Dilmen, turnaları yine gözlerinden vurdu!
Ligin ikinci haftasında Fenerbahçe ve Beşiktaş'la arasında sadece 3 puan fark olduğu halde "Galatasaray felâkete koşuyor"
GAZETECİ,LER.COM - Rıdvan Dilmen, futbol
yorumlarıyla sadece diğer meslektaşlarına değil siyaset yazan
köşelere de "ders" vermeye devam ediyor.
Bütün yorumlarını sırtına hiçbir futbol takımının formasını giymeden yazan Dilmen bu kez de "Büyük" takımlarımızın analizini yaptı. Ve yine formasızdı.
Ligin ikinci haftasında Fenerbahçe ve Beşiktaş'la arasında sadece 3 puan fark olduğu halde "Galatasaray felâkete koşuyor" diye manşet atan forma yalakalarının aksine vicdanıyla aklını harman edip yazıyor...
Bakın nasıl.
15 günde her şey değişir
Şunu söylemek çok kolay: Teknik direktör git, başka teknik direktör gel. Bunu söylersek, işin kolayına kaçmış oluruz. Dışarıdan ahkam kesmek kolay. Ama gerçekleri de görmek lazım. 15-16 aydır Rijkaard bu takımın başında. Geçen sezon ilk 7 hafta müthiş bir Galatasaray vardı. Her geçen hafta iyiye gidecekken o günden bugüne hızla düşüş yaşanıyor. Bu sezona da Rijkaard'la başlandı. Kendisi sezonun son Gençlerbirliği maçı bittikten sonra haklı olarak tatileçıktı. Ama tatil çok uzun sürdü. Yurt dışındayken Mehmet Topal gitti, Keita gitti, Franco gitti. Bu arada Galatasaray son iki sezonda beşinci ve üçüncü oldu. Avrupa'da ciddi etiketi olan takım geçen yıl Avrupa'da da başarısızdı. Rijkaard, tatili kısa tutup, Florya'ya yerleşecek, Adnan Sezgin ve yöneticilerle oturacak, transferler başlayacaktı. Yapılmadı mı, yapıldı. Bonservisi elinde olan yerli genç oyunculara yatırım yapıldı. Ama sadece yatırım yapıldı. Zamanla tutarsa diye. Ligler başlamak üzereyken Cana alındı. Mehmet Topal'la üç aşağı beş yukarı aynı maliyette. Ama aralarındaki kalite farkı üç aşağı beş yukarı değil. Son maça kadar Elano krizi yaşandı. Aynı başkan ve yönetici, aynı teknik direktörle yola devem ediyor. Avrupa Kupaları'nda 3 resmi maç yapılıyor. 2 tane de lig maçı oynanıyor. İkinci maça çıkan kadroda Sabri sağlıklı olsa hepsi geçen yılki kadroda olan oyuncular. Demek ki, bugüne kadar -ciddi de zaman- varken görevlerini yapamamışlar.
KALECİLERİN İŞİ ZOR
Rıdvan Dilmen'in yazısının tamamını
Bütün yorumlarını sırtına hiçbir futbol takımının formasını giymeden yazan Dilmen bu kez de "Büyük" takımlarımızın analizini yaptı. Ve yine formasızdı.
Ligin ikinci haftasında Fenerbahçe ve Beşiktaş'la arasında sadece 3 puan fark olduğu halde "Galatasaray felâkete koşuyor" diye manşet atan forma yalakalarının aksine vicdanıyla aklını harman edip yazıyor...
Bakın nasıl.
15 günde her şey değişir
Şunu söylemek çok kolay: Teknik direktör git, başka teknik direktör gel. Bunu söylersek, işin kolayına kaçmış oluruz. Dışarıdan ahkam kesmek kolay. Ama gerçekleri de görmek lazım. 15-16 aydır Rijkaard bu takımın başında. Geçen sezon ilk 7 hafta müthiş bir Galatasaray vardı. Her geçen hafta iyiye gidecekken o günden bugüne hızla düşüş yaşanıyor. Bu sezona da Rijkaard'la başlandı. Kendisi sezonun son Gençlerbirliği maçı bittikten sonra haklı olarak tatileçıktı. Ama tatil çok uzun sürdü. Yurt dışındayken Mehmet Topal gitti, Keita gitti, Franco gitti. Bu arada Galatasaray son iki sezonda beşinci ve üçüncü oldu. Avrupa'da ciddi etiketi olan takım geçen yıl Avrupa'da da başarısızdı. Rijkaard, tatili kısa tutup, Florya'ya yerleşecek, Adnan Sezgin ve yöneticilerle oturacak, transferler başlayacaktı. Yapılmadı mı, yapıldı. Bonservisi elinde olan yerli genç oyunculara yatırım yapıldı. Ama sadece yatırım yapıldı. Zamanla tutarsa diye. Ligler başlamak üzereyken Cana alındı. Mehmet Topal'la üç aşağı beş yukarı aynı maliyette. Ama aralarındaki kalite farkı üç aşağı beş yukarı değil. Son maça kadar Elano krizi yaşandı. Aynı başkan ve yönetici, aynı teknik direktörle yola devem ediyor. Avrupa Kupaları'nda 3 resmi maç yapılıyor. 2 tane de lig maçı oynanıyor. İkinci maça çıkan kadroda Sabri sağlıklı olsa hepsi geçen yılki kadroda olan oyuncular. Demek ki, bugüne kadar -ciddi de zaman- varken görevlerini yapamamışlar.
KALECİLERİN İŞİ ZOR
Rıdvan Dilmen'in yazısının tamamını