DTP'nin eylemine hangi yazar destek verdi?

"DTP milletvekillerinin Meclis'te oturma eylemlerini yürekten, gönülden destekliyorum.." DTP'ye bu destek hangi yazardan geldi?

Meclis'te sabahlayarak gözaltıları protesto eden DTP, başta TBMM olmak üzere yurttaki 23 Nisan törenlerine katılmadı. Ahmet Türk, protesto nedeninin taş attığı için cezaevinde bulunan çocuklar olduğunu açıkladı.. Düne damgasını veren DTP'ye sürpriz bir destek geldi. Hatta DTP'ye tek destek Sabah yazarı Hıncal Uluç'tan geldi... 'Ben de DTP'lilerle otururdum' diyerek nedenlerini sıraladı;

(...) DTP milletvekillerinin Meclis'te oturma eylemlerini yürekten, gönülden destekliyorum.. O salonda onlarla birlikte oturmama, yasal engeller var. Ama kafamın orda, onlarla olmasının önüne kimse geçemez..
Bunları ben söylüyorum..

Hıncal Uluç..Atatürk Cumhuriyetçisi Hıncal Uluç.. "Ben demokrat değil, cumhuriyetçiyim" diyen Hıncal Uluç..

Ben Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk denir" sözüne yürekten inanmış bir Çerkezim.. Bu yüzden konuşmayı öğrendiğim günden beri "Ne mutlu Türküm diyene" diye bağırdım. Yazdım. Bağırmaya ve yazmaya devam edeceğim..

Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkından herkesin, hangi din, hangi etnik kökenden gelirse gelsin, ayni samimi düşünce ve inanç içinde bir Atatürk Milliyetçisi olması için savaşım ölene dek sürecek..
Ben üniter devletten, tek millet, tek bayraktan yanayım.. Bu düşüncelerimden zerre ödün vermem..

Bunlar bir yana.. Bu ülkenin gerçekleri, bugün geldiği nokta bir yana..
Gerçekleri kabul edelim..
Bu ülkenin bazı insanları bugün dağda.. Adları "Terörist!.." Ama terörist de insan!.. Bunu Genelkurmay Başkanımız söyledi. Teröre her yıl sayısız şehit veren Ordunun komutanı..

Bir yandan savaşı bütün gücü ile sürdürüyor.. Öte yandan, savaşı sona erdirmenin yolunu gösteriyor..
"Dağdakileri ovaya indirmek.."
Dağdaki ovaya nasıl iner?..
Bir.. Onu dağa çıkaran sebepler ortadan kaldırılırsa.. Bunu bir günde yapmak zor..
İki.. Onu dağa çıkaran sebepleri ortadan kaldırmanın yolunun silahı bırakıp, ovada demokratik ve siyasal mücadele yapmaktan geçtiğine inanırsa.. İşte bu kısa devrede de mümkün..

Gerçek ne?.. Bu ülkede Kürtler var.. Gerçek ne?.. Komutanların Şırnak ziyaretinde halk arasında dolaşırken gördüm ekranda.. Türkçe bile bilmeyen Kürt analar dahil oranın insanlarıyla konuşurken gördüm.. Gözlerinin içine baktım o insanların yakın çekimlerde.. Nasıl sevgi, nasıl şefkat doluydu.. Nasıl içtendiler.. Baskı ve korku ile verilmez o görüntüler.. O insan benim insanım.. Türkiye Cumhuriyeti'ni birlikte kuranların bir parçası.. Kardeşlerim.. Van'da aralarında dolaştım, gördüm, yaşadım, hissettim.

Başbuğ Paşa'ya dua eden o Türkçe bilmeyen ananın evine gidin. Baş köşede aslan gibi oğlunun o üniforma içindeki resmi asılıdır..
Şimdi onu nasıl kendimden ayırır, farklı muamele yaparım ben..

"Ben görevimi yapıyorum, ama dağa çıkışlar önlenmez, dağdaki ovaya inmezse bu savaş bitmez.."

En son İlker Başbuğ konuştu.. Çok net.. "Dağdaki ovaya inmeli.."
Asker böyle dedi, ertesi gün, siviller emir verdiler, yurdun dört bir yanında yığınla DTP binası baskına uğradı. Yığınla DTP'li, tutuklandı..

DTP ne?.. Kim?.. Kürt sorununun silahla değil, demokratik yollarla çözüleceğini söyleyen insanlar topluluğu.. İçlerinde teröristlerin uşağı kötü niyetli olanlar vardır, bilmem.. Bildiğim.. Kürt sorunu siyasal ve barışçıl yolla çözülecekse, bunu savunanları bağrımıza basmamız gerek..