Diyanet işleri Bihter'i izleyin mi desin?
Haşmet Babaoğlu ile Hıncal Uluç arasında Diyanet işleri polemiği patladı...
GAZETECİLER.COM - "Hayırdır inşallah! Kısmetimiz Hıncal Abi'yle
tartışmaktan açıldı. Ben bir konuya iki satır değiniyorum; o hayli
tuhaf tezlerle dolu kocaman bir yazı döşeniyor."
Haşmet Babaoğlu da şaşkın...
Hıncal Uluç'un her yazdığına muhalif olmasına...
Aralarındaki son tartışma da Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu
"iki saat televizyonu kapatın, Kuran okuyun" tavsiyesiyle
patladı.
Haşmet Babaoğlu, "Diyanet İşleri diye bir makam varsa, o
makamda oturan kişinin topluma kuran okumasını tavsiye etmesinden
daha normal ne olabilir? Var mısın Yok musun veya Aşk-ı Memnu
seyredin diyecek değil ya..." deyince Hıncal Uluç hemen karşı
bir yazı döşenmiş...
Devamını Haşmet Babaoğlu'ndan okuyalım;
"Geçen Cumartesi gazeteyi elime alınca doğru okuyup anladığıma
karar vermek için gözlerimi ovuşturup durdum.
Hıncal Abi'ye göre...
Diyanet İşleri Başkanı her gece yarım saat Aşk-ı Memnu gibi
klasikleri okuyun, diyebilir ama "Kuran okuyun" diyemezmiş.
Diyanet İşleri Başkanı "bu ülkede inanan, inanmayan için her türlü
ruhsal düşünceyi organize eden kurumun başı" ymış. (Buradaki tuhaf
kavramsal tanımlama ayrıca ele alınmalı!) İnançlısı varmış,
inançsızı varmış... O yüzden Başkan vatandaşları ayıran söylemler
içinde bulunamazmış.
İstanbul Müftüsü olsa "Kuran okuyun" diyebilirmiş ama Diyanet
İşleri Başkanı diyemezmiş. (Abi bilmediğin şey değildir ya, yine de
hatırlatayım; vaizi, imamı, müftüyü Diyanet kurumu tayin ediyor.
Müftülüğe gidip kapısındaki tabelaya bakarsan, orada "Diyanet
İşleri Başkanlığı İstanbul Müftülüğü" yazısını göreceksin!)
***
Aslında bu konuyu uzatmaya hiç niyetim yok!
Gerek de yok!
Her şey bir yana, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 22.06.1965 tarihli
"kuruluş ve görevleri yasası"nın birinci maddesine bakmak bile
yeterli.
"İslam Dini'nin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili
işleri yürütmek; din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet
yerlerini yönetmek üzere; Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri
Başkanlığı kurulmuştur."
Gayet açık, değil mi?
(...)
Diyanet İşleri Başkanı'nın "Kuran okuyun" tavsiyesinden rahatsız
olmanın anlamı yoktur.
Hatta diyebiliriz ki, böyle tavsiyeler Diyanet'e yasayla verilmiş
görevlerdir.