'Dikkat: Bu yazı çıplaklık içerir'

Yazısının başlığını "Dikkat: Bu yazı çıplaklık içerir" seçen BirGün yazarı Ümit Alan, köşesinde o başlığın ne anlama geldiğini bakın nasıl anlattı

GAZETECİLER.COM - Yazısının başlığını "Dikkat: Bu yazı çıplaklık içerir" seçen BirGün yazarı Ümit Alan, köşesinde o başlığın ne anlama geldiğini bakın nasıl anlattı:

"Nasıl yani, demeyin. Yazının başlığı Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı yanlışlıkla okuyup, istismara maruz kalmasın diye böyle seçildi. Nitekim Dumanlı, THY ile ilgili haberlerden epey rahatsız olmuş. "Edep yâ hû" başlığını attığı yazısında esmiş savurmuş."

Bu hafta Köşe Vuruşu'nun sorusunu "Peki Dumanlı'nın kabul ettiği gibi her çıplaklık istismar mıdır?" seçen Alan yazısında şunları kaydetti:

ETEK BOYU TASARIM AYIBINI ÖRTER

Dünkü yazısında Cengiz Semercioğlu da değinmiş. Dumanlı THY'nin taslak kıyafetiyle ilgili eleştirileri sadece etek boyu üzerinden algılayarak konuya nasıl önyargılı baktığını açık ediyor aslında. Eleştirilerin büyük bir kısmı tasarımın estetik olarak facia olduğuna odaklanırken Ekrem Dumanlı, sırf etek boyu uzun diye yapıyorlar gibi bir noktaya gelmiş. Eğer sırf etek boyu tasarım ayıbını örtecekse, bu da bir çeşit kadın vücudunu fetişleştirme değil midir?

KADIN ÇIPLAKLIĞI PAZARLAMA UNSURU MU?

Ekrem Dumanlı elmalarla armutları toplaya toplaya ilerlediği yazısında sol kesime de göz kırpıyor. Artık ne gördüyse Sevgililer Günü vesilesiyle yayınlanan fotoğrafları müstehcenlik ve cinsellik sömürüsü olarak değerlendiriyor ve orada kadın vücudunun bir pazarlama unsuru olarak kullanıldığı gibi bir çıkarsama yapıyor. Yani Sevgililer Günü'nün bir tüketim toplumu icadı olmasıyla, Sevgililer Günü'nde yayınlanan -kendi tabiriyle müstehcen- fotoğrafların kadın vücudunu pazarlama unsuru yaptığı iddiasını bir çırpıda eşitliyor. Kadın çıplaklığına "kadın vücudu pazarlama unsuru yapılıyor" diye dümdüz bakmanın ne kadar sorunlu olduğunun farkında bile değil.

ÇIPLAKLIK YASAK MI?

Ekrem Dumanlı yazı içinde bir haklı nokta daha yakalıyor. Özellikle gazete ve haber sitelerindeki foto galerilere getiriyor konuyu. Bu foto galerilerin çoğunlukla haber içeriğiyle alâkâsız bir şekilde oluşturulduğu ve bunun yanlış olduğu herkesin malumu. Buralarda üç-beş fazla tık almak için yapılan iğrençlikler de öyle. Ekrem Dumanlı bu konuda haklı olmanın gururuyla başka bir yere geliyor. Bir çırpıda Rio Karnavalı haberlerini de söz konusu foto galerilerle eşitleyiveriyor. Çünkü ona göre müstehcen. Örneğin; cinayete kurban gitmiş bir kadına ilişkin haberin hemen altında, o kadına ait eski fotoğraflardan galeri oluşturulmasının yanlışlığıyla, sırf dekolte fotoğraf içeriyor diye Rio Karnavalı haberlerini aynı sepete koymak ne? Dekolteyi ve çıplaklığı her şartta yanlış olarak görmekten başka bir şey değil. Zamanında başörtülü insanlara toptan "yobaz" diye bakmak ve örtünme tercihlerini yasaklamak ne kadar yanlışsa, bu da o kadar yanlış. Bunun ucu sokaktaki her dekolteliye "istismarcı" diye bakmaya gider ki, sonuçları hiç iyi olmaz.

KIVRAK ÇALIMLAR TARİHİ

Ekrem Dumanlı söz konusu yazısının sonunda bahsettiği medyanın tarihinin "Kıvrak Çalımlar Tarihi" ismiyle kitaplaşmasını öneriyor. Doğrudur medyamızın tarihinde kıvrak çalımlar çoktur. Bununla birlikte Ekrem Dumanlı'nın söz konusu yazısında da o çalımlardan bolca var. Çünkü yanlışlığına hemfikir olunan bazı durumlarla, kendi doğrularını eşitleme kurnazlığı da kıvrak çalımdır. Olaya bu bakış açısıyla bakınca, TRT'nin ekranda görünen kadınların köprücük kemiklerini filan kapattırmak için müdahalede bulunması gibi durumlar doğru kabul edilir. Kadın vücudunu istismar ettirmiyoruz demek ayrı, bütün kadınların kendi inanç ve ahlâk dünyamızın gerektirdiği gibi giyinmesini istiyoruz demek ayrı şeydir. Velhasıl her çıplaklık istismar, her örtünme özgürlük değildir.

Abdulkadir Selvi: İmamoğlu’nun diploması iptal edilir mi Hadi Özışk canlı yayında bombayı patlattı: İmamoğlu dosyası raftan hiç inmedi Ahmet Hakan: Erdoğan’ın hak ettiği bir övgü Ali Karahasanoğlu: Hastayım hakim bey, duruşmayı erteleyin CHP'de Özgür Özel'den üçlü görüşme çıkışı! Hadi Özışık'tan dikkat çeken açıklamalar Salih Tuna: Bu silaha yenildin mi kazanamazsın