Dalağı bir de GATA'dan dinleyin
Bir 'dalak'tır gidiyor... Sevilay Yükselir bu kez GATA'ya adım attı. Ve olayın baş kahramanına anlattırdı olayı. Bakın neler olmuş neler?
Sabah yazarı Sevilay Yükselir Ahmet Hakan'a taktı bir kere.
Ahmet Hakan askerlikten kaçmak için oyun mu çevirdi? İşte bu kritik
sorunun cevabını arayan Yükselir, Dalağı bir de GATA'dan
dinleyin... diyor.
Yükselir, dönemin GATA'da görevli Tabip albayını konuşturdu. Ortaya
çıkan sonuç Ahmet Hakan'ı yine şüpheli sanık sandalyesine oturtacak
gibi.. Bakalım Ahmet Hakan'ın bu iddialara cevabı nasıl olacak?
Sözü uzatmıyor Yükselir'in dinlediği ve ismini açıklamadığı Albay
X'in sözlerine kulak veriyoruz:
(...) Bugüne kadar hep, Ahmet Hakan'ın askerlikten yırtmak için
çevirdiği filmlerin kamera arkasını "eski
mahallesi" ndeki ağabeylerinin anlattıklarından
dinlemiştiniz. Bugün ise onun dalağını kopartmaya kadar varan
olaylarda yaşananlara o tarihlerde bizzat tanıklık eden, şimdilik
kimliğini gizli tuttuğum ama gerekirse açıklayabileceğim o dönemin
GATA'daki Başasistanı Emekli Tabib Albay X'den dinlemenizi
istiyorum...
Okuyun lütfen ve siz karar verin...
Bakalım ben mi iftiracı mıyım, yoksa "Bana iftira
atıyorlar" diyerek beni asparagasçı olmakla suçlayan Ahmet Hakan
mı?
Ve rica ediyorum sorgulayın kendi cephenizde şu soruları:
"Bu kız gerçekten sözüm ona muhalif yazar Ahmet Hakan'a
sataşıp üne mi kavuşmaya çalışıyor, yoksa yıllardan beri sumen altı
edilmiş bir dosyayı gün yüzüne çıkararak önemli bir haberciliğe
imza mı atıyor?"
Tabip Albay X anlatıyor
"28 Şubat dönemiydi. İslami kesimin sesi soluğu olan Kanal 7'nin
ekran yüzü Ahmet Hakan'ın askerlik dönemi çoktan gelmiş ve hatta
geçmişti bile. Bu ülkede 35'ine dayamış bir lise mezununun daha
fazla askerlikten kaçma şansı yoktur. O nedenle Ahmet Hakan'ın
askerliğe alınması an meselesiydi. İşte tam o süreçte, ne hikmetse,
1997 Aralık başlarında Ahmet Hakan, Fatih'teki Sultan Hastanesi'nde
geçirdiği bir ameliyat sonucu Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nden,
"Askerliğe elverişli değildir" raporu almayı başarmıştı. Halk
dilinde, mide çıkışında morfolojik deformasyon anlamına gelen
"Finney Piloropilastisi" nedeniyle alınan bu çürük raporu,
Genelkurmay yetkililerini harekete geçirdi ve derhal itiraz edildi.
Çünkü böyle bir rapor, askeri sağlık yönetmeliğine göre aslında
çürük raporu almaya yeterliydi ama bu raporun askere gitmemek için
köşe bucak kaçan Ahmet Hakan'a verilmesi Genelkurmay nezdinde
şüpheli bir vakaydı. Raporlar ve Ahmet Hakan, GATA'ya sevk edildi.
Büyük titizlikle incelendiğinde, gerçekten midenin kalın bağırsak
çıkışında bir deformasyon olduğu tespit edildi ama bu deformasyonun
doğal etkenler ya da doğuştan gelen nedenler değil, ameliyattan
kaynaklandığı kanaatine varıldı. Dönemin GATA Komutanı Tümgeneral
Fahrettin Aslan'ın başını çektiği, Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Başkanı Derviş Şen'in de aralarında olduğu, Gastroenteroloji,
Radyoloji ve Genel Cerrahi branşlarının ortak olarak aldığı
kararla, Ahmet Hakan'a, Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nin verdiği
raporun aksine, "Askerlik yapmaya elverişlidir" raporu
verildi...
HAKEME BİLE GEREK
KALMADI
Askeri yönetmeliklerde böyle durumlarda izlenen yol şudur prosedür
olarak: Eğer, 1'inci hastanenin raporu ile 2'nci hastanenin raporu
örtüşmüyorsa, olay hakem görevi görecek olan bir üst hastaneye sevk
edilir. İşte tam o sırada, yani Ahmet Hakan, hakem hastaneye gitmek
için sevk beklerken, yaklaşık 10 gün sonra sanırsam 28 Aralık
1997'de Bandırma'da bir kaza geçirdi. Yanında da o dönem çalıştığı
Kanal 7'in Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik vardı.
Hatırlarsanız, Kanal 7, "Haber Koordinatörümüz ağır yaralı olarak
hastaneye kaldırıldı ve zarar gören dalağı ameliyatla alındı"
haberini son dakika geçmişti. Ve sonra bize, Ahmet Hakan'a tıp
dilinde, "Travmatik Splenektomi" denilen yani, "Kaza sonucu dalağın
alınması" anlamına gelen teşhis nedeniyle çürük raporu verildiği
bilgisi ulaştı. O dönem bu konuda birçok duyum almıştık. Mesela
Bandırma'daki tüm organizasyonu ve hatta ameliyatı yapanın aslında
Turhan Çömez olduğu gibi. Ama, aldığımız bu duyumları araştırmak,
sorgulamak bizim görev alanımızda değildi. Bunu yapacak olan askeri
savcılar ve istihbarat birimleriydi. Yaptılar mı, yapmadılar mı bu
konuda bir bilgim yok!"
YOK MU BİR SAVCI BU
ÜLKEDE?
Şimdi siz, kimin ne olduğunu düşünedururken, benim bu
ülkenin askeri savcılarına ve Türk Silahlı Kuvvetleri yetkililerine
bir çağrım olacak izninizle!
Sayın savcılar, değerli komutanlar! İşte Ahmet Hakan'ın askerlikten
yırtış öyküsünün GATA kaynaklı bilgileri...
Eminim ki, şimdiye kadar, benim yazdıklarımı da, Ahmet Hakan'ın
kendi kendini ihbar ettiği mektubunu da, "Bu iki yazarın
rekabet gereği kapışmasından öte bir muhabbet değil" deyip
dikkate almadınız.
Ama az önce okuduklarınızı cesaret gösterip bana aktaran haber
kaynağım Emekli Tabip Albay X, yabancı biri değil! Sizden
biri... Eğer bu konuda bir soruşturma başlatmayı düşünür iseniz
Emekli Albay X, seve seve size her şeyi anlatmaya
hazır.