D Smart'tan Süper Lig yayınları için yeni model!
Digitürk'e talip olan D-Smart’ın Genel Müdürü Ali Güven, maç özetlerinin diğer kanallarda yayınlanamamasına karşı çıkarak yeni bir model önerdi...
‘Maç görüntülerin paylaşılmadığı bir dünyada spor programları tamamen tartışma ve polemik üzerine kurulmak zorunda kalıyor’ diyen D-Smart Genel Müdürü Ali Güven, çözüm yolunun alt lisanslama ile rakip platformlarla özetlerin verilmesi olduğunu söyledi.
Süper Lig’in yayın hakları 2014-2015 sezonunda sona erecek. Ligin yayın haklarını satın almak için başvuran platformlardan biri olan D-Smart’ın Genel Müdürü Ali Güven, yayınların sadece satın alan platformda kalmaması ve alt lisanslama ile görüntülerin diğer yayın organlarına da verilmesi gerektiğini söyledi. Ali Güven alt lisanslamayı ise şu şekilde tanımlıyor: “Türkiye Süper Ligi’nin yayın haklarını federasyon yaptığı bir ihale ile 4+1 yıl boyunca bir yayıncı kuruluşa devretti. 2014-2015 sezonunda tamamlanacak olan bu devir sırasında neredeyse bütün haklar münhasıran el değiştirmiş oldu. O gün bugündür Türkiye Süper Ligi’ni izlemenin tek yolu ilgili yayıncı kuruluşa abone olmaktan geçiyor. Dünyadaki örnekler ve yönelim ise tam aksi istikamette. Alt lisanslamadaki amaç, yayın haklarını elinde bulunduran hangi kurum olursa olsun, diğer platformlara belli bir ticari mutabakatla aynı ürünü sattırmasıdır.”
GENÇ KUŞAKLAR FUTBOLDAN KOPUYOR
Futbolun geniş kitlelere ulaşması için bu yolun çok önemli olduğunu vurgulayan Güven “Bu sayede özellikle genç kuşaklar futbol sporundan kopmayacak, ilgiyle takip edebilecek. Gönül verdiği takım ve oyuncuları izleyebilecek. Kulüpler böyle bir ticaretten daima daha fazla gelir elde edecek. Sporun tabana yayılması ve sağlıklı temellere yaslanması endüstrinin bütün paydaşları için sağlam garantiler getirecek. Tek bir kuruluşa bağımlı çok büyük bir ekonominin taşıdığı kırılganlık herkes için büyük risktir. Geçmişte de bunun çeşitli mahsurlarını gördü, yaşadık” diye konuştu.
DÜNYADAKİ SİSTEM BU
İngiltere’de bu sistemin işlediğini vurgulayan D-Smart Genel Müdürü Güven “Oradaki yayıncı kuruluş elindeki hakları kural olarak bütün rakip platformlarla paylaşmak zorunda. Bu sayede çok daha sağlıklı bir sistem kurulmuş. Hollanda’da maç yayınlarını federasyon organize edip, tek elden tüm yayın platformlarına ulaştırmakta. Dünyanın bir çok liginde böyle bir sistem uygulanmakta. Güncel yönelimler de hep bu modele doğru. Sportif başarı biraz da buradan geliyor. Ne kadar çok izleyici, o kadar ilgi, o kadar da ülke başarısı anlamına geliyor” dedi.
YAYINCILAR DA CARESİZ
Spor yayıncılığı açısından de bu sistemin büyük yararlar getireceğinin altını çizen Ali Güven “Esas fayda alanlarından biri de bu olacaktır. Maçların izlenmediği, görüntülerin paylaşılmadığı bir dünyada spor programları tamamen tartışma ve polemik üzerine kurulmak zorunda kalıyor. Bu da geniş kitlelerde futbolun aslında bir spor değil de, tartışmaya malzeme olan bir organizasyon olduğuna dair bir intiba uyandırıyor. Elbette ki yayıncılar da çaresiz. Belli ki ellerinde malzeme olmadığından böyle yapmak zorunda kalıyorlar” ifadesini kullandı.
BU ZATEN BİZİM TAAHHDÜDÜMÜZ
Alt lisanslama sistemini sadece laf olarak kullanmadıklarının belirten Ali Güven “Eğer Digitürk’ü alırsak tabii ki bu sistemi de uygulamaya başlayacağız. Zaten bu bizim hem bütün izleyicilere, hem de pazarı düzenleyen otoritelere karşı bir taahhüdümüzdür. Bu alım gerçekleştiğinde bugün söylediklerimizin kesinlikle arkasında duracağız. Yani, rakibimiz pozisyonundaki diğer platformlara makul bir ticari anlaşma ile alt lisanslama şansını vereceğiz. Doğru olan da budur. Yalnız, kim alırsa alsın benzer bir yaklaşımı da onlardan bekliyoruz” diye konuştu.
FEDERASYONA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR
Mevcut yayın sisteminin tüketici refahı ve Türk futbolu açısından sakıncalarının görüldüğünü de belirten D-Smart Genel Müdürü Güven” Yayın hakları satılırken sadece abonelere değil, toptan düzeyde platformlara da satılmalı. İhale sırasında bu düzenlemeler yapılmalı, tarifeler belirlenmeli. Burada federasyona gerçekten büyük iş düşüyor. Şartnamenin hazırlanması sürecinde kamu kurumlarının ve muhtemel tüm yayıncıların görüşlerine başvurmaları gerekiyor. Daha önce de yaptığımız gibi biz bu konularda elimizden gelen desteği sağlamaya her zaman hazırız. Bu sayede hem futbol kazanır, hem de daha çok evde spor zevki yaşanır. Unutmayalım ki, futbol sevgisi ve futbol izlencesi kesinlikle bir lüks haline gelmemeli. Spor kulüplerine verilen maddi desteği azaltmaksızın, toplumun en geniş kesimlerine futbol izleme şansını tanımalıyız. Ortak akıl bunun mümkün olduğunu gösteriyor” dedi.
Futbol ‘elit’ bir ürün oldu
Futbolun elit bir ürün olduğunu belirten D-Smart Genel Müdürü Ali Güven daha önce de alt lisanslamanın önemine vurgu yapıp “1 milyon abone Lig TV izlerken, alt lisanslama modeliyle 1 milyon yeni Lig TV abonesi oluşacaktır. Futbol çok elit ve pahalı bir ürün haline geldi. Tersine futbol yayınlarının ucuzlaması ve daha büyük kitleye ulaşması gerekiyor. Digiturk’ü kim alırsa alsın, adil bir rekabet için alt lisanslama veya bölünme gibi modeller üzerinden durulmalı” demişti.
Süper Lig’in yayın hakları 2014-2015 sezonunda sona erecek. Ligin yayın haklarını satın almak için başvuran platformlardan biri olan D-Smart’ın Genel Müdürü Ali Güven, yayınların sadece satın alan platformda kalmaması ve alt lisanslama ile görüntülerin diğer yayın organlarına da verilmesi gerektiğini söyledi. Ali Güven alt lisanslamayı ise şu şekilde tanımlıyor: “Türkiye Süper Ligi’nin yayın haklarını federasyon yaptığı bir ihale ile 4+1 yıl boyunca bir yayıncı kuruluşa devretti. 2014-2015 sezonunda tamamlanacak olan bu devir sırasında neredeyse bütün haklar münhasıran el değiştirmiş oldu. O gün bugündür Türkiye Süper Ligi’ni izlemenin tek yolu ilgili yayıncı kuruluşa abone olmaktan geçiyor. Dünyadaki örnekler ve yönelim ise tam aksi istikamette. Alt lisanslamadaki amaç, yayın haklarını elinde bulunduran hangi kurum olursa olsun, diğer platformlara belli bir ticari mutabakatla aynı ürünü sattırmasıdır.”
GENÇ KUŞAKLAR FUTBOLDAN KOPUYOR
Futbolun geniş kitlelere ulaşması için bu yolun çok önemli olduğunu vurgulayan Güven “Bu sayede özellikle genç kuşaklar futbol sporundan kopmayacak, ilgiyle takip edebilecek. Gönül verdiği takım ve oyuncuları izleyebilecek. Kulüpler böyle bir ticaretten daima daha fazla gelir elde edecek. Sporun tabana yayılması ve sağlıklı temellere yaslanması endüstrinin bütün paydaşları için sağlam garantiler getirecek. Tek bir kuruluşa bağımlı çok büyük bir ekonominin taşıdığı kırılganlık herkes için büyük risktir. Geçmişte de bunun çeşitli mahsurlarını gördü, yaşadık” diye konuştu.
DÜNYADAKİ SİSTEM BU
İngiltere’de bu sistemin işlediğini vurgulayan D-Smart Genel Müdürü Güven “Oradaki yayıncı kuruluş elindeki hakları kural olarak bütün rakip platformlarla paylaşmak zorunda. Bu sayede çok daha sağlıklı bir sistem kurulmuş. Hollanda’da maç yayınlarını federasyon organize edip, tek elden tüm yayın platformlarına ulaştırmakta. Dünyanın bir çok liginde böyle bir sistem uygulanmakta. Güncel yönelimler de hep bu modele doğru. Sportif başarı biraz da buradan geliyor. Ne kadar çok izleyici, o kadar ilgi, o kadar da ülke başarısı anlamına geliyor” dedi.
YAYINCILAR DA CARESİZ
Spor yayıncılığı açısından de bu sistemin büyük yararlar getireceğinin altını çizen Ali Güven “Esas fayda alanlarından biri de bu olacaktır. Maçların izlenmediği, görüntülerin paylaşılmadığı bir dünyada spor programları tamamen tartışma ve polemik üzerine kurulmak zorunda kalıyor. Bu da geniş kitlelerde futbolun aslında bir spor değil de, tartışmaya malzeme olan bir organizasyon olduğuna dair bir intiba uyandırıyor. Elbette ki yayıncılar da çaresiz. Belli ki ellerinde malzeme olmadığından böyle yapmak zorunda kalıyorlar” ifadesini kullandı.
BU ZATEN BİZİM TAAHHDÜDÜMÜZ
Alt lisanslama sistemini sadece laf olarak kullanmadıklarının belirten Ali Güven “Eğer Digitürk’ü alırsak tabii ki bu sistemi de uygulamaya başlayacağız. Zaten bu bizim hem bütün izleyicilere, hem de pazarı düzenleyen otoritelere karşı bir taahhüdümüzdür. Bu alım gerçekleştiğinde bugün söylediklerimizin kesinlikle arkasında duracağız. Yani, rakibimiz pozisyonundaki diğer platformlara makul bir ticari anlaşma ile alt lisanslama şansını vereceğiz. Doğru olan da budur. Yalnız, kim alırsa alsın benzer bir yaklaşımı da onlardan bekliyoruz” diye konuştu.
FEDERASYONA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR
Mevcut yayın sisteminin tüketici refahı ve Türk futbolu açısından sakıncalarının görüldüğünü de belirten D-Smart Genel Müdürü Güven” Yayın hakları satılırken sadece abonelere değil, toptan düzeyde platformlara da satılmalı. İhale sırasında bu düzenlemeler yapılmalı, tarifeler belirlenmeli. Burada federasyona gerçekten büyük iş düşüyor. Şartnamenin hazırlanması sürecinde kamu kurumlarının ve muhtemel tüm yayıncıların görüşlerine başvurmaları gerekiyor. Daha önce de yaptığımız gibi biz bu konularda elimizden gelen desteği sağlamaya her zaman hazırız. Bu sayede hem futbol kazanır, hem de daha çok evde spor zevki yaşanır. Unutmayalım ki, futbol sevgisi ve futbol izlencesi kesinlikle bir lüks haline gelmemeli. Spor kulüplerine verilen maddi desteği azaltmaksızın, toplumun en geniş kesimlerine futbol izleme şansını tanımalıyız. Ortak akıl bunun mümkün olduğunu gösteriyor” dedi.
Futbol ‘elit’ bir ürün oldu
Futbolun elit bir ürün olduğunu belirten D-Smart Genel Müdürü Ali Güven daha önce de alt lisanslamanın önemine vurgu yapıp “1 milyon abone Lig TV izlerken, alt lisanslama modeliyle 1 milyon yeni Lig TV abonesi oluşacaktır. Futbol çok elit ve pahalı bir ürün haline geldi. Tersine futbol yayınlarının ucuzlaması ve daha büyük kitleye ulaşması gerekiyor. Digiturk’ü kim alırsa alsın, adil bir rekabet için alt lisanslama veya bölünme gibi modeller üzerinden durulmalı” demişti.