Dikkat!.. Bu bir siyaset yazısıdır…

Yumuşak bir el. Avuç hafifçe dışa dönük, parmaklar hafifçe içeri kıvrık bir el. Yumruk vurabilir, yıkabilir, çarpabilir.

GAZETECİLER.COM - Haşmet Babaoğlu böyle söylüyor bugün…
Türkiye’nin siyasal ve sosyal ortamını tanımlıyor
Her şeyin göründüğü gibi olmayabileceğini de…
Ama her şey o kadar net ki…
Girişe yazacak şey bulamadık…
Bakın nasıl…
 
 
Bir yumruk düşünün...
Sımsıkı bir yumruk.
Parmaklar içe kapanmış, tırnaklar neredeyse avuca batıyor.
Bir yumruk düşünün...
Bütün kemikler dışarı fırlamış. Hazır ve nazır vurmayı bekliyorlar.
Bir de açık bir el düşünün...
Parmaklar serbest. Yumuşak bir el.
Avuç hafifçe dışa dönük, parmaklar hafifçe içeri kıvrık bir el.
Yumruk vurabilir, yıkabilir, çarpabilir.
Yumruk, "yumruk atabilir!"
Can acıtabilir, öldürebilir bile.
Kazara dokunabilir de...
Ama tutamaz!
Kavrayamaz!
Okşayamaz!
Alamaz, veremez!
Açık elden de okkalı bir tokat çıkabilir elbette.
Fakat bir tek elimiz açıkken tutabilir, kavrayabilir.
Okşayabilir, sevebilir.
Hatta ne güzeldir ki, teselli edebilir.
 
Babaoğlu bugün bedeni havan mermisiyle parçalanan Ceylan’ı da yazmış…