Devlet ile PKK anlaşmasında tek bir pürüz var!

Şu an masadaki tek pürüz PKK'nın bu anlaşmayı Öcalan'ın açıklamasını istemesi. Ama bu savaşı Öcalan'ın başlatmadığını net biçimde bilen devlet bu fikre soğuk.

GAZETECİLER.COM - Taraf gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, gazetesinde geçen hafta yayınlanan haberleri de işaret ederek kaleme aldığı değerlendirme yazısında çarpıcı bir iddia ortaya attı.

Oğur'a göre "PKK ile Devlet yeniden masaya oturdu ve anlaşmaya vardı. Tek sorun anlaşmayı Kandil'in mi yoksa İmralı'nın mı açıklayacağı konusunda yaşanıyor."

PKK YIKTIĞI BARIŞ MASASINA GERİ DÖNDÜ

Böylece altı ay önce tarihin en güçlü dönemindeyiz diyerek savaşı başlatan PKK altı ay sonra yıktığı görüşme masasına döndü. Aslında bu PKK'nın kaybettiği bir masa değildi. Gül'ün olacağını vaat ettiği iyi şeyler konusunda uzlaşmaya varılmış bir masaydı. Bu masada daha 2009'da MİT yöneticilerinin görüşmelerde vaat ettiği anayasal değişiklik, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, anadilde eğitim talepleri çoktan aşılmıştı. Eğer PKK, silahta ve daha çoğunu almakta diretmeseydi, belki Öcalan yeni yıla Yalova'daki evinde bile girebilecekti.

Yeniden kurulan masadan gelen duyumlar Barzani'nin garantörlüğündeki görüşmelerde sona doğru gelindiğini söylüyor. Ama en büyük vaadi "değişiyorum" olan devlet bu kez kışı atlatmak için geçici ateşkeslerden yana değil. PKK'nın hemen silahtan elini çekmesini ve orta vadede de silahlı mücadeleye son verdiğini açıklamasını istiyor.

KANDİL'DEKİ PKK'LILARA AF GÜNDEMDE

Barzani'nin Ankara ve Kandil'den destek alan çözüm planında Kandil'deki 3000 PKK'lının Irak Kürdistanı'ndaki hayatlarının güvence altına alınması bile var. Uzun vadede bu isimler Türkiye'ye geçecek ve burada siyaset yapma imkanı da bulacak. (Buna İran KDP'si formülü deniyor.)

KANDİL'DE PKK İLE BUNLAR KONUŞULDU

Geçen hafta Markar Esayan'ın Taraf'ta duyurduğu Kandil'in Levje köyündeki görüşmede konuşulan buydu. Kürt cephesini yakından izleyen Politika Servisi Şefimiz Veysi Polat'ın geçen hafta yazdığı gibi şu an masadaki tek pürüz PKK'nın bu anlaşmayı Öcalan'ın açıklamasını istemesi. Ama bu savaşı Öcalan'ın başlatmadığını net biçimde bilen devlet bu fikre soğuk.

Daha önce masayı devirdiğini gördüğü Kandil'den ilk açıklamanın gelmesinde ısrar ediyor. Ama PKK'nın epeyce ümit bağladığı Esad'ın artık sona yaklaşması, ABD'nin aralık sonunda Irak'tan çekilme takviminin ilerlemesi çözüm baskısını arttırıyor.

Yani her ne kadar Türkiye'nin batısında silahlı mücadelenin hâlâ meşru olduğunu düşünenler varsa da, kötümserlik hâlâ prim yapıyorsa da doğuda iyi şeyler oluyor."