Derya Sazak bile Al Capone'u yazmış!

Milliyet'in önemli kalemlerinden Derya Sazak da gündemin dışında kalamamış ve Al Capone konusuna girmiş bugün.

GAZETECİLER.COM - Milliyet'in önemli kalemlerinden Derya Sazak da gündemin dışında kalamamış ve Al Capone konusuna girmiş Normal de bu konularda yazmaz Sazak. Medya üstüne yazdığı çok ender görülür. Ama öyle bir gündem varki O bile medya yazmış bugün...

"Doğan Medya Grubu, 2007 seçimlerinden bu yana ağır bir vergi kuşatması altında.
4.8 milyar liralık vergi cezasıyla Batı’da pek karşılaşılmadığı ve bu tür uygulamalara daha çok totaliter rejimlerde, medyaya el koyma amacıyla başvurulduğu için hükümetin tutumu “basın özgürlüğü”yle ilişkilendiriliyor. Eleştiriler yükseliyor. Doğan Grubu gazete ve televizyonlarının geleceğiyle ilgili olarak dış basında pek çok makale çıkıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na Brüksel ziyaretinde Türkiye’de medya üzerindeki vergi baskısı soruldu. AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn de soruna basın özgürlüğü açısından yaklaştıklarını gösteren bir açıklama yaptı.
Sorun, ekim ayı İlerleme Raporu’nda demokratikleşme sürecini gölgeleyen olumsuz bir gelişme olarak yansıyacak.
İktidar, Doğan Medya Grubu’na yönelik vergi cezalarını basit bir inceleme gibi sunmaya çalışsa da inandırıcı olamıyor. Özellikle AB üyelik müzakerelerinin başladığı 2004 öncesi ve sonrasında WAN, IPI gibi uluslararası basın örgütlerinde etkin konumda olan Doğan Medya Grubu’nun reformlara verdiği desteği en iyi Avrupa ve ABD medyası biliyor. İstanbul’da 2007 seçimlerine gidilirken binden fazla gazetecinin katılımıyla düzenlenen Dünya Gazeteler Birliği’nin Başkan Yardımcısı Aydın Doğan’dı. Ve toplantının İstanbul’da yapılması için büyük uğraş vermişti.
Başbakan Erdoğan ise WAN’ın onur konuğuydu.
Dünya medyasının Türkiye’de olup bitenleri “basın özgürlüğü” açısından kaygıyla izlemesi doğal. Çünkü Doğan Medya Grubu’nun başka ülkelerdeki özgürlük sorunlarını takip ederken, peş peşe gelen vergi cezalarıyla “bağımsızlığını” yitiriyor duruma gelmesi sadece yayıncıları-patronları değil gazetecileri de ilgilendiriyor. Yabancı meslektaşlarımız, olayın iktidarın savunduğu gibi bir “vergi meselesi” mi, “basın özgürlüğü” sorunu mu olduğunu sorguluyorlar.
The Wall Street Journal da Başbakan Erdoğan ile geniş bir söyleşi yapmış.
Erdoğan’ın Aydın Doğan’ı 1930’ların Amerikalı gangsteri Al Capone’a benzeten talihsiz sözleri dünkü gazetelere yansıdı. Başbakan şöyle diyor:
“ABD’de de vergi kaçırılmasıyla ilgili sorunları olan kişiler var. Akla Al Capone geliyor. Çok zengindi, fakat hayatının geri kalanını hapiste geçirdi... Bu olaylar yaşandığı sırada hiç kimse sesini çıkarmadı.”
Doğan Holding, Al Capone benzetmesini “kastı aşan” bir beyan olarak niteledi.
Gerçekten Aydın Bey’e yapılacak en büyük haksızlık Amerikan mafyasına, Al Capone’a benzetilmek olmalı!
Başbakan, aba altından sopa gösteriyor.
Vergi cezasıyla ilgili itirazların mahkemeye gittiği bir sırada hem yargıyı etkilemeye çalışıyor hem de cezaevinden söz ediyor. Bu yaklaşım demokrasi ve özgürlüklerle ilgili değil de nedir?! Muhaliflerini tasfiye yolunda Putin tam da bunu yapmıştır."