Devlet şimdiden tedbir almalı
Mübarek Kurban Bayramı tüm milletimize ve şiddetten uzak duran Müslümanlara kutlu olsun…
Bugün Kurban Bayramı…
Müslümanlar için mübarek bir gün…
Biz Müslümanlar inanırız ki…
Hz. İbrahim, Allah’a “oğlum olursa sana kurban edeceğim”
diye bir adakta
bulunmuştur.
Ve…
Allah, Hz. İbrahim’e bir oğul vermiştir.
Hz. İbrahim, İsmail adını verdiği oğlunu kurban edecekken Allah
tarafından bir koç
gönderilmiştir.
*
Milattan birkaç bin yıl öncesinden başlayarak Amerika kıtasında (O
zaman ne
Ortadoğu’da yaşayanlar Amerika’yı, ne de Amerika’da yaşayanlar
Ortadoğu’yu
biliyorlardı.) yaşanan kıtlık, salgın hastalıklar ve savaş gibi
felâketler olduğunda
da, bütün felâketlerin tanrının ya da tanrıların lânetleri sonucu
geldiğine
inanılırdı…
Bu belâlardan kurtulmak için de kurbanlar kesilir…
Allah’a veya diğer inanılan tanrılara topluca dualar edilir…
Ermişlerin ya da Azizlerin kabirlerinde mumlar yakılarak
lânetlerin kaldırılması
dilenirdi…
*
Bugün kıtlık, salgın hastalık yok…
Ama…
Savaşlar halen sürüyor…
En çok da Müslüman ülkelerde var savaş…
Hem de birbirlerini öldürüyor Müslümanlar…
Kurban da keza sadece Müslümanlarda kaldı…
*
Mübarek Kurban Bayramı tüm milletimize ve şiddetten uzak
duran Müslümanlara
kutlu olsun…
BUNA ÇOK İHTİYACIMIZ
VAR…
Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum?..
Yaşınız henüz çok gençse veya daha elli yaşına ulaşmadıysanız,
eminim hiçbir şeyin farkında değilsiniz…
Ama…
Yaşınız elliyi geçmiş, altmıştan yetmişe doğru gidiyorsa…
Hele bir de sekseni aşmışsa; çoğunuz o gerçeği bizzat yaşayarak
öğrendiniz…
*
Yazımı okuduktan sonra lütfen bir bakın çevrenize…
Başkalarına güven duymayanların son derecede huzursuz,
sağlıksız ve hatta
huysuz olduklarını göreceksiniz…
*
Neden mi?..
Çünkü…
Başkalarına güvenmemek…
Herkesin “kötü insan” olduğunu düşünmek…
Onlardan sürekli kötülük geleceğini beklemek…
O insanları sevmek yerine onlardan kuşku duymanıza, onlardan nefret
etmenize
ve onlardan uzak durmanıza sebep olur…
Sevgisizlik (Sevmemek veya sevilmemek) ise hiç yaşamamış
olmaktır…
*
Ne demişti Mark Twain hatırlayın lütfen:
“Hayat öyle kısa ki; tartışmalara, özür dilemelere, kıskançlıklara,
hesap
sormalara zaman yok. Sadece sevmek için ve sadece bir an
var”...
*
Ve fakat…
Ve korkarım ki…
Milyarlarca insan o “bir anı” çoktan kaçırdı…
Ya da kaçırmak üzere…
O bir anı kaçıranlar; dünyayı, o bir anı kaçırmayanlara da zehir
ediyor…
*
Umarım…
O bir an’ı kaçırmak üzere olanların akılları başlarına gelir…
Ve…
Hayatın sadece çalışmak, başarmak, çok para kazanmak, çok ünlü biri
olmak,
lüks içinde yaşamak ve iktidar olmaktan ibaret olmadığını
anlarlar…
Asıl olanın “sevmek ve sevilmek” olduğuna inananların yanına
gelirler…
Umarım, onlarla birlikte, bir an’ı kaçıranları da kendi saflarımıza
çekeriz…
İnsanlığın ve dünyanın geleceği için buna çok ihtiyacımız var…
DEVLET ŞİMDİDEN TEDBİR
ALMALI…
Yapılan bir araştırmaya göre 14 – 20 yaş arasındaki gençlerin
%80'inin hayattaki en önemli hedefi “zengin olmak”…
Aynı gençlerin %50’sinin hayattaki diğer önemli hedefi ise
“meşhur olmak”…
*
Araştırma neden bu cevapların alındığını sorgulamamış…
Ama belli ki dizi filmler ve magazin haberciliği gençleri bu tür
tercihlere
yönlendiriyor…
*
Kötü mü?..
Bence bugün için değil…
Yaşları yirmiyi geçip hayatın gerçekleriyle karşılaştıklarında ise
bugünkü hedefleri
nasıl olsa değişecek…
*
Bunu devlet de görmeli.
Herkesin zengin, herkesin ünlü olamayacağını, bunun eşyanın
tabiatına aykırı
olduğunu gençlere anlatmalı.
*
İnsan hayatında asıl olan zenginlik ve ün sahibi olmak değil…
Asıl olan; sağlıklı, huzurlu, yasalara uyan, insan ilişkileri
düzgün, temiz ahlâklı
yurttaşlar olmak…
*
Devletin yapması gereken.
Zengin ve ünlü olmak hayali ile büyüyen gençlerin gelecekte bu
hayalleri
gerçekleşmediğinde hayal kırıklığı yaşamamaları için tedbirini
şimdiden almak
olmalı…
AĞIR AĞIR
ÇIKACAKSIN…
Kısa vadede çok para kazanabilirsiniz…
Kısa vadede siyasette çok yükselebilirsiniz…
Kısa vadede bürokraside herkesin önüne geçebilirsiniz…
Yeter ki isteyin...
*
Ama…
Her türlü yalanı söylemek…
Hile, desise ve sahtekârlık yapmak…
Acımasız ve yasa dışı olmak şartıyla…
*
Bunları yapmadan başarmak istiyorsanız eğer…
Ağır ağır çıkacaksınız o merdivenleri…
Sabırla…
*
Atalarımız der ki:
“Kapı arkasında oturmadan baş köşeye
kurulamazsın…”