Dikkat bu yazı Sabah'ta yayınlandı!
"Bundan sonra Suriye'ye ilişkin gelişmelerde kimin ne yapacağını tahmin etmeye çalışırken, uluslararası siyasetin gerçeklerini hiç unutmamamız gerekiyor. Türkiye Amerika gibi global ölçekte bir süper güç değil."
Başbakan Erdoğan'ın "Suriye sınırı aştı, müdahale edebiliriz" derken hükümete yakınlığı yüzünden sık sık eleştirilen Sabah gazetesi başyazarı ABD ile Türkiye'yi karşılaştırdı ve "Bundan sonra Suriye'ye ilişkin gelişmelerde kimin ne yapacağını tahmin etmeye çalışırken, uluslararası siyasetin gerçeklerini hiç unutmamamız gerekiyor. Türkiye Amerika gibi global ölçekte bir süper güç değil." yazdı...
İşte Barlas'ın bugünkü köşesinden çarpıcı bir bölüm:
LİBYA'DA PETROL
OLMASA...
"Bilişim Çağı'nın siyasi haritalardaki sınırları
buharlaştırdığını düşünenler için dünya küçük bir
köydür.
Ama gerçek dünyada sınırlar da eskisi gibi durmaktalar.
Daha da ötesi "Süper Güç" ABD dışında hiçbir ülke
kendi sınırlarına uzak olaylara fazla ilgi duymuyor.
Örneğin eski Yugoslavya'daki faciayı veya Bosna'daki kırımı
Avrupa'nın patronları olan Almanya, Fransa gibi ülkeler sadece
izlediler.
Amerika duruma müdahale etmeseydi belki bu trajedi daha yıllarca
sürecekti.
Libya'da petrol olmasaydı, Fransa'yı orada görebilir miydik?
SURİYE TRAJEDİSİ
Şimdi de Suriye'de benzer bir durum var.
Suriye'yi yöneten oligarşi, kendi halkına savaş açmış durumda.
Bu trajediye karşı Rusya ve Çin gibi büyük devletler bir
nevi umursamazlık siyaseti izliyorlar.
Amerikan İttifakı'nın önde gelen üyeleri, Suriye'deki durumu
kınayarak geçiştiriyorlar.
Suriye karşısında aktif ve doğrudan taraf olan iki ülke
var.
Türkiye Cumhuriyeti ve ABD.
Türkiye'nin doğrudan taraf olmasının nedeni Suriye ile sınır
komşuluğumuz. Tarih ve coğrafya bizi bu komşuluğa mahkûm
etmiştir...
ABD ise, zaten dünyanın hangi coğrafyasında ne olursa o bir
doğrudan taraf konumunda. Sanki her ülkenin komşusu ABD...
HER YERDE ABD VAR
Kuzey ve Güney Kore'ler arasında gerginlik olduğunda da, İsrail
ile Araplar çatışınca da, Pakistan'da, Afganistan'da, Mısır'da veya
Latin Amerika'da bir anlaşmazlık çıkınca da, Amerika'nın ne
yapacağını beklemeye başlıyor dünya...
Bundan sonra Suriye'ye ilişkin gelişmelerde kimin ne yapacağını
tahmin etmeye çalışırken, uluslararası siyasetin
gerçeklerini hiç unutmamamız gerekiyor.
Türkiye Amerika gibi global ölçekte bir süper güç
değil.
Geçenlerde Türkiye ve Amerika'nın bütçe rakamlarına yansıyan yıllık askeri harcamalarını hatırlatmıştım.
Türkiye'nin yıllık askeri harcamaları 13 milyar dolar, ABD'nin ise 900 milyar dolara yakın.
BARIŞI KORUMAK
Türkiye'nin Suriye'deki trajediye doğrudan ve aktif ilgisi komşu
olmanın getirdiği sorunlardan ve sorumluluklardan
kaynaklanıyor.
Neticede komşu ülkelerdeki her çalkantı en azından Türkiye'ye
göçmen akımı başlaması ile yansımıyor mu?
Bir başka deyişle Türkiye ne dünyanın ne de Ortadoğu'nun kolluk
kuvvetidir.
Türk dış siyasetinden beklenen de, komşularla güvenli ilişkilerin
sağlanması ve dünyadaki hukuksuzluklar karşısında doğru tutum
alınmasıdır.
En önemlisi de, Türkiye'nin sıcak çatışmaların dışında
tutulmasıdır.