Doğan grubunun JÖLELİSİ kim?

GAZETECİLER.COM - Yiğit Bulut şöyle-böyle ama bakın sayesinde "jöleli" diye bir kavram türedi...
Gerçi pek övünülecek bir manaya çekilmiyor...
"Yalaka" eşittir "jöleli" demek oldu.
Dün Ahmet Hakan "jölelileşmek" deyip yine malum defteri açmıştı. Hakan'a göre, "jölelişen" gazeteciler Başbakan Erdoğan'a "çanak soru" soruyordu.
Jölelileşmeyenler ise tepki alıyordu.

Bugün Star yazarı Ahmet Kekeç de "herkes bir parça jöleli" deyip dalmış orta yere... "Yandaş"ın jölelisi belli de Doğan Medya'nın jölelisi kim acaba demeye getirmiş... Hani isim vermemiş ama adrese teslim bir yazı çıkartmış...

İşte yazısından bir bölüm:

Herkeste çapına, gradosuna, ahlakına uygun bir “jölelilik potansiyeli” var. Jöleli olmak, handiyse bir kader... Burada, “jöleli değilmiş gibi” yapan ve tabiri amiyane ile “yediren” arkadaşların durumu önem kazanıyor.

Madem jölelilik bir kader ve bir kesim sürekli “jöleli” suçlamalarına muhatap kılınıyor, bir de elinde “jöleli” deme hakkını bulunduranların durumuna bakalım.

(...) DOĞAN'IN JÖLELİSİ

Birini iyi tanıyorsunuz. Doğan Medya Grubu’nda istihdam ediliyor. Sağa sola bulaşmakla ünlüdür. Bulaşır, altından kalkamayacağı durumlarla karşılaşınca kolay yolu seçip küfreder.

Bir zamanlar, Deniz Baykal için, “Hakikaten şahane, hakikaten mükemmel, hakikaten ikna edici” türünden yazılar yazıyordu; akrabasının ihale aldığı bilmem ne belediyesinin kaldırımlarına “bal dök yala, o derece temiz” diye övgüler yağdırıyordu.

Bunca yılın yandaşıyım, Tayyip Bey için, “Hakikaten şahane, hakikaten mükemmel, hakikaten ikna edici” diye bir cümle kuramadım, kaldırım övgüsü yazamadım, şöyle ağız tadıyla bir jöleleme yapamadım...

Biz “yandaş” oluyoruz, bunlar “bağımsız, tarafsız, özgür gazeteci” sayılıyor. Neyse...

Yazının devamı için