Deniz Zeyrek Sözcü'de yazılarına başladı! İşte ilk yazısı
Hürriyet gazetesinden ayrılan Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesi ile anlaşmıştı. Bugün Sözcü gazetesindeki ilk yazısı yayınlandı...
Hürriyet gazetesinin Demirören Medya
Grubu'na satılmasının ardından gazeteden ayrılan eski Ankara
Temsilcisi ve köşe yazarı Deniz Zeyrek Sözcü
gazetesindeki ilk yazısını kaleme aldı.
Zeyrek, "Bugünden itibaren Türkiye'nin en 'organik'
gazetesinde yazmaya başlıyorum ve izin verirseniz sizlerle birlikte
en büyük okur ailesinin bir ferdi olmak istiyorum"
dedi.
Zeyrek'in Ankara kulislerinden aktardığı bilgiye
göre Cumhurbaşkanı b ile Mehmet
Özhaseki arasındaki şu diyalog yaşandı:
"Erdoğan: Ankara adaylığı hakkında ne düşünüyorsun?
Özhaseki: Bu bir talimat mı?
E- Sen niyetini söyle
Ö- Beni affedin, çok iyi adaylarımız var (Veysel Tiryaki, Mustafa
Tuna gibi isimleri sıralayarak)
E- Ankara'da Kayserili çok mu?"
Zeyrek'in "Merhaba!" başlığıyla yayımlanan ilk yazısı şöyle:
1994'te gazetecilik virüsü zihnime bulaştığından beri ilk defa bir ayı yazmadan, haber peşinde koşmadan geçirdim.
Ne yalan söyleyeyim; çok zorlandım. İnsanın düşündüğünü ifade
edecek bir mecra bulamamasının, öğrendiğini asıl sahibine, okura
aktaramamasının ne kadar yıpratıcı olduğunu bizzat yaşadım.
Bu vesile ile gazeteciliğin, bir meslekten öte yaşam biçimi
olduğunu deneyimleyerek öğrenmiş oldum.
Neyse ki uzun sürmedi. Bugünden itibaren Türkiye'nin
en “organik”gazetesinde yazmaya başlıyorum ve izin verirseniz
sizlerle birlikte en büyük okur ailesinin bir ferdi olmak
istiyorum.
Pazartesi ve çarşamba günleri burada buluşmak üzere.
AK Parti listesini 1989 endişesi belirliyor
Bu aralar okurlardan, TV izleyicilerinden hep benzer mesajlar geliyor. Herkes ekonomik koşullardan, işsizlikten, enflasyonun, faizlerin, dolar kurunun yansıdığı etiketlerden şikayetçi. Ürettiği şeker pancarı elinde kalan çiftçi de yaptığı konutları satamayan orta ölçekli inşaatçı da kredi veremeyen bankacı da mutfak ihtiyaçlarını temin etmeye çalışan vatandaş da aynı şeyden yakınıyor.
Gazeteciler, ekonomistler, siyasetçiler TÜİK'in, Merkez
Bankası'nın, bakanlıkların resmi verilerini kullanıp ekonominin
olumlu seyrettiğini, toparladığını söylese de vatandaş, çarşı
pazarda çıplak gerçekle yüzleşiyor.
Anlayacağınız, 2019 yerel seçimleri Allah'ın kuru soğanının
üzerindeki etikette “5 TL” yazıldığı bir dönemde
yapılıyor ve bu durum iktidarda olması nedeniyle AK Parti açısından
büyük bir dezavantaj yaratıyor.
En son 2008'deki küresel krizin Türkiye'den “teğet
geçtiği” bir dönemde yapılan 2009 yerel seçimlerinde AK Parti
oyu yüzde 38'de kalmıştı. 31 Mart 2019 günü yapılacak yerel
seçimlerin de ekonomik koşulların etkisinden arındırılması zor
olacak.
1989'daki yerel seçimlerde Anavatan Partisi, 1994
seçimlerinde de SHP benzer bir atmosfer nedeniyle büyük yara
almıştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan her daim kazanmaya
odaklanmış bir siyasetçi olarak bunun farkında ve bu yüzden işi
şansa bırakmıyor. Seçime “standart AK Parti
adayları” yerine kazanma ihtimali
yüksek “yıldız” isimlerle girmeyi planlıyor.
İstanbul'da TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ı,
Ankara'da Mehmet Özhaseki'yi, İzmir'de Ticaret Odası
Başkanı Mahmut Özgener'i düşünmesinin altındaki neden de bu.
THY Genel Müdürü ve Antalya Valisi başta olmak üzere önemli
bürokratların adaylığı da AK Parti kulislerinde bu çerçevede
konuşuluyor.
Diğer taraftan, muhalefet cephesinde bir taban ittifakı
ortaya çıkarsa, AK Parti'nin işi iyice zorlaşır ve yıldız isimler
yetmeyebilir. Bu çerçevede bu hafta AK Parti ve MHP heyetleri ve
liderleri bir araya gelirse, hatta MHP, İstanbul ve Ankara'da aday
göstermekten vazgeçerse şaşırmayın.
“Ankara'da Kayserili çok mu?”
AK Parti'den önemli bir kaynağım Cumhurbaşkanı
Erdoğan ile Özhaseki arasındaki şu diyaloğu
aktardı:
Erdoğan: Ankara adaylığı hakkında ne düşünüyorsun?
Özhaseki: Bu bir talimat mı?
E- Sen niyetini söyle
Ö- Beni affedin, çok iyi adaylarımız var (Veysel Tiryaki, Mustafa
Tuna gibi isimleri sıralayarak)
E- Ankara'da Kayserili çok mu?
(Bu son soru Özhaseki'nin Ankara adaylığından kaçamayacağını
anlamasına neden olmuş ki söyleşilerinde adaylığa yeşil ışık
yakmaya başladı.)
AK Parti'nin istediği aday CHP'ye başvurmuş
AK Parti, partiden kavgalı ayrılmasına rağmen anketlerde önde görünen eski Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu'na adaylık teklif etmiş. Ancak Alibeyoğlu adaylık için CHP'ye başvurmuş. AK Parti'de kesin görünen adaylığı kabul etmeyen Alibeyoğlu CHP'de rakiplerinin arasından sıyrılabilecek mi merak ediyorum.