Deniz Baykal'a yapılan kumpası hatırlattı ve "şaşıyorum CHP'nin kumpaslara düşmesine" dedi

Fehmi Koru, Külliye'ye giden CHP’li iddiasıyla başlayan ve kumpas içinde kumpas halini alan meseleyi köşesinde değerlendirdi. Fehmi Koru, Deniz Baykal'ın koltuğunu kaybetmesine sebep olan kumpası hatırlatarak "En fazla şaştığım, yakın geçmişte birkaç kez ciddi kumpaslara sahne olmuş olan CHP’nin bu defa da tuzağa düşmesi. " ifadelerine yer verdi.

Kumpas içinde kumpasa dönen "Külliye'ye giden CHP'li" tartışmaları devam ediyor, geçen her an yeni isimler, yeni kaynaklar ileri sürülüyor.

Olayın "kumpas" olduğunu iddia edenlerin sayısı bir hayli fazla..

Ama bu kumpası kim düzenliyor, kime düzenliyor, hedefte kim var... bu konuda da birçok öngörü yazıldı, çizildi. Ve görülen o ki yeni isimler ortaya atılacak...

Fehmi Koru da bugün "CHP’nin içini karıştırmayı amaçlayan kumpasın senaryosunu açıklıyorum" dedi ve Deniz Baykal'a yapılan kumpası hatırlatarak CHP'lilerin kumpaslara, tuzaklara düşmesi karşısında şaşırdığını ifade etti.

"Şimdiki olay da, başından sonuna kadar, kimlikleri henüz keşfedilmemiş kumpasçıların yazdığı senaryo istikametinde gelişti ve öyle de devam ediyor." diyen Fehmi Koru, kumpasçıların senaryosunda yer alan kişilerin o senaryoda yazılan rollerini oynadıklarını iddia etti.

Fehmi Koru, Külliye'ye giden CHP'li iddiasıyla ilgili Kemal Kılıçdaroğlu'na "Acaba CHP lideri ilk gün Sözcü’de çıkan haber üzerine kendisine “Mutlaka canlı yayına çıkın” aklını veren/ler/i hatırlıyor mudur? Çıktığı programı da aynı kişi/ler kendisine tavsiye etmiş olabilir mi?" diye sordu.

İşte Fehmi Koru'nun o yazısından bir bölüm:

En fazla şaştığım, yakın geçmişte birkaç kez ciddi kumpaslara sahne olmuş olan CHP’nin bu defa da tuzağa düşmesi. Bir önceki genel başkanları Deniz Baykal’ın koltuğunu kaybetmesiyle sonuçlanan kumpası hatırlayın. Şimdiki olay da, başından sonuna kadar, kimlikleri henüz keşfedilmemiş kumpasçıların yazdığı senaryo istikametinde gelişti ve öyle de devam ediyor.

Kumpasçıların senaryosunda yer alan kişilerin hepsi o senaryoda yazılı rollerini oynadı şimdiye kadar.

Senaryoyu açıklıyorum

Herhangi bir gazetede veya internet üzerinden yayın yapan haber sitelerinden birinde yayımlansa pek az ses çıkaracak bir haber CHP’li kitlelerin itibar ettiği Sözcü gazetesi kullanılarak büyük bir gürültüye dönüştürüldü.

Haberin bütün unsurları bir çırpıda verilseydi, pek çok kişi “Hadi canım, öyle şey olmaz, yalan haber işte” tepkisini verebilirdi; ama öyle olmadı. Önce “CHP’li önemli bir kişi” diye anılan biri sunuldu. Böylece “Kim olabilir?” merakı uyandırılmış oldu. 

Ertesi gün, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yine CHP’li kesimin en çok izlediği bir sabah programında kamuoyu önüne çıktı ve orada “Külliye’ye giden CHP’liler oldu, ben onlardan haberdarım” demek isterken, sanki habere konu edilen ‘CHP’den önemli kişi’nin kim olduğunu biliyormuşcasına bir hava oluştu ve o da bunu bozmadı, bozamadı. 

Reklam
Aynı gün Külliye’den ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan meydan okuyucu yalanlamalar geldi. 

Ertesi gün ilk haberi yazan yaşlı gazeteci “Gazeteci kendisine emanet edilen bilgiyi açıklamaz” tavrından vazgeçti ve haberinde sözünü ettiği CHP’li kişinin Muharrem İnce olduğunu açıkladı. CHP’li İnce de derhal “Külliyen yalan” diye ortaya atıldı ve bu yalanı yaşlı gazeteciye verenin adının açıklanmasında ısrarcı oldu.

Fehmi Koru'nun yazısının tamamı