Cüneyt Özdemir'le kim dalga geçecek?

Cüneyt Özdemir, Hakkı Devrim tarafından ne kadar eleştirilse de köşe yazarlığında da aldı başını gidiyor...

GAZETECİLER.COM

Farkında mısınız?..
Cüneyt Özdemir, Hakkı Devrim tarafından ne kadar eleştirilse de köşe yazarlığında da aldı başını gidiyor...
Hakkı amca gibi kimseye Ferit Devellioğlu'nun "Osmanlıca - Türkçe" sözlüğünden alıp ders vermiyor ama "köşe yazarlığı" konusunda en kralına fark atmak üzere olduğu kesin...
"Bugünkü yazılarından birinde,
sabahın köründe...
Önünden kapılan menemen tavasını;
Ve böylece bozulan havasını"
anlatıyor...
Neden mi?..
Çünkü daha önceden köfteci, işkembeci, paçacı duvarlarında çekilmiş "ünlüler" fotoğraflarını gördükçe dalgasını geçermiş...
O sabah, Mantıcı Bey de onun fotoğrafını çekmiş...
Yani...
Önümüzdeki günlerde Özdemir'i dudaklarının iki yanından damlayan menemen parçalarıyla görürseniz bir mantıcının duvarında: Sakın şaşırmayın...
Cüneyt Özdemir bakın nasıl anlatıyor o sabahı...

Mantıcıdaki fotoğraf

Akşamları bir yerde içki içip (şart değil), eğlendikten sonra geceyi bir işkembecide ya da mantıcıda bitirdiniz diyelim. Arkadaşlarınızla lafa dalmışken kafanızı kaldırdığınızda Türklere has bir duvar dekorasyonu ile karşılaşıyorsunuz.
Mekâna gelen ünlülerin ölümsüzleştiği şahane fotoğraf kareleri. Gecenin bir yarısı muhtemelen eve giderken çektirdikleri için çoğu yorgun, dağınık, berbat haldeler. Bunun bir de Sultanahmet köftecisi gibi bir dosya kâğıdına mekânla ilgili övgüler yazdırılıp çerçeveletildiği versiyonu var. Mekân sahibi önünüze çorbayı koyduktan sonra elinde makinesi ya da kâğıt kalemi ile başınıza dikildiğinde kolaysa reddedin bakalım.
Bugüne kadar bu fotoğraflarla doyasıya dalgamı geçtiğim için bazen sırf bunlara bakmak için bile çorbacıya gitmişliğim var. Dün sabah menemen yediğim mantıcı tavayı önümden alıp fotoğraf makinesini kaldırınca önce dondum kaldım.
Sonra mecburen gülümsedim. Herkes bir gün mantıcı duvarında fotoğraf olma duygusunu tadacakmış.
Neyse ki garson duvardaki sergiyi her 6 ayda bir değiştirdiğini söyledi. E, bu da bir teselli.

Cüneyt Özdemir'in diğer yazılarını