Daha başka ne diyebilirim ki Fatih?..
Madem terör örgütü diz çökmüş; madem nadim olmuş; elindeki silahı bırakıp da çekilse kıyamet mi kopar?..
ADNAN BERK
OKAN
Karikatür yapma yeteneğim sıfır. Biraz
kabiliyetim olsaydı eğer; şöyle çizerdim…
Bir terörist elindeki silahı Başbakan’a doğrultmuş ama aynı zamanda da karşısında diz çökmüş vaziyette:
“Özür dilerim, bir daha silah kullanmayacağım” diyor...
Aynı karede Başbakan da şunları söylüyor:
“İyi ya işte; bırak o silahı da öyle diz çöküp özür dile”...
*
Nereden mi çıktı?..
Sevgili kardeşim Fatih Altaylı dünkü köşesinde, PKK’nın Hükümet karşısında diz çöktüğünü yazıyordu da ondan...
Fatih o gece hangi takımı tutar bilemem ama ben bütün Fenerbahçelilerin Benfica’yı tutacaklarına iddiaya girerim… Çünkü Benfica kupayı
kazanırsa Fenerbahçe UEFA üçüncüsü sayılacak… |
Keşke Fatih haklı olsa…
Keşke PKK Devletin ve Başbakan’ın karşısında diz çökse...
Ama… Hiç de öyle görünmüyor…
Hem söyler misiniz?..
Elindeki silahı karşısındakinin tam da kalbine doğrultmuş, asıl işi “cinayet işlemek” olan birinin diz çökmesi ne kadar inandırıcı olabilir ki?..
*
Amacım sevgili Fatih kardeşimi eleştirmek değil...
Sadece “itiraz” hakkımı kullanıyorum...
Şimdi bu satırları okuyup, “barış düşmanı sen de!” diye mail atanlar veya “adamlar 30 yıldır savaşıyorlar kolay mı öyle hemen silâh bırakmaları?” diye soranlar olacak...
Asla barış düşmanı değilim...
Hatta bundan böyle tek bir yurttaşımızın kanının akmaması için kalan hayatımdan bile vazgeçebilirim...
Ve inşallah akmayacak da…
Peki itirazım neye?..
Söyleyeyim:
*
Polise, “bizler sınır dışına çekilen
PKK’lılarız” demiş olamazlar mı?.. |
Öncelikle parlamento ve hukukun dışlanmasına; sonra da gecikiyor oluşumuza...
Ve tabii ki silahların bırakılmayışına...
Madem örgüt diz çökmüş;
Demek ki “nadim” olmuş…
Demek ki Başbakan’a güveniyor…
Demek ki ya gerçekten hiçbir şeyin pazarlığı yapılmamış;
ya da yapılmışsa, taraflar verilen sözlerin yerine getirileceğine inanıyorlar...
Pazarlık yapılmamışsa demek ki örgütün bir talebi olmamış....
O halde silaha da ihtiyacı olmayacak...
Pazarlık yapmış ve bazı sözler verilmişse;
Belli ki sözlerin yerine getirileceğine inanılmış, sözü veren Başbakan’a güvenilmiş...
Aksi halde; “bundan sonra silahlı mücadele bitti” denilir mi?..
*
Ey güzel insanlar!..
Lütfen söyler misiniz?..
Diz çöktüğü iddia edilen bir terör örgütü buna rağmen elindeki silahı bırakmıyorsa; kuşku duyanlar haksız mı?..
Bilirsiniz; tiyatro oyunlarında kuralıdır...
Seyirciye daha ilk sahnede bir silah gösteriliyorsa, o silah oyunun içinde mutlaka patlayacaktır...
Günlerdir anlatmak istediğim işte bu...
Örgüt, Devlete ve ille de Başbakan Erdoğan’a güvenmeli ve silahı mutlaka bırakmalı...
Bırakmazsa; oyunu izleyenler o silahın her an patlayacağını kuşku ile bekleyeceklerdir ki bu ise her türlü istikrarın altına konmuş dinamittir...
*
Yani sevgili Fatih;
|
Madem terör örgütü diz çökmüş; madem nadim olmuş; elindeki silahı bırakıp da çekilse kıyamet mi kopar?..
Mutlaka haberin vardır ama okurlarla da paylaşayım:
Metropoll Araştırma Merkezi’nin 2-6 Nisan tarihleri arasında yaptığı araştırmaya göre halkın yüzde 81’i Öcalan’a güvenmiyor...
Yüzde 69’u PKK’nın silah bırakacağına inanmıyor…
Ki araştırma tarihinden sonra Karayılan yaptığı açıklamada “silah bırakmıyoruz” dedi... Halkın Yüzde 51’i ise hükümetin PKK ile görüşmesini onaylamıyor...
AKP’nin BDP ile yaptığı ittifaka destek verenlerin oranı ise sadece yüzde 28...
Daha başka ne diyebilirim ki Fatih?..