DigiTürk hepinize ikinci karıları da alsa ne iyi olur?

Siz ancak Komünist bir ülkede o da belki isteyebileceğiniz bir şeyi Liberal Demokrat sistemden istiyorsunuz...

ADNAN BERK OKAN

Bugün "biraz ondan biraz bundan; medyadan" yapayım izninizle...
Önce, Spor Toto Süper Lig maçlarını canlı yayınlayan Lig TV ve yorumcularına yapılan haksızlığa değinmek istiyorum...
Biliyorsunuz  Lig TV, yayınladığı maçların görüntülerini diğer kanallara vermiyor...
Vermediği için de kimi futbol programı yapımcıları ateş püskürüyorlar...
İşte o saldırgan üslûpları, "o görüntüler bizde olsa reyting patlaması yaparız" babalanmalarını sevmiyorum...
Belli ki reyting patlatamasalar da kendi ar damarlarını çatlatıyor bu arkadaşlar...

Fazıl stand-upçı olsaydı

Cem Yılmaz "Piyano çalsaydım, bugün Fazıl Say olmazdı"
demiş...
Fazıl Say da piyanist olmak yerine stendapçı olsaydı Cem Yılmaz olmazdı... 

Efendiler!..
DigiTürk'ün patronu 485 milyon Dolar ödüyor o maçları yayınlayabilmek için…
Yüz milyonlarca dolar da canlı yayın aracı yatırımı yapıyor…
Peki sizin patronlarınız ne yapıyor?..
Ne yapacak?..
Dedikodu yapıyor...

Efendiler!..
Riski alan patron sizinkiler değil ki...
Karamehmet ve ortakları alıyor riski...
Aha işte geçen yıl bir "şike" davası çıktı, adam az daha yine batacaktı...
Demek istemem o ki; 
Ve siz istiyorsunuz ki;
Karamehmet çekecek ceremeyi; siz götüreceksiniz Cevriye'yi...
Yok öyle hem 25 kuruş hem şoför mahalli...

Ya ütü düşünür ya..

Belçikalı 
bir erkek, 19 yıl önce evlendiği kadının “dönme” olduğunu öğrenince “kadın olmadığı iyi ütü yapamamasından belliydi” demiş…
Erkek milleti değil mi?..
Dili dini ne olursa olsun hepsi aynıdır…
Ya “ütü” düşünür; 
ya da kafiyeli olan diğerini…

Efendiler!..
Siz, Allah'ın bile herkese
 vermediği imkân eşitliğini istiyorsunuz Karamehmet'ten...
"Fırsat eşitliği" isteyebilirsiniz tabii ama "imkân eşitliği" istemek ne haddinize!..
Fırsat eşitliği ise işte ortada...
Sizlerden birilerine vermiyor da rakibinize veriyor değil yani...
Siz ancak Komünist bir ülkede, o da belki isteyebileceğiniz bir şeyi Liberal Demokrat sistemden istiyorsunuz...
Olacak şey mi?..
Liberal demokrasilerde imkân eşitliği olmaz, fırsat eşitliği olur...
Nedir fırsat eşitliği?..
Örnek vereyim o halde...

Ayıp olmuyor mu?..

Tamam kardeşim...
Ben de yaşlandım;
kabul...
Ama biz yaşlıların canı yok mu?..
Hem neden sanatçıları yaşlarıyla değil, ürettikleriyle, kaliteleriyle gündemde tutmuyorsunuz?..
Meselâ Ömür Göksel…
Meselâ Coşkun Sabah...
İskender Doğan ya da...
Ersan Erdura...
Neco...
İlk aklıma gelenler...
Ama hayır...
Eğer yaşlılık değilse sorununuz ki öyle olsa akranları hacca gidip gelen Ajda Pekkan ve Erol Evgin'i de pas geçersiniz...
Eeee...
Sorun ne o zaman?..
Ayıp vallahi...
 


Galatasaray’la aynı imkânlara sahip olamayan Karabük'ün gelip o muhteşem statta 3 gol atıp gitmesi ve Hakem'in de atılan her golü geçerli sayıp Karabükspor’un galibiyetini tescil etmesidir…
Karabük veya diğerleri bunu bildikleri için "bize de Galatasaray gibi transfer yapabilecek kadar maddi imkân verin" demiyor...
Ya ne diyor?..
"Galatasaray'la aynı fırsatları verin...
Hakem taraf tutmasın...
Bizim için ofsayt bayrağı kalkıyorsa bir pozisyonda galatasaray için de kalksın...
Bizim aleyhimize penaltı veriliyorsa bir pozisyonda; aynısında galatasaray aleyhine, bizim lehimize de verilsin...
Maçı kazanırsak TFF imkânları bizden fazla diye Galatasaray'ı galip ilân etmesin; bizim zaferimiz tescil edilsin"
v.s....
İşte bunun adı “fırsat eşitliği”dir efendiler!....
Yani; hukuk ve kurallar karşısında "eşit" olmak...
Yani sizin Karamehmet'ten isteyeceğiniz "görüntüler" değil sadece “Adalet” olmalı...
Sadece Adalet...