bulaştım..

“Var ya!” dedim..

“Filmin adı zaten Fransız filmlerini çağrıştırıyor..”

Fransız filmlerinden korkarım.. Bana kalsa Fransızlar’ın film çekmesini yasaklarım.. Sadece işletmecilik izni veririm onlara..

Kız arkadaşıma karşı tehditkâr dil kullanmam bu sebepten ama pratikte bana faydası yok..

Velev ki oynayan aynen Fransız filmi.. Hatta ondan baygını.. Beyoğlu’nun ortasında oturma eylemi mi yapacaksın?

Kadınla tartışılmaz.. Tavukla tartışan solucan kaybeder..

FİLME BAYILDIM

Salona bizden sonra da dört kişi geldi.. Vavien filmi sekiz kişinin huzurunda başladı..

Başlar başlamaz da bizi sardı götürdü.. Alkışlarım oyuncu kadrosunun tamamına..

Senaryo dört dörtlük.. Koca senaryo da bir tane bile mi gereksiz sözcük olmaz?

Engin Günaydın yazmış senaryoyu, Taylan Biraderler çekmiş..

Engin Günaydın ile birlikte başrolü paylaşan da Avrupa Yakası’ndan bildiğimiz Binnur Kaya..

Yardımcı oyuncular, Settar Tanrıöver başta olmak üzere birbirinden başarılı..

Yorumları sayesinde, ustaca yazılmış bir hikâyeyi kahveye süt katar gibi ılık ılık içimize akıttılar..

Bakın peşin söylüyorum..

Bu yıl yapılacak festivallerin herhangi birinde “En iyi kadın oyuncu” ödülü Binnur Kaya’dan başkasına giderse vukuat çıkarırım..

O jürilerde kim görev yapmışsa, onlarla isim isim uğraşırım..

Erkek jüri üyeleri için “stadyum iftirası” atar, kadın jüri üyelerinin de yüzde 45 oranında estetikli olduğuna dair imâlı yazılar yazarım..

Ödüllerinizi peşin peşin getirip şimdiden Binnur Kaya’ya verin..

Ondan sonra festival mi yaparsınız, şenlik mi orası paşa gönlünüze kalmış..

Filme gelince.. Anlatmak yetmez.. Zaten anlatacak yerim olsa hangi karesinden başlayacağımı bilemezdim..

Müthiş oyuncu Settar Tanrıöven’in televizyondaki Neşet Ertaş görüntülerine bakarak saz çalmasını mı anlatayım?

Bizi sinema salonundan alıp gece yayını yapan bir radyonun başına götürdükten sonra, maganda ağzıyla okuduğu aşk şiirini dinleten Olgun Şimşek’in performansını mı?

Ah ah! Filmi kaçırmayıp seyredecektiniz ki keyfini karşılıklı paylaşabilelim..

***

Sinemadan çıkarken böyle başarılı filmi sadece yedi kişiyle beraber seyretmenin acısı içime oturdu..

Jenerikten çözdüğüm kadarıyla yapımcısı İmaj şirketi.. Yani eski arkadaşım Cemal Noyan’ın şirketi..

Cemal kardeşim şimdi oturmalı..

Bu kadar güzel bir filme neden hak ettiği seyirciyi getiremediği için yapılanları baştan sona sorgulamalı..

Afiş mi kötüydü? Tanıtım mı yetersizdi? Zamanlama mı yanlıştı?

Artık her neyse.. Sebep veya sebepleri bulmalı ve bunların ışığında “gişedeki başarısızlığın” sorumluluğunu üstlenmeli..

Bu harika ekip, bu güzel film en azından böyle bir açıklamayı hak ediyor..

Son lafım okura.. Filmi kaçıranlar hiç değilse DVD’sini atlamasın...