Demirören Medya'nın tepe isminden dikkat çeken öneri: Televizyonları izlemenin bir ücreti olmalı!
Demirören Medya Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal, bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Demirören Medya Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet
Soysal, Türkiye’de medyanın pahalı içerik ürettiğini, bunları
ücretsiz erişime açmanın da sektörün hergün aşağıya doğru çektiğini
savundu. Soysal, medyanın tüm aktörlerine ‘bir araya gelip
sorunlara ortak çözümler üretme’ çağrısı yaparken “Almanya modeli
gibi televizyonları izlemenin bir ücreti olmalı”
dedi.
Sosyal'ın bugün Milliyet'te "Ve kördüğümlerin çözülmesi..."
başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Ülkemizdeki geleneksel medya dijital dönüşümünü
gerçekleştiremedi.
Ve bu yüzden, içinde bulunduğu kısır döngüden kendini
kurtaramadı.
Sürekli günü kurtarmaya baktı.
Rutin olayların haberlerini ve perde arkasını kovalayıp
durdu.
Okuyucuyu ve seyirciyi çoğu zaman göz ardı ederek yayıncılık
yapmaya devam etti.
Daha da önemlisi, araştırma ve geliştirme birimlerinden
yoksun çalışarak bugünlere geldi.
Medya yönetimi kazandığı paraları sektöre
yatırmadı.
Sektörü geliştirmedi.
Müzikten kazandığı parayla otobüs şirketleri, otel, tekstil,
lokanta açan sanatçılarımızın düştüğü durumdan farkımız
yok.
***
Mobil şirketleri dahi geleneksel medyanın önüne
geçti.
Bu durumun hukuki altyapısı hazırlanmalı ve iş çerçevesi
sınırlandırılmalı.
Youtube, Google, Amazon, Twitter, Instagram, Facebook gibi
kuruluşlar geleceğin en güçlü medya kuruluşları olmaya doğru büyük
hazırlık yapıyor.
Bu konuda önemli medya kuruluşlarını satın
alıyorlar.
Bizler ise hâlâ pahalı içerik üretip ücretsiz erişime açarak
sektörü her geçen gün aşağıya çekiyoruz.
***
Küçük bir ekonomik krizde ise ilk akla gelen personel
giderlerini kısmak oluyor.
Günde 15 lira verip sigara alan, 5 liraya bir bardak çay içen
okuyucu 1 lira verip gazete okumuyorsa ortada büyük bir sorun var
demektir.
Diyoruz ki medyanın tüm aktörleri artık bir araya gelmeli ve
sorunlarını konuşup ortak çözümler üretmeli.
Maliyetlerini aşağıya çeken ortak platformlar
kurmalı.
Almanya modeli gibi televizyonları izlemenin bir ücreti
olmalı.
Televizyon üretimi yapan şirketler kutu satarak toptan
yayıncılık yapan platformlarla, mobil şirketleriyle; yapımcı
firmalar reklam ve piar ajanslarıyla bir araya gelip ortak çözümler
üretilmeli.
***
UEFA, futbol sektörüyle ilgili birinci kuralı koymuş
ve
demiş ki:
- Futbol futbolcularındır...
Biz de artık şu sözü diyebilmeyiz:
- Gazete gazetecilerindir, televizyonlar ise yayıncılarındır.
Ve bu içeriklerin birinci önceliği ise okuyucular ve
seyircilerdir...
Okuyucuları ve seyircileri kırk farklı kampa bölerek,
farklılıklar üzerinden hassasiyetleri kaşıyarak veya zaaflara hitap
ederek yapılan dengesiz yayıncılığın artık müşterisi
yok.
Siyasetteki tüm gelişmeleri bilmek isteyen ama propagandasını
istemeyen okuyucu ve seyirci çifte standart istemiyor.
Kimin neye inandığıyla ilgili değil, neyin doğru olduğuyla
daha ilgili olursak medya yeniden okuyucusunu ve seyircisini
kazanacaktır.
***
New York Times dijital dönüşümünü gerçekleştirdi.
Bu ülkenin geleneksel medyası da sektörün temsilcileriyle bir
araya gelip ortak araştırma ve geliştirme planlarını hazırlayıp
hızla değişimini tamamlamalı.
Aksi halde, kördüğüm haline gelen sorunlar yumağı gittikçe
içinden çıkılamaz bir hale gelecek...