Darbe planına 'Balyoz' gibi inen yazı
Bir tek Hürriyet yazarı bile kalem oynatmadı. Tepkiler diğer cenahtan geldi.
Taraf Gazetesi'nin ortaya
çıkarttığı Balyoz darbe planı bir Hürriyet'i sallayamadı. Doğan
Grubu'nun Milliyet ve Vatan gazetesi bile bu haberi gördü, Hürriyet
ana sayfadan tek satır bile vermedi. Sadece bu da değil, köşe
yazarları da "suskun-sessizdi"...
Darbe planına köşe yazarları ne demiş bakalım diye yola çıktı.
Hürriyet'de bu planı kaleme alan tek isme rastlayamadık... Yeni
Şafak ve Akşam yazarları da bu konuda kalem oynatmadı...
En sert yazı ise planı patlatan Taraf'ın yazarı Ahmet
Altan'dan geldi...
AHMET ALTAN : BOZUK
GEN
Bu darbe merakı "bozuk bir gen" gibi kuşaktan kuşağa aktarılıyor
anlaşılan.
Bir tür "takıntı" bu, generallerde.
Yıllar geçiyor, generaller değişiyor ama "hastalık" orada
duruyor.
Ve, askerler "hastalandıklarını" bile fark edemiyorlar.
Bizim generaller "suç"la görevi birbirine karıştıracak hale
gelmişler artık.
(...)
Bu orduda, general olmanın ölçüsü nedir?
Kendi halkını öldürmekten rahatlıkla bahseden insanları mı general
yapıyorlar?
(...)
Bu generaller, "düşmana" karşı plan yapmak için toplanıp "darbe"
planları hazırlarlarsa, gerçek "düşmana" karşı kim, ne zaman, nasıl
hazırlanacak?
Ciddi bir savaş çıktığında bu ordu görevini nasıl yapacak, nasıl
savaşacak?
Aklı darbe yapmakta olan, "kendi insanını" düşman gören birinin
görevini yapması nasıl mümkün olacak?
Hem bu nasıl nefret dolu bir ruh?
Akıl sağlığı bozulmamış hangi insan, müzelerde çocukları, camilerde
dindarları kitleler halinde öldürmeyi düşünebilir, böyle planları
normal bulabilir?
Bu planlar ordunun içinden çıkıyor.
Biz bu planları açıkladıkça Genelkurmay bildik açıklamasını yapıp
"orduyu yıpratıyorlar" diyor.
Hangi orduyu yıpratıyoruz biz, ortada bir ordu mu var?
Siz bu adamların general olduğu bir yapıya mı "ordu"
diyorsunuz?
Bizim yayımladığımız binlerce sayfalık darbe planlarından
Genelkurmay'ın haberi yok muydu?
Burnunun dibinde olanı göremeyecek kadar kör mü?
Yoksa Genelkurmay da bu planları yapmayı, kendi halkını öldürmeyi
"ordunun görevi" mi sanıyor?
YENİ BİR ORDU
YAPALIM
(...)
Bu orduyu baştan sona değiştirmeliyiz bence, değiştirmezsek daha
çok darbe planı çıkar, "hastalığı iyice ilerlemiş" biri gözünü
karartıp bunu eyleme de dökebilir.
"Suçla görevi" birbirinden ayıracak bir izana ve bilince sahip bir
orduyu oluşturabilmek için "zorunlu askerliği" kaldırmalıyız,
orduyu profesyonelleştirmeliyiz, teknik kapasitesini arttırmalıyız,
askerî eğitim sistemini yeniden programlamalı ve gerçek askerler
yetiştirmeliyiz, görevlerinin "kendi halklarını öldürmek değil o
halkı korumak" olduğunu onlara öğretmeliyiz.
Her suikastın içinden bir subay isminin çıkmadığı bir orduyu
kurmalıyız.
Darbe planı hazırlayanları bünyesinde tutmayacak, kendi eliyle
yargıya teslim edecek, hukuka saygılı, kendini ülkesinden daha
üstün ve değerli görmeyen bir yapı oluşturmalıyız.
Bunu yapmak için daha ne bekliyoruz?
Çılgın generalin birinin tanklarını sokağa sürmesini mi?
[page_end]
SABAH GAZETESİ
YAZARLARI
MEHMET BARLAS- HADİ
ORDAN SENDE...
Doğru olabilir mi bütün
bunlar?
Türkiye'yi 21'inci yüzyılda "Çakma Baasçılık"a taşıyacak böyle bir
projeyi, aklı başında hangi insan hazırlayabilir?
Darbe üretilecek
Aşağıdaki gibi bir "Hedef" televizyon dizisinin senaryosunda yer
alsa bile "Hadi ordan, sen de" demez miydik?
NAZLI ILICAK- BU FİLMİ
BİZ...
Çetin Doğan'ın darbe eğilimli bir general
olduğu, konuşmaları ve tavrından belliydi. Sahi, biz bu filmi kaç
kere gördük! Çok şükür, şimdi artık onlar bizi "kafeslemeden", biz
onları enseliyoruz.
EMRE AKÖZ: VİCDANSIZ
KATİLLERİN...
Balyoz Harekatı; Vicdansız
katillerin korkunç planı... Kafes'i hazırlayanlar
"vicdansız katiller" ise... Balyoz'u hazırlayanlara ne demeli?
Benim dağarcığımdaki kelimeler bu adamların ruh halini ve iktidar
hırsını anlatmaya yetmiyor.
STAR GAZETESİ YAZARLARI
MEHMET ALTAN-PAŞANIN
KONUŞMASI
12 Eylül’ü model alan...Ve Balyoz adı
verilen...Bugüne kadarki en ayrıntılı ve kapsamlı darbenin planını
yapan...Hatta...Darbeden sonra işbirliği yapılacak 137 gazetecinin
ve tutuklanacak 36 gazetecinin isimlerini bile belirleyen...Üstelik
bir de hükümet listesi hazırlayan...Dönemin 1. Ordu Komutanı
Orgeneral Çetin Doğan’ın söylev ve demeçlerinden bölümler...
ERGUN BABAHAN-BALYOZ
YANDAŞLARI
Mümtaz’er Türköne ‘’Bu orduyu lağvedelim’’ dediğinde
kimileri kıyamet koparmıştı. Kendi yurttaşlarını
bombalamak için plan yapan bir komuta kademesine başka ne
yapabilirsiniz? Bu orduyu yenilemek yeter mi?
[page_end]
MİLLİYET GAZETESİ
YAZARLARI
FİKRET BİLA: HİLMİ PAŞAYI
ARADI
Darbenin adı “Balyoz” olacaktı. Planda 29’u general 133 subayın adı
geçiyordu. Ve darbe toplantısına ilişkin ses kayıtları da vardı.
Hedef, AKP hükümetini devirmek; plan, sıkıyönetim ve darbeydi.
Tüyler ürperten planın detayları da verilmişti.
Bila, bu iddialar üzerine eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü
aramış...
Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. Hilmi Özkök’le dün
konuştum. Özkök Paşa, haberle ilgili sorumu, “Hiçbir şey söylemeyeceğim” diye
karşıladıktan sonra, “Ben artık konuşmuyorum. Ben söyleyeceklerimi
söyledim. Hani şair demiş ya, ‘izzet-i ikbal ile çekildik’, diye.
Ben de izzet-i ikbal ile gündemden çekildim. Şimdi bahçede torun
kovalıyorum” demekle yetindi.
GÜNERİ CİVAOĞLU- VAY
BE!
Dehşet verici “başlıklar” ve “alt
başlıklar...”
Doğrusu “Vay be!” dedirtti.
Gerçekten ayrıntılı bir “darbe” senaryosu.
Müthiş...
Ne var ki ...
“Gerçek” olabilmesi için bana fazla “uçuk” gibi göründü.
ZAMAN GAZETESİ
YAZARLARI
HÜSEYİN GÜLERCE: İNSAN
DEĞİL
Bunlar bizim generalimiz değil, insan
olamaz...Ben statükocu/vesayetçi cemaatin, organize suskunluk
dayanışmasına, evet şapka çıkartıyorum. Böylesine, yüz kızarmadan,
sanki kimse fark etmiyor gibi pişkinlikle sessiz kalmaları,
görmezden gelmeleri, eften püften yazılar yazarak kamuoyunun
dikkatini dağıtmaya çalışmaları epey maharet ister.
MÜMTAZER TÜRKÖNE- BİZE YENİ
ORDU LAZIM...
Bize karargâh yapılanmasının tepeden tırnağa değiştirildiği yepyeni
bir ordu lâzım. Tartıştığımız ve tereddüt yaşadığımız sorun sadece
darbe planları değil. Ülkemizi savunmak için bize bir ordu
gerçekten lâzım. Bütün bu lekelerden ebediyen arınmış bir ordu.
Aklımızın bir köşesinde "acaba bir gün vatandaşına komplo kurar
mı?" endişesi taşımadığımız bir ordu. Askerliğin şerefini, ordunun
itibarını kurtarmak için bu arınma ve yeniden yapılanma şart. Aslî
işini yapan, yani sınırları bekleyen ve politikanın dışına çıkmış
ve bu durumu şeffaf bir şekilde denetlenebilen bir ordu.
[page_end]
RADİKAL GAZETESİ
YAZARLARI
HASAN CELAL GÜZEL (RADİKAL
GAZETESİ)
Taraf Gazetesi’nin TSK aleyhindeki
yayın politikasını ve genel tutumunu tasvip etmeyenlerdenim. Zira,
TSK içindeki hukuk dışı ve antidemokratik eylemlerin kurumun tüzel
kişiliğini zedelememesi için itina edilmesi gerektiğini
düşünüyorum.
Lâkin, Taraf’ın dünkü manşetini okurken, ortaya çıkarılan darbe
plânlarının, ne maksatla yayınlanırsa yayınlansın, Türkiye’ye ve
Türk demokrasisine büyük hizmet olduğu kanaatine vardım.
AKİF BEKİ-PARANOYA NÖBETİ
DEĞİL
Paranoya nöbeti söyletmiyor bize,
‘Kafasına koymuş bunlar bir kere’ diye.
Soğukkanlı bir planlamadan söz ediyoruz.
Birinin kod adı ‘Çarşaf’, diğerininki ‘Sakal’ olacak...
Akla aykırı geliyor mu size, haydi söyleyin?
‘Hadi canım!’ dedirtiyor mu, itiraf edin?
HABERTÜRK GAZETESİ
YAZARLARI
FATİH ALTAYLI- Bu haber doğru çıkmazsa
ne olacak?
Neye dayanılarak bu iddiaların
ortaya atıldığını şimdilik bilmiyoruz.
Bu iddialar doğruysa vahim, yalansa da vahim. Yalansa birileri
Türkiye üzerinde bir oyun oynuyor demek. Bununla baş etmek zor da
olsa mümkün.
Doğruysa Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bazı ruh hastalan var
demek. Bununla baş etmek daha zor.
(..)
Bu iddialar doğruysa bile iddia edilen planın Silahlı Kuvvetler'in
kurumsal bir çalışması olmadığını, içeriden birilerinin böyle
şeyler düşündüğünü gösteriyor.
Bakalım bu işin içinden veya altından neler çıkacak?
UMUR TALU - PLANCI EKSİZ
OLMAZ
Ve biliriz ki... Bu güzel ve yalnız
ülkede, plan ile plancı eksik olmaz! Taraf Gazetesi, (bir kez daha)
"plan" açıklıyor. 2003 yılından, "Darbe için elverişli koşulların
oluşturulması" planı! Böyle bir belge ortaya döküldü mü; ya
yalandır, düzmecedir... ya hakikattir, felakettir.
(...)
Kaça bölünürse bölünsün, hiçbir halk kendisini tezgâh savaşlara, iç
savaşlara sürükleyecek, birbirine kırdırmak için camide katledecek,
müzede çocukları havaya uçuracak, kendi askerini öldürtecek
planlara gönülden ortak olmaz.
Hakikati ortaya koyarsınız bir an evvel...
Sel gider, kum kalır, taşlar ayıklanır: Doğru ise, inanmayan da
inanır... Geriye, inanan ama bu planları, bu kanları şart görenler
kalır! Haber yalan ise, gazeteciliğin utancı, manipülasyonun
rezilliğidir...
Haber ve plan doğru ise, tarihin çıplak kaldığı bir an, halka karşı
insanlık ve devlet suçlarının nasıl azabildiğinin daimi kanıtı,
ömrümüzün nice kan gölünün bir kez daha mana edinmesidir! Her oraj,
sıkı drenaj ister!