Derya Sazak kaybetti...

Derya Sazak, tüm bu tepkisiyle, olan bitenlerde hiç suçu, günahı, kabahati yokmuş gibi davranmasıyla, özeleştiri getirmek yerine başkalarını suçlamasıyla günün kaybedeni oldu.

Yurt gazetesinin başındayken, maaşların ödenmesi konusunda ağırlığını koyamayan, sendika yönetimi ile sorun yaşayan, sendika temsilcilerini gazeteden kovan, sonrasında da "seçimlere giderken yazı işleri kadromu güçlendirmek istiyorum" diyerek işten çıkarmaları haklı göstermeye çalışan Derya Sazak, kendisi patron tarafından görevden alınınca, gazeteyi ve patronu topa tutması ile gündemdeki yerini koruyor.

P24 tarafından desteklenen, Tuluhan Tekelioğlu'nun yaptığı "Persona Non Grata" (istenmeyen adam)  belgeselinde Milliyet gazetesinden Hasan Cemal'in ve Can Dündar gibi isimlerin kovulmasına hiç olmazsa sessizce ortaklık etmemiş gibi davranması ile de gündeme gelen Derya Sazak, son günlerde bir mesele yüzünden daha çok konuşulan isimlerden biri oldu.

Derya Sazak, belgesel ekibini ağırladığı evinin "Aydın Doğan'ın hediyesi" olup olmadığı sorusuna isyan edercesine şöyle yanıt vermişti: "Hediye değil. Hayır hediye söz konusu değil. Ben Ankara'dan geldikten sonra, ikinci yılın sonunda, yalnız bana değil, Ertuğrul'a (Özkök) ve Mehmet Ali Yalçındağ'a da gazetedeki mukavelemizin gereği olarak alınan ev. Gazeteci olarak Ankara'dan geldim. Bir yerde oturmam gerekiyordu. O yıllarda medyada çok iyi para kazanılıyordu. Sözleşmemin karşılığı olarak alındı. O zaman yüksek bir rakam da değildi, 700 bin dolara alındı."





Derya Sazak, tüm bu tepkisiyle, olan bitenlerde hiç suçu, günahı, kabahati yokmuş gibi davranmasıyla, özeleştiri getirmek yerine başkalarını suçlamasıyla günün kaybedeni oldu.