Yıllardır yaptığı programlar ve yazdığı eleştiri
yazıları ile televizyon dünyasına yön veren özellikle de diziler
konusunda yaptığı teşhislerle namı olan dizi doktoru ismini devam
ettiren Oya Doğan televizyon yayınların büyük bir bölümünü kapsayan
dizileri, ekrandan gözümüzü alamadığımız dizileri neden bu kadar
sevdiğimizi ve televizyon programlarının aslında bizi ne ölçüde
etkilediğini anlattı.
Dizi doktoru Vatan Gazetesi Yazarı Oya Doğan, Rota
Haber'den Nurşen Şentürk'e önemli ve dikkat çeken tespitleri
ile farklı yorumlarda bulundu.
"Kösem Sultan dizisinde bir olmamışlık
var" diyen Doğan, "O kadar çok dizi izledik ki
artık sıkıldık" demeyi ihmal etmiyor. "Kadınlar
aslında televizyonda erkek izler. Biz Muhteşem Yüzyıl’da her ne
kadar Hürrem’i izlediysek de aslında güçlü bir adamın bir kadına
aşık olma hikayesini izledik." yorumunu yapan Oya Doğan
bakın başka neler anlattı:
Siyaset bilimi mezunu bir gazeteci Oya Doğan. Bir ekran
klasiği olan 32.Gün ekibinde çalışarak meslek hayatına başlayan,
ardından dergiler ve sonrasın da önemli gazetelerde röportaj
yaparak devam eden başarılı isim, Doğan, 2008 yılında iş nedeniyle
bulunduğu set ortamının da etkisi ile bir anda dizi alanında
çalışmaya başlamış.
Haberciliğin alt alanlarında farklı muhabirliklerin olduğu gerçeği
ile birlikte ekranların büyük bir bölümünü kapsayan dizileri
anlatan, araştıran ve eleştiren bir ‘dizi doktoru’
olmuş. Yaptığı eleştiri ve değerlendirmelerin yerinde olması adına
oyunculuk ve senaristlik eğitimi de alan Oya Doğan, şimdilerde
toplumu daha iyi anlamak için sosyoloji okuyor.
FUTBOLDAN SONRA EN ÇOK
PARANIN DÖNDÜĞÜ SEKTÖR
Televizyon dünyasında kısa sürede olsa devam eden ama
çok fazla sayıda dizi var geçmişe göre kıyaslarsak dizilerle ilgili
bu değişimini nasıl yorumluyorsunuz?
Eskiden topçuluk ve popçuluk vardı. Ama son beş yılda ibre
oyunculuğa döndü. Türkiye’de iki kişiden biri oyuncu olmak istiyor.
Sadece alt tabaka değil doktorlardan avukatlara kadar herkes oyuncu
olmak için uğraşıyor. Güzel kızlar ve yakışıklı erkekler ünlü olmak
istiyorlar. Ancak geçmişe göre öğrenilen bir şey var o da sadece
güzellikle olmayacağının da farkındalar. Geçmişten bugüne kıyas
yaparsak daha iyi oyuncular var. Teknik anlamda gelişmeler var.
Artık dünyaya en fazla ihraç ettiğimiz şeylerin başında diziler
geliyor. Futboldan sonra en çok paranın döndüğü sektör bu
sektör.
O KADAR ÇOK DİZİ İZLEDİK Kİ
SIKILDIK
-Geçtiğimiz yıllara göre eksik ne peki uzun süreli diziler
eskisi kadar yok?
Kaybeden yanımız dizi sürelerinden dolayı senaryolar oldu.
Hepimizin unutamadığı Perihan Abla, Süper Baba 45-60 dakika
arasındaydı. Bugün Muhteşem Yüzyıl Kösem bile 165 dakika ne kadar
izleyebiliriz ki ve artık o kadar çok dizi izledik ki
sıkıldık.
-Peki süre konusunda oyuncular da senaristler de
şikayetçi sorun niye çözülmüyor?
Kimse taşın altına elini sokmak istemiyor. Oyuncu suçu
yapımcıya, yapımcı kanala, kanal reklamcıya reklamcı da bana ne
size diyip herkese atıyor. Eğer herkes bu sorundan muzdaribim
diyerek taşın altına elini koyarsa gecece bir dizi izlenir, reklam
fiyatı düşer ama kaliteli işler izlenir. Ben dizi sektörünün kötüye
gittiğini düşünüyorum.
-Kösem Sultan dizisinin büyük reklamları yapıldı dizi başladı ama
beklenen olmadı gibi?
Dizi tutmadı. Dizinin yurt dışındaki izleyiciler için yapılan
tanıtım kolajını izlediğimde ‘olmuş’ diye yazı yazdım. Ama birinci
bölümü izledim büyük şok yaşadım. Ben dizinin tutmasını çok
istiyorum çünkü sektöre kalite gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama
Muhteşem Yüzyılda Meral Okay gibi bir kuvvetli kalem vardı. Onun
eksikliği büyük. Kösem Sultan’da 13 yaşında bir padişah var 25
yaşına gösteriyor. Dizide duygu yok.
KÖSEM SULTAN DİZİSİNDE BİR OLMAMIŞLIK
VAR
-Hülya Avşar da özellikle sosyal medyada çok
eleştirildi..
Hülya Avşar’dan başka kimse Safiye Sultanı oynayamazdı. Bence
Hülya Avşar’ın oyunculuğunda bir sorun yok. Ama dizide bir
olmamışlık var. Dönemde de sorun var. Ben olsam Kösem Sultan’ı
yapmazdım.
KADIN TELEVİZYONDA ERKEK
İZLER
-Neden?
Televizyonu büyük ölçüde kadınların izleidğini var sayıyorsak
Kösem’de bir kadın hikayesi izleyeceğiz. Ama yanıldığımız bir şey
var. Kadın aslında televizyonda erkek izler. Biz Muhteşem Yüzyıl’da
her ne kadar Hürrem’i izlediysek de aslında güçlü bir adamın bir
kadına aşık olma hikayesini izledik.
BEREN
SAAT HEMEN DİZİYE GİRMELİ
-Beren Saat’e yapılan eleştirileri nasıl yorumluyorsunuz
daha diziye girmeden tepkiler gösteriliyor. Saat’in siyasi görüşü
üzerinden tepkiler sürüyor?
Beren Saat bir oyuncu. Muhteşem Yüzyıl Kösem de bir dizi. Tabi
ki bu cast için doğru bir isimse oynayacak. Ben Timur Savcı’nın
yerinde olsam Beren Saati hemen diziye sokarım reytingler de
artabilir.
-TV 8 hakkında görüşleriniz neler haber yayınlamayan çok fazla
dizisi de olmayan yarışma ağırlıklı bir kanal sizce tv 8 nasıl bir
kanal ekranda?
TV 8 dizileri izleyici alıştırmak için arkasında durması
gerekiyor. Acun ılıcalı’yı halk çok seviyor. Ancak Ilıcalı daha
önceki kanalda yayınlanan ve tutmuş markaları ile devam ediyor.
Farklı kanalda başlayan işler TV 8’de yine tutuyor. Ama ilk kez TV
8’de yayınlanan Rising Star ve Ütopya reyting almadı.
ARKA
SOKAKLAR 30 SENE DAHA DEVAM
EDER
-Bir de Arka Sokaklar var bir televizyon efsanesi
haline gelen. Uzun yıllardır devam ediyor bu dizinin sırrı ne?
Yeniden yayınlanmaya başladı ilk gün üçüncü oldu izlenme
oranlarında. Çünkü kafa karıştırmıyor, başı belli sonu belli,
izleyicinin tahammülü yok artık olaylar hemen çözülsün istiyor. Her
bölümde başka hikaye olmasıyla yorulmuyoruz, sıkılmıyoruz izleyici
olarak. Arka Sokaklar, 30 sene daha devam eder.
-MİZAH
YAPANLAR SOKAĞA ÇIKAMADIĞI İÇİN
ÜRETEMİYORLAR
Komedi dizisi ise televizyonda kendine yer bulamıyor
neden komedi dizileri uzun süre devam etmiyor?
Televizyonda 120 dakika komedi olmaz dünyada bunun formülünü
buldular 25 dakika 26. Dakika sıkılırsınız. Komedi zamanlama işi.
Öte yandan içimiz kan ağlıyor, gülünecek halimiz de yok kimsenin
mizah yapacak hali de. Bir de mizah sokaktan beslenir biz de mizah
yapanlar hemen ünlü olduğu için sokağa çıkamaz hale geliyorlar
sokağa çıkamayınca da üretemiyorlar bu kadar basit. Cem Yılmaz
metroya binemeyince…
FATİH PORTAKAL ÇOK İYİ
BİR EKRAN YÜZÜ
FOX TV’de diziler ve haber konusunda çok izlenen bir
kanal onu nasıl görüyorsunuz?
Tartışmasız Türkiye’nin en iyi haberlerini yapıyorlar. Habercilik
yapılabilen tek yer orası. Muhteşemler, samimiyetle haber
anlatıyorlar. Fatih Portakal çok iyi bir ekran yüzü ve çok iyi bir
haberci. Özgür habercilik yapabiliyorlar.
SEKTÖR
13 BÖLÜMLÜK DİZİLER YAPMALI
-Bazı diziler uzun bir süre iyi giderken bir anda
senaryoda garip olaylar yaşanıyor ya da bir anda başa dönülüyor
sonra da bir anda dizi final yapıyor tüm bunlar neden
yaşanıyor?
Dizilerde bir süre sonra hikaye bitiyor. Sonra yeni bir şey
deneniyor ya da eski konu devam ettiriliyor. Aslında toplum ne
istiyor bakmak gerekiyor. Dizi yapanların kendi beğenilerinden çok
toplum neyi beğeniyor anlamaları gerekiyor. Bunun için sosyoloji
bilemeleri gerekir. İzleyiciye yukardan bakmaktan vazgeçilmeli.
İzleyiciye tepeden bakmaktan oyuncular, senaristler, yapımcılar ve
kanal yöneticileri vazgeçmeli. Ancak o zaman doğru şeyler
üretebilirler.
-Bu kadar kolay mı sonrası?
Sürekli senaryo ile oynama haliyle ilerlenilmez. Baştan
hikayeyi 39 bölüm kuracaksın planlayarak gideceksin. En çok izlenen
dizi Aşk-ı Memnu bir konu ve bir ev içinde geçti. Ama şimdi
dizilerde bir bölümde o kadar çok şey oluyor ki konu kalmıyor.
Böyle gidecekse sektör 13 bölümlük diziler yapmalı.
KİRALIK AŞK’TAKİ ÖMER GİBİ ADAM YOK
ÇÜNKÜ…
-Bazı diziler neden bu kadar fazla tutuluyor anlamak
zor mesela Kiralık Aşk gibi..
Evli ve mutsuz insanlar yumağı olan bir Türkiye’de yaşıyoruz.
Özellikle kadınlarımızın çoğu mutsuz o kadar mutsuz ki kadınlar
kendilerini dizilerle avunuyorlar. Dizilerde muhteşem adamlar,
kahraman adamlar görmek istiyorlar. Bu yüzden Kiralık Aşk’taki Ömer
çok seviliyor, öyle bir adam yok çünkü. Öyle bir adam yok ama 11
reyting alıyor. Kibar, yakışıklı, anlayışlı adamlara hasretiz.
Bunlarda bir tek dizilerde var. Ömer kibar, yakışıklı, cömert,
modern, romantik dünya bu adamı istiyor sadece Türkiye
değil.
-Meryem Uzerli tek bir dizide rol aldı sonrasında ise sadece
magazin haberleri ile gündeme geldi şimdi ise ilk kez bir daha
oyunculuğu ile karşımıza çıkacak bir Meryem Uzerli şoku yaşar mı
izleyici?
Ben tanıtımını beğenmedim. Ama şuna da karşıyım diziyi sadece
Meryem Uzerli’nin dizisi olarak görmek de doğru değil. Meryem
Uzerli bir oyuncu. Yine yurt dışından gelen bir kızı oynayacak.
Meryem Uzerli oyunculuğunun üzerine ne koymuş anlaşılmayacak sadece
aradan 500 sene geçmiş olacak.
-Necati Şaşmaz olabilir biz bir oyuncu olarak Şaşmaz’ı
Polat Alemdar dışında başka rolde görür müyüz?
Çok merak ediyorum. Yıllar önce bir röportaj yapmıştım komedi
oynamak istediğini söylemişti. Keşke yapsa keşke görsek…
SAMANYOLU'NDAKİ DİZİYİ ATV
ALABİLİRDİ
-STV kanalı uydudan ve dijital platformalardan çıkarıldı. STV
dizileri ile rekor kıran da bir kanalda o kanalda yayınlanan
diziler için görüşleriniz neler?
Samanyolu’nda Küçük Gelin diye bir fenomen var. İç yapımlar
olmasaydı bence ATV’de yayınlanabilecek bir dizi. Küçük Gelin öyle
bir diziydi ki o diziyi alın Show TV’ye koyun olur Star’a koyun
olurdu..
-Bir de günlük diziler var akşam üstü saatlerinde yayınlanan onu
kimler izliyor?
Sektörü onlar batırdı. Ev kadını sabah 10 bir diziye başlıyor
sonra 3 de başka bir dizi var 5 de bir dizi var, çok yüksek bütçeli
işleri bitirecek kadar bir dizi var. Gün içinde beş dizi var sonra
pritime izlemiyor. Günlük diziler 60 dakika. Türkiye’de üretilmiş
diziler. Kösem Sultan dizisinden fazla izlenen akşam üstü dizisi
var Beni Affet.
-Dizi oyuncuları kimi zaman verdikleri röportajlarda dizi
izlemediklerini, kendi dizisini dahi izlemediğini hatta dizilerde
olmak istemediklerini, aslında sadece tiyatro yapmak istediklerini
bile söylüyorlar, bu nasıl bir bakış bu görüşleri nasıl
yorumluyorsunuz?
Yapsınlar da görelim o zaman. Benim için tiyatro önemli
diyorsa tiyatro yapsın da görelim. Ne iş yaparsan yap yaptığın işe
saygı duymak gerekir. Saçma buluyorum bu açıklamaları. Türk
dizilerini izlemiyorlarsa oynamayacaklar bu kadar
basit.
-Evlendirme programları niye bu kadar fazla?
Bence insanlar o programlarda eğleniyor. Toplum bunlarla
kafasını dağıtıyor bu kadar da olamayız diye düşünüyorum. Toplumda
boşanma oranları evlilik oranlarını geçmişken bu kadar çok
evlendirme programı olması da ilginç.
-Ekranda müzik ve sohbet programı yok bunun sebebi ne?
Sadece müzik ve sohbet mi ekranda artık program diye bir şey
kalmadı. Ekranı biçtiler ne haber programı kaldı, ne doğru düzgün
sohbet programı kaldı. Türk televizyonculuğu artık çok basit bir
şeye döndü. Alırsın bir dizi yaparsın gün boyu da o dizilerin
tekrarlarını yayınlarsın. Herkes Acun Ilıcalı’yı yenecek yarışma
yapıyor, onun türevlerini yapıyor. Kimse müzik
dinlemiyor.
20 YILDIR BEYAZ'I
İZLİYORUZ
-Şov programlarında da yıllardır sadece Okan Bayülgen ve Beyaz
var…
Keşke başkalarını da deneseler. 20 yıldır Beyaz
izliyoruz bu ülkede olsun yıllarca izleyelim ama mesela kimse risk
almak istemiyor bu ülkede iyi sunucular var evde oturuyorlar oysa
bir sürü iyi sunucu var. Ama her şey ünlülük üzerine
kuruluyor.
-Her programdan çok çabuk mu sıkılıyoruz?
Çok hızlı tüketiyoruz. Bir program tutmaya görsün, hemen onun
türevleri. .. Dünyada bir televizyon formatı hazırlanıyor program
30 yıl devam ediyor bütün ülkelere satılıyor iş bize gelince
herşeyin üç aylık ömrü var. Çünkü televizyonla yaşıyoruz.
Televizyon bizim evimizin bir bireyi. Anne baba çocuktan oluşan üç
kişilik bir aileyse o aile aslında dört kişilik. Herşeyi
televizyondan öğreniyoruz. Aynı şeyleri izliyoruz ve aynı şeyleri
seviyoruz. Kendimizin dışında olan gerçeğimizin olduğu durum
komedisi olan ama hayal ettiğimiz şeyi de görebildiğimiz karmayı
seviyoruz. Onu yapınca da işler tutuyor. Yatırımını samimiyete
yapan hayatta da ekranda da kazanır.
-Tüm bu tecrübelerinizi yazıyor musunuz? Kitap çalışmanız var
mı?
Bir kitabım çıkıyor. Ancak televizyon dünyası ile ilgili değil.
Ayrılık yaşayan bir kadının hikayesinde iç seslerine isimler
taktım, onları anlatıyordum, ayrılık yaşayan bir kadının kendini
bulma çabasını komik bir dille anlattım. Çok samimi bir dille
hissettikleri, yaptıkları, hataları, doğruları mizahi bir dille
anlattım. Mart’ta İnkılap Kitapevi’nden çıkacak ayrıca başka bir
film senaryosu da izledim. Yazmak şahane bir terapi.