Doğan yola beceriksizlerle mi devam etti?
Bu grup son yıllarda başkalarının batma, batırılma günlerinde, medyayı, gazetecileri savunan bir pozisyon mu aldı,
GAZETECİLER.COM -
Umur Talu bugün, Mehmet Barlas’ın dün yazdıklarına atıfta
bulunmuş…
Aydın
Doğan’ı eski çalışanlarının (kendisinin de)
neden savunamadığını anlatmış…
Çok önemli noktalara (ki biz son
bir aydır aynı şeyleri defalarca yazdık) dikkat
çekmiş…
Aydın
Bey’in, daha önce çalıştıkları şirketleri
batma noktasına getiren yöneticileri “baş tacı” ettiğini, başarılı
eski yöneticilerini ise ya kovduğunu ya da dışladığını
anlatmış…
Bakın nasıl…
Doğanı savunmak
MEHMET Barlas’ın "Neden eski
çalışanları Doğan'ı (Aydın Doğan'ı veya Doğan Şirketler Gurubunu)
savunmuyorlar" diye, eski çalışanlardan ziyade, grubu düşünmeye
davet eden bir yazı yazdı. Ben mesela “eski
çalışan”ım.
Şu anda da, bir iki satırla "Al
Capone" benzetmesini eleştirmiş olmakla beraber,
savun(a)mıyorum.
"Vergi cezasının belki meşru, ama
"ceza karanının muhtemelen siyasi olabileceğini de aynı anda
düşünerek. Belki ikisi de öyle değildir... Belki de, mahkeme
kararıyla yürüyecek süreç belli edecektir....
Savun(a)mamak, sadece, oradan bir
gün kovulmuş olduğum için hınçtan da değil...
Hatta hiç öyle değil. Çünkü,
Başbakan bir gün "Onların gazetelerini okumayın" dediğinde, yazı
günüm olmadığı halde, Sabah'ta, yazı yazıp Başbakan'a sert tepki
verebildim; en azından dayanışma gösterdim.
Şimdiki açık endişem şu: Ya Maliye
haklı ise! Şimdiki yarı açık durum ise şu: Bu grup son yıllarda
başkalarının batma, batırılma günlerinde, medyayı, gazetecileri
savunan bir pozisyon mu aldı, yoksa tam mı tersi?
Doğan, yakından tanık olduğum
dönemlerde, elinde bir tek Milliyet'le, birbirine karşıt iki
gazetenin de batmaması için, Tercüman'a da Cumhuriyete de destek
vermiş, "dayanışmacı" bir kültürdendi. (12 Eylül döneminde bile,
Ecevit'in Arayış Dergisi'ne desteği de öyle.) 16 yıl kadar önce,
benim yönettiğim bir dönem, Milliyet; iktidarla işbirliği içindeki
Sabah ve Hürriyet'in dağıtımda da boğarak "batırmak" istediği
gazeteydi.
Hemen sonra, Milliyetin güç
kazanması sırasında Hürriyet batma (veya satma) noktasına
yuvarlandı. Doğan aldı.
Epey sonra bir gün, Sabah batma
(veya satma) noktasına yuvadandı; Doğan uzaktan, yakından,
dışarıdan, içeriden kontrole veya kapmaya yöneldi.
Bir gün, Sabah'ı batırmak için
Sabah kadrosunu kaçırıp yeni bir gazete kuruldu...
Başka bir gün, bu kez batırılmak
istenen en kıdemli Sabah patronuyla işbirliği yapılıp Sabah yine
batırılmak (veya kapılmak) istendi! Haklı haksız, bu iktidara
verilmiş "Star'ı hatır" desteği cabası. Başkaları için
yapılanlarda.
Ogrupt.ı gazeteci veya değil,
binlerce insan, çok meslektaşım, arkadaşım, gazeteciliğe akıl,
gönül, emek vermiş onca iyi gazeteci, iyi insan çalışıyor. Bu
gazeteler her şeye rağmen bu ülke için önemli.
Aynı ötekiler gibi. Aynı öteki
gazetelerde çalışanlar gibi. Şu anda çalışamayan çok kişi
gibi.
O yüzden, hem medya adına, en çok
onlar namına, her kötü gün elbet içimi acıtır.
Lakin...
Barlas diyor ya, "Doğan biraz da
kendi yöneticilerine hesap sorsun"...
Trajediye, ironiye, paradoksa, işe
bakın ki...
Bugün Doğan Grubu'nu "hayati
tehlike"ye sürüklemiş "kurmay heyeti" genellikle ve sanki
özellikle...
Eski Hürriyet/i yönetirken batma
(satma) noktasına getirmiş kişilerden; Onlar yetmemiş olacak ki;
Sabah'ı yönetirken batma (satma) ve batırma noktasına getirmiş
kişilerden; Eh biraz da, batması için çok uğraştıkları (ve TV'sini
aldıkları) Star'dakilerden oluşuyor! Koleksiyondaki diğer benzer
parçalan saymazsak...
Bir zamanlar Milliyet7i
(dolayısıyla Aydın Doğan'ı) batırmak istemiş iki genel yayın
yönetmeni, şimdi onun iki orgenerali, onu savunmakla mükellef iki
büyük komutan! Bu mali uçurumun büyük sorumlularından biri, bir
zamanlar Hürriyet'i Doğan'a satılma noktasına getirmiş para, vergi,
fatura üstatlarından biri! Yani, Tayip Erdoğan'a gelinceye
kadar...
Bir zamanlar Doğan'ı batırmaya
uğraşmış olanlar Doğan'ın komuta kademesinde, onu bu tehlikeli
sulara sürükleyenler... Sanki bilinçaltları hiç değişmemiş gibi!
İnsanın aklı almıyor! Alsa belki... hiç tereddütsüz
savunacak.