Doğan Grubu'nun Erdoğan'a son operasyonu
Aydın Doğan medyasının Gül'e olan ilgisini yazan Esayan, Radikal yazarı Yetkin'in yazılarını mercek altına aldı.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Markar Esayan, Doğan Grubu'nun Erdoğan'a karşı Gül üzerinden bir oyun kurmaya çok hevesli olduğunu yazdı.
Cumhurbaşkanlı makamına Erdoğan geçerse AK Parti'nin başına kim gelecek? Merak edilen soruya köşe yazarları senaryo üzerine senaryo yazıyor.
Tartışmalara katılan Esayan, bu isimlerden Radikal yazarı Murat Yetkin'in şaşılacak keskinlikle Gül'ün ağzından konuşarak siyasi analiz yapmasına dikkat çekti.
"Analiz" adı altında ne yapılmak istendiğini "Yeni Mesut Yılmazlar aranıyor..." başlıklı yazısında Esayan böyle anlattı:
MURAT YETKİN’İN TARAFSIZ
ANALİZ GÖRÜNÜMLÜ YAZILARI
Murat Yetkin bir süredir Çankaya seçimleri, Gül’ün
pozisyonu ve Erdoğan’ın olası tercihleri hakkında son derece ilginç
‘analizler’ yazıyor. Konu Doğan grubu, hele hele Radikal
olunca, bu ‘analizleri’ daha da önemsemek gerekiyor. Zaten Yetkin
de tarafsız analiz görünümlü yazılarına bir ortak aklın temennileri
ve akla karpuz düşüren önerilerini bolca sıkıştırıveriyor. Yeni
kurulan Merkez Partisi’ni değerlendirirken asıl hamlenin bu
olmadığını Arınç ve Gül adına konuşarak ifade etmekte hiçbir beis
görmüyor. Yetkin’e göre Arınç AK Parti’nin ‘gerileme döneminde
olduğunu, ANAP’laşmayı önlemenin tek yolunun ise Gül’ün partinin
başına geçmesi gerektiğini’ düşünüyormuş. Yetkin yine şaşılacak
kesinlikle Gül’ün ağzından konuşuyor ve diyor ki ‘Gül partinin AB
çizgisinde dindar/muhafazakâr bir parti noktasında olmadığını
düşünüyor.’ Bu ‘analizi’ de, Erdoğan eğer Gül’e partinin kapısını
kapatırsa, yeni Özal Partisi’nin MP değil, Gül’ün başına geçtiği AK
Parti olacağını ifade ederek tamamlıyor. (‘İkinci Özal Partisi
ufukta belirdi mi?’, 05.7.2014)
İHSANOĞLU
GÜZELLEMESİ
Yetkin veya Yetkin’in temsil ettiği çevrenin İhsanoğlu
güzellemesine tanık oluyoruz ardından. ‘İhsanoğlu Erdoğan’ın
antitezi’ tesbitini yapıyor ve kıyaslamalarda bulunuyor. Bu
çevrenin Erdoğan okumasını bilinçli bir şekilde çarpık yapması,
İhsanoğlu’nun adaylığının çarpıklığının düzeltilmesi adına bir
zorunluluk olduğunu anlıyoruz. Mesela Erdoğan’ın özellikle Çözüm
Süreci için ‘Aynen devam’ dediğinden şikâyet edildiğini görüyoruz.
Erdoğan’ın ‘Aynen devam’ dediği şey ise barış sürecinden taviz
vermemek, antitezi ise siz tahmin edin. Zaten İhsanoğlu da ‘Bu
sorunlar Meclis’e gelmeli, siyasi partilerin tartışması yoluyla
çözülmeli’ diyormuş. Yani Çözüm Süreci yasa tasarısı Meclis’ten
geçmek üzere değilmiş, CHP ve HDP bu yasaya destek açıklaması
yapmamış, yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelinmemiş gibi… Yetkin’e göre
İhsanoğlu’nun bir önemli diğer farkı, ‘denge ve denetleme’
faaliyetine odaklanacak olmasıymış. Yani bildiğiniz Sezer modeli
ile siyaset üstü bir sopa ve takoz fonksiyonu… (‘Parlamenter
demokrasi, tamam mı devam mı?’, 07.07.2014)
GÜL ADINA KONUŞAN
YETKİN
‘Hava döndü, Gül dönebilir’ adlı son eserinde Yetkin, Gül adına
konuşmaya devam ediyor. Zaten yazdığı gazete bunu hep yapıyor.
Henüz kendilerine ayrılan kâğıt bitmeden, Radikal ‘Gül,
Erdoğan’a karşı bayrak açacak, Kongre’de partinin başına geçmek
üzere siyasete dönecek’ şeklinde bir ‘haber’ yapmış, Çankaya da
bunu birkaç cümleyle yalanlamıştı. Ama Yetkin’in ‘yakın
çevreye’ dayandırdığı analizine göre ‘Gül bekliyor’… Erdoğan’ın
partiyi kendisine bırakması şartıyla bir davet alırsa siyasete
dönecek. Çünkü Erdoğan ile aynı şekilde düşünmüyor, Yeni Türkiye
ülküsünde ciddi fikir ayrılıkları var. Yetkinler öyle diyor.
HÜRRİYET’İN GÜL
MANŞETİ
Çok ilginç şekilde, Radikal’in ağabeyi Hürriyet 6 Temmuz
günü Gül’ü rahatsız edecek bir manşetle çıkıyor. ‘Yeni
Köşk’ adlı bu çalışmaya göre, Gül Çankaya’dan ayrıldıktan sonra
Hıdiv Kasrı’na komşu Boğaz’a hâkim beş dönüm üzerine konuşlu, çok
sıkı şekilde korunan paha biçilmez bir villa satın almıştır.
Haberin doğru olmadığına dair Çankaya’dan tekzip geliyor. Villa
Gül’ün damadınındır ve Gül ailesinin taşınacağı olası yerler
arasındadır. Gazetenin bu ciddi maddi hatayı böyle bir süreçte
yapması hiç rasyonel gözükmüyor.
Zaten devreye hemen Sözcü’den Soner Yalçın giriyor. Yalçın
da ‘Hürriyet villanın Gül’e ait olduğunu manşetten vererek neden
hata yaptı? Biliyorum ki, Hürriyet gazetesi, Gül
sempatizanı! Villa konusunu yakın dostları ve eski
çalışanları basın müşaviri Ahmet Sever’e sorabilirlerdi. Koca haber
merkezi gazetecilik refleksini kaybetmiş olamaz’ diye soruyormuş
gibi yapıyor ama aslında konuyu mahalleli dedikodusu üzerinden
deşiyor. Hatta, buradaki villalardan birisinin işsiz
gazeteci Hasan Cemal tarafından Zafer Çağlayan’a 3.5 milyon dolara
satıldığını da iddia ediyor.
Yazısını da ‘Hürriyet’in bu konuyu niye gündeme getirdiğini
araştırmaya devam edeceğim’ diye bitiriyor. Benim bu kadar bilgi
sahibi mahalleli tanıdığım yok. Ama ‘açık istihbarat’ dediğimiz,
herkesin okuduğu haberleri iyi takip etmek pek çok derde ve soruya
deva.
‘Süreç kesilsin, Erdoğan hal olsun da yerine kim gelirse
gelsin’ takıntısındaki çevrelerin, bir yandan Erdoğan’a karşı Gül’ü
denkleme sokmaya çalışırken bir yandan da Gül’e yönelik bu haberi
yapmalarının, Yalçın’ın da bu habere abanmasının bir anlamı var
mı? Tehdit mi, destek mi, bir yol kazası mı, yoksa tesadüf
mü? Göreceğiz.
HÜRRİYET VE RADİKAL İLE BU
KADAR YAKIN GÖZÜKEN GÜL
Gül veya Arınç adına Yetkingillerin kesinliğinde konuşmak doğru
olmaz. Bu iki kişiye de haksızlık yapılmış olur. Her şey kısa süre
içinde belli olur, söyleyeceğimizi bugünkü gibi mideden değil,
açıkça söyleriz.
Ancak, Gül adına AK Parti tabanı açısından Hürriyet ve Radikal ile
diğer bileşenlerle bu kadar yakın gözükmek oldukça sıkıntılı
olmalı. Gerçekte ne düşündüğümüz ve ne olduğumuz kadar nasıl
anlaşıldığımız da önemli. Ve insanlar nasıl algılandıklarından da
sorumludur.
DOĞAN GRUBUNUN ERDOĞAN’A
KARŞI GÜL OPERASYONU
Gül ve Arınç’tan bağımsız olarak kesinlikle söyleyebileceğimiz,
Doğan grubu ve diğer tüm bileşenlerin Erdoğan’a karşı Gül üzerinden
bir oyun kurmaya çok hevesli oldukları. Yeni Türkiye’nin eşiğinden
dönülmesi, Erdoğan’ın tasfiye edilmesi ve yüzyıllık parantezin bu
tarihi anda kapatılamaması için yeni Mesut Yılmaz ve ANAP modeli
öncelenmiş gözüküyor. Tutmazsa Merkez Parti ve İhsanoğlu devreye
girecek.
Çok heyecanlı doğrusu, bakalım neler olacak?