Doğan Grubu'ndan insan manzaraları...
İsmet Berkan bugün Doğan Grubu'nda çalışan binlerde indanın ruh halini anlatmış. işte krizdeki Doğan Grubu'ndan insan manzaraları...
GAZETECİLER.COM - Radikal'in tepe ismi İsmet Berkan bugün hayli önemli bir yazıyla gündemimizde. Berkan Doğan Grubu üstünden yürüyen tartışmalarda pek konuşulmayan ama önemli bir konuda yazmış. Doğan Grubu'nda çalışan insanlar Ertuğrul Özkök, Mehmet Y. Yılmaz'dan ibaret değil. Grubun bünyesinde binlere insan çalışıyor. Berkan bugün bu insanların ruh halini ve tavırlarını anlatmış. Açıkçası durum düşündüğümüzden daha da kötüymüş içerde. Neyse Berkan anlatsın o zaman, işte Doğan Grubu'ndan insan
"Can sıkıntısıyla başa çıkma yolları
Bu aralar mesaimin büyük bir bölümünü gazetecilik
faaliyetlerinden çok konuşmaya ayırıyorum.
Konuştuğum, daha doğrusu herkesin benimle konuşmak istediği,
benimse aslında çok da konuşmak istemediğim konu ise, Doğan
Grubu’na kesilen vergi cezası ile onun olası sonuçları.
Radikal, İstanbul’da Doğan Medya Center binasında çıkıyor. Biz bu
binayı Milliyet, Posta ve Fanatik gazeteleri ve sayısını bilmediği
internet siteleriyle paylaşıyoruz. Hemen arkamızda ise Doğan TV
binası var, orada da Kanal D, Star ve CNN Türk ile birlikte pek çok
başka kanal daha çalışıyor.
Bu iki binada tam olarak kaç kişinin çalıştığını bilmiyorum ama
binlerce diyebilirim. Ve epey bir zamandan beri bu binlerce kişinin
bıkmadan usanmadan merak ettiği, her köşe başında
konuştuğu konuların başında kesilen vergi cezaları, bu cezaya
ilişkin teminatın karşılanıp karşılanamayacağı, eğer karşılanamazsa
ne olacağı gibi hiç de hoş olmayan konular geliyor.
Esasında başından beri merak edilen temel konu aynı şey ama son iki
gündür o soru doğrudan sorulur oldu: Maaşlarımızı almaya devam
edebilecek miyiz, edemeyecek miyiz? Bu işyerleri faaliyetlerine
devam edebilecek mi, edemeyecek mi?
Evet, abartmadan söylüyorum: Bu işyerlerinde çalışan binlerce insan
artık saklayamadıkları bir tedirginlik içinde, gelecek endişesi
taşıyorlar.
İşin fenası, çeşitli gazete ve internet sitelerinde çıkan maksatlı,
çarpıtma dolu veya eksik-gedik haberler, bu binalarda inanılmaz
dalgalanmalara neden oluyor. O dalgalanmalar, söz konusu haber veya
dedikodunun yalanlanmasıyla yerini başka bir dalgalanmaya bırakıyor
vs.
Kısacası son derece can sıkıcı bir ortam. Moralsiz ve gelecek
endişesi içindeki insanlar.
Kimimiz daha bir tevekkül içinde oluyor zaman zaman, ‘Bu da geçer’
diyenler mi istersiniz, işi başka türlü şakaya vuranlar mı?..
Dün gazetenin öğlen toplantısında bazı sorular üzerinde kendimce
bazı spekülasyonlar yaptım, önümüzdeki haftadan itibaren
olabilecekler, yaşanabilecekler üzerine.
Bir anda bütün gazete etrafta toplandı.
Sanki ben her şeyi biliyorum da, onlara anlatıyorum. Oysa benim de
bildiğim fazla bir şey yok ama prosedürlere bakıp o prosedürlerin
nasıl uygulanabileceği hakkında spekülasyon yapıyorum tamamen.
Zaten onu da söyledim, bu anlattıklarım tamamen spekülatif
şeylerdir, dedim. Neyse ki hiçbiri internet sitelerine
yansımadı!
Tek derdim, canımızı sıkan ve bizi işyerimizle belki daha önce hiç
olmadığı kadar dayanışma içinde olmaya teşvik eden bu ortamın
yaptığımız gazeteye yansımasına engel olmak. Moralsizliğimiz
gazetenin yüzüne yansımasın, gelecek endişemiz gazetemize
yansımasın...
Can sıkıntısıyla mücadele ediyoruz anlayacağınız."