Dilhan Akın 'aidiyetsiz' şiirleri anlattı...
Eylül ayında yayınlanan ‘Aidiyetsiz’ adlı kitabıyla dikkat çeken Dilhan Akın, şiire bakışı ve kitabına gelen tepkileri Kentim gazetesine anlattı...
İşte Dilhan Akın röportajından çarpıcı bölümler:
Şiir yazmaya ne zaman başladınız? Sizi şiir yazmaya iten olay ne oldu?
Sanırım kalemi elime ilk alışım ilkokul dönemidir. Bir gazeteye amatörce bir şeyler yazmıştım. Hayatla başa çıkmak zordu ve yazmak neredeyse baş etmenin tek yoluydu benim için.
İnsanların hayatında yaşanmışlıklar değişik etkiler bırakır. Yaşananlarla şiirsel duyarlılık arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz?
Yaşam herkes için ayrı bir çabadır. Şiir yaşamın veya yaşananların acı tatlı anlatımı ve anlamıdır. Aslında benim için, bazen bir şiir okursunuz ve o çok beğendiğiniz bir şiir olur. Fakat son cümlede kırılırsınız. Birşeyler eksik dersiniz. Yaşanmışlıklar da böyledir. Her eksiklik bir kırılmadır.
''Mutlu aşk yoktur'',''mutlu insanlar yazamaz'' denmiştir. Yaşanmışlıkların şiir olması bir insanlık halidir. Fakat duyarlılık bu değildir. Duyarlılık şairin ve dolayısıyla şiirin özüdür.
Şiir yazmak, okumak ve dinlemek açısından kendinizi nasıl
Dilhan Akın, Köstebek yayınlarından çıkan kitabı Aidiyetsiz'de hiçliğe, belirsizliğe, savrulmaya ait olmanın şiirini vadediyor. | |
değerlendiriyorsunuz?
İyi bir okuyucu ve izleyici olduğumu düşünüyorum. İyi seslerden şiir dinlemek özel bir zevktir. Radyoda okunan kitabı dinlemek hele de okuduğunuz bir kitabı seslendirenin sesi, ona ayrı bir güzellik katabilir. Okumayı, yazmayı ve dinlemeyi şiirlerle sınırlandırmıyorum. Hayatımın her döneminde okumak vardı. Fakat okumak kitaplarla, izlemek görsel sanatla sınırlı bir olay değildir.Yaşamı ve insanları okumak hep ilgi alanım olmuştur.
Şiir yazmanın şair için ve onu okuyanlar için yararları neler olabilir?
''Söz uçar yazı kalır'' gibi bir Latin atasözü vardır. Burada söze bir haksızlık olmasın. Sözlü iletişim çok değerli bir olay. Fakat sanırım şöyle bir gerçeklik de var:’Yazı kalacağını biliyor ve kalmak istiyor. Aslında yazı belki de anlatımın en rahat ulaşılır yolu. Yazan için de okuyan içinde katıksız bir iletişim şekli. Mimik yok, kaygı yok, korku yok. Beyindekinin en arı hali denebilir yazıma. Hiçbir kaygıya temas etmez. Sahibine veya sahiplerine ulaşır. Örneğin ben bazı yazarları dinlemeyi sevmiyorum. Onları okumak çok daha keyifli ve anlaşılır geliyor bana. Sanırım bu durum şiir için de geçerli. Şair şiirlerini yazar ve okuyucu onu okur. Her iki taraf da huzurludur. Çünkü şiir kadar okuru da özgürdür, sınırsızdır, oradaki beyinler ve algılar.’
Şiir yazdıktan ve kitabınız yayınlandıktan sonra neler hissettiniz?
‘Aidiyetsiz’ yayınlandığında öncelikle çok mutlu olduğumu belirtmek isterim.
‘Aidiyetsiz’ benim en soyut ve en somut aidiyetimdir. Yazı, hayatımda daima önemli olmuştu. Bu anlamda aslında ‘Aidiyetsiz’ sadece bir şiir kitabı değil bir ilktir benim için ve yazdıklarımın ilk yayınlanışıdır.
Dilhan Akın’ın şiir dünyasından;
SEN UZAKTAYKENYakında öleceğim
Hem de çok yakında.
Sen uzaktayken öleceğim
Gelmediğin sürece öleceğim.
Azar azar değil birdenbire gideceğim.
Sen gelmedikçe öleceğim.
SINIF KAVGASI
İçimde amansız bir sınıf kavgası
Şair geçer dedi,
Teoriler yaşar ve biter dedi.
Ben bir şey diyemedim.
Avrupa’dan siparişler için;
www.kitapyurdu.eu
Türkiye’den siparişler için
D&R Mağazaları, Remzi Kitabevleri