Cüneyt Özdemir'e ‘Malkoçoğlu' teklifi
Düşünsene ben atlamaşım beyaz bir atın üzerine, siyah takım elbiseler, elimde kılıç, koyturarak geliyorum. Heyytt savulun bre!
Başbakanın kendisine yönelik çıkışından sonra bir otosansüre gidip gitmediği hakkındaki soruya 'uygulamıyorum diye cevap veren Özdemir, hayatını hiçbir zaman korkular üzerine kurmadığını çünkü korkuların insanı statükoya prangaladığını belirterek şöyle devam etti: "O süreç sadece benimle ilgili değildi piyango bana çıktı. Mesele ülkemizdeki tahammül eşiğinin geldiği nokta... Memleketteki tahammül eşiği biraz daha düşerse bu gidişle zaten biraz öyle gibi gözüküyor "
HERKES KARŞISINDAKİNDEN
KORKUYOR
Türkiye'de hemen her şey korkular üzerine inşa edildiğini de vurgulayan Özdemir, "Herkes karşısındakinden zıttından korkuyor... Bu korkuları aşamadığımız sürece içimize kabuğumuza kapanıyoruz. Aşmalıyız" dedi.
Özdemir, medya dünyasında kendisini en çok bezdiren şeyin Vasat insanlar olduğunu da söyledi: "Ne kadar başarılı olursanız olun, paçalarınızdan tutup sizi aşağıya çekmek isteyen çapsız insanlar... Bir gazeteci ancak editörünün , yöneticisinin vizyonu kadar başarılı olabilir. O kadar çok insan kaybolup gidiyor ki arada... "
"BİRAND PEK ÇOK YILDIZ YARATTI..."
"Mehmet Ali Birand, Can Dünar, Mithat Bereket gibi pek çok yıldız yarattı, bu isimler neden bir yıldız yaratamadı" şeklindeki sorusuya ise şu yanıtı verdi: "Kimse yıldız yaratmıyor... İnsanlarda bir pırıltı varsa herşeye rağmen yıldız olabiliyorlar. Şans, kader, fırsat.. Mehmet Ali Birand yanında çalışanların ışığını görüp, onları kompleksizce parlatmayı bilen bir isimdir. Bir de şu var, 32. gün'den en az 100 gazeteci geçmiştir sadece 3-5'imiz kendi yeteneklerimiz ve çabamızla öne çıkabildik."
İŞTE O
RÖPORTAJ:
Cüneyt Özdemir: Şu an evdeyim. Daha doğrusu misafir olarak kaldığım evdeyim. Ama ev buldum, gelip İştanbul'a eşyaları toplayacağım..
Hıdır Geviş: Aaaa daha tam yerleşmedin yani ... Oğlun Mavi nerde şimdi, uyuyor mu, yatağında kendi kendine oynuyor mu?
Cüneyt Özdemir: Biraz önce banyosunu yaptı uyudu. Saat farkına alıştı. Şimdi de tek başına uyumaya alışıyor. EN komiği ingilizceye alışması
Hıdır Geviş: Konuşabiliyor mu:)))
Cüneyt Özdemir: Tabii canım konuşmak ne demek yakında sunuculuğa bile başlayabilir... Bizimki Agudan, hırırrm a yeni geçti ki süper
Hıdır Geviş: Evin iş yerine yakın mı… Nasıl gidip geliyorsun işe, yürüyerek mi metroyla mı araçla mı yoksa otobüsle mi?
Cüneyt Özdemir: Metro, taksi bazen de yürüyerek.. Şimdilik yakın bir yerdeyim ama yeni tuttuğum ev metroya yakın..
Hıdır Geviş: E ne güzel orada şöhretler gerçek hayatta da metro-otobüs kullanıyor bizdeki gibi sadece reklamlarda diil…
Cüneyt Özdemir: Metro bir zorunluluk ama ben pek sevmiyorum. Misafir olduğum bir şehri izlemek, yürümek daha çok hoşuma gidiyor.
Hıdır Geviş: Yürümeye elverişli bir şehir tabiii yollar bizdeki gibi dar kaldırımlı diil
Cüneyt Özdemir: Aynen öyle özellikle çocuk arabası ile kaldırımlarda yürümenin ne kadar büyük lüks olduğunu anlıyorsunuz.
Hıdır Geviş: Bu arada sormayı unuttum az önce… Nasıl, baba olmak zihniyet dünyanda bi değişim yarattı mı?
Cüneyt Özdemir: Müthiş bir duygu herkese tavsiye ederim. Bazen eşimle çocuğumuza bakıp aynı anda sessizce gözlerimiz yaşarıyor….
Hıdır Geviş: Darısı benim başıma, imrendim doğrusu
Cüneyt Özdemir: Hıdır hiç vakit kaybetme baba olmak için ropörtaj biter bitmez koş...
Hıdır Geviş: Bu kadar hızlı bulsam bulsam taşıyıcı anne buşurum, taşıyıcı anne aranıyorrrrr :))
Cüneyt Özdemir: İlgilenenlere duyuralım: Hıdır'ın bir taşıyıcı anneye ihtiyacı var. Yalnız çocuk erkek olursa isim babası olurum ona göre…
Takipçi Halis bey: Nasıl yani? Çocuk olması için Hıdır’ın koşması mı gerekiyor? Ama bize farklı anlattılar...
Cüneyt Özdemir: Halis bey önce koşuyorsunuz sonra size anlatılanları yapıyorsunuz. Problem yok..
Hıdır Geviş: Sorulardan çoğu, oradan Türkiye’yi nasıl algıladığınla ilgili: Oradan epey crazy bi ülke görünüyor muyuz?
Cüneyt Özdemir: Burada özellikle yazdığım yazılarda veya programlarda burayla orayı kıyaslamamaya dikkat ediyorum… Her iki ülkenin kendine has olumlu olumsuz yanları var. Artık bunu bilecek kavrayacak olgunluktayım. Bu yüzden… Burası şöyle iyi bizim oralar şöyle kötü gibi bir oryantalist komplekse esir olmamaya dikkat ediyorum.
Hıdır Geviş: 5n1k Londra’ya taşındı, dünyalı oldu , meselelere biraz da başka ülkelerdeki Türkiyeliler’in perspektifinden bakıyor… Biliyoruz ki haber tv’leri dış haberlere karşı çok alerjik, sen nasıl böyle bi projeyi kabul ettirdin CNNTürk yönetimine?
Cüneyt Özdemir: CNNTÜRK yönetiminin vizyonunu gösteriyor benim asılnda buraya gelmem. Onlara neden buraya gelmek istediğimi anlattım, dinlediler ve bana inandılar. Sonra da hiçbir kanalda benzeri görülmeyecek bir profosyenellikle olayı ele aldılar . Bu yıl CNNTÜRK'de 14. yılım ve sektördeki profesyonel yöneticilerin en iyileri ile beraber olmak müthiş bir his...
Hıdır Geviş: Peki orada ne kadar kalacağınla ilgili bir plan yaptınız mı yönetimle, kaç yıl daha ordasın, neye göre orda kalacaksın?
Cüneyt Özdemir: Sonuçta televizyonda hiçbir şeyin garantisi yok. En büyük başarı kriterimiz reyting. Eğer böyle gidersek planım bir sezon… Arkadaşlar tanıştırayım cnntürk Genel Müdürü bugün 5n1k Londra'daysa Barış'ın vizyonu çok önemliydi.
Hıdır Geviş: Barış beyi ben de özellikle kutluyorum böyle radikal bir yatırım kararı alabildiği için, bravo… Planın bir sezon mu e sonra ne olucak, ya da böyle gitmezse ne olucak
Cüneyt Özdemir: Ben hayata olumsuz bakmıyorum. Herşeyi planlayamayız. Artık her bitişi bir başlangıç olarak yaşadığım bir dönemimdeyim … Bir şey daha var, ben hiçbir zaman hayatımı korkular üzerine kurmadım. Korkular insanı statükoya prangalıyor.
Hıdır Geviş: 5n1k ile ilgili bir uzak bir yakın dönem hayalin vardır herhalde, burada dillendirmek ister misin?
Cüneyt Özdemir: Televizyonculuk bir istikrar mesleği. Ben bana gelen onca cazip teklife rağmen 14 yıldır aynı kanalda aynı işi yapıyorum… Çalışarak, üreterek, ve şartlar izin verdiği sürece gazetecilik mesleği ile devam etmek gibi bir hayat planım var..
Hıdır Geviş: Anlıyorum... Peki cazip teklif derken, gazetecilik dışından mı nelerdi onlar, çok merak ettim ?
Cüneyt Özdemir: Dizide başrol vardı mesela… Bir kaç defa genel yayın yönetmenliği, Achormanlik, CEO.. Sayıyım mı daha..
Hıdır Geviş: Yok tamam sayma ama o dizi hangi diziydi sonra senin yerine kim oynadı bari onu söyle lütfen…
Cüneyt Özdemir: Gülme ama dizideki başrol Malkoçoğlu'ydu... Hey gidi hey...
Hıdır Geviş: Aboooooo :))) istemesem de gülmek durumundayım, Malkoçoğlu olarak hayal edemiyorum seni…
Cüneyt Özdemir: Düşünsene ben atlamaşım beyaz bir atın üzerine, siyah takım elbiseler, elimde kılıç, koyturarak geliyorum. Heyytt savulun bre!
Hıdır Geviş: Aslında şimdi şimdi şimdi düşünüyorum da başarılı bir oyuncu da olabilirdin, boy pos her şey var … Az önce korkular dan bahsettin de sorayım bari, twitdaş da merak ediyor ? Davudoğlu eleştirin sonrası sinir bozucu bi süreç yaşadın, kendi kendine bir otosansür uyguluyor sahiden musun artık?
Cüneyt Özdemir: Bizim ülkemizde hemen her şey korkular üzerine inşa ediliyor. Herkes karşısındakinden zıttından korkuyor… Bu korkuları aşamadığımız sürece içimize kabuğumuza kapanıyoruz. Aşmalıyız. Uygulamıyorum. O süreç sadece benimle ilgili değildi piyango bana çıktı. Mesele ülkemizdeki tahammül eşiğinin geldiği nokta… Memleketteki tahammül eşiği biraz daha düşerse bu gidişle zaten biraz öyle olacak gibi gözüküyor…
Hıdır Geviş: Londra'da olmanın seni bu açıdan rahatlatacağını düşünüyor musun... Sonuçta Türkiye'ye yayın yapıyorsun …
Cüneyt Özdemir: Bu konuyla ilgili dipnot tablette bu hafta bir yazı yayınladım onu paylaşmak isterim Yani artık teknoloji karşısında Bağcılarda bir stüdyoda olmakla Londra'da bir stüdyoda olmak arasında çok da bir fark yok
Hıdır Geviş: Bu fani medya sektöründe seni en çok ne bezdirdi Cüneyt?
Cüneyt Özdemir: Vasat insanlar. Ne kadar başarılı olursanız olun, paçalarınızdan tutup sizi aşağıya çekmek isteyen çapsız insanlar… Bir gazeteci ancak editörünün , yöneticisinin vizyonu kadar başarılı olabilir. O kadar çok insan kaybolup gidiyor ki arada…
Hıdır Geviş: Çok haklısın Cüneyt yüreğim soğudu: 'bir gazeteci editörünün ve yöneticisinin vizyonu kadar başarılıdır'… Gazetecinin kendini politik olarak konumlandıması da zor candaş yandaş der yandaş candaş der, ne olacak böle?
Cüneyt Özdemir: Ben başkalarının beni nasıl konumlandırdığına takılmıyorum ama bir şeye özellikle dikkat ediyorum… Uzun bir süredir hiç kimseyi ismiyle hitap ederek yandaş veya candaş diye konumlandırmamaya dikkat ediyorum… Belki işe böyle başlayabiliriz ne dersin?
Hıdır Geviş: Senin yeni medya girişimlerin takdire değer, internet,gazetecinin bağımsızlığını arttırır mı… Senin cephende durum ne?
Cüneyt Özdemir: Maddi olarak çok zor bir iş. Son 2 yıldır kazandığım her kuruşu yeni medyaya yatırıyorum. Ama gelecek adına umutluyum… Çaktırmadan Türkiye'nin en çok okunan haftalık dergisini yayınlıyoruz. Dipnot tablet'in haftalık okur sayısı 100.000
Hıdır Geviş: Bende de öyle... Yeni medya bağımsız gazeteciliğe ve yaratıcı gazeteciliğe imkan tanır diye umut ediyorum…
Cüneyt Özdemir: Şu an yaptığımız bile bence yeni medyanın neler yapabileceğinin kanıtı. Hıdır biraz sıkıcı olmaya başladık sanırım!!
Hıdır Geviş: Bak senin sıkıcı oluyoruz yorumuna 'asla ' diye yanıt veriyor… Zaten son 2 soru daha kaldı, sonra bırakırız ama sen benden sonra gözüne takılan ilginç soruları cevaplayabilirsin.
Cüneyt Özdemir: Peki senden sonra bir süre gelen soruları kimseye rahatsızlık vermemek için kişileri mention’layarak cevaplayacağım.
Hıdır Geviş: Ok harika olur… Üstad , C.Dündar, M.Bereket gibi yıldızlar yarattı, bu isimler neden bir yıldız yaratamadı?
Cüneyt Özdemir: Kimse yıldız yaratmıyor... İnsanlarda bir pırıltı varsa herşeye rağmen yıldız olabiliyorlar. Şans, kader, fırsat..
Hıdır Geviş: Yani sizlerin parlamasının, önünüzün açılmasının Birand'la bi ilgisi yok mu demek istiyorsun
Cüneyt Özdemir: Mehmet Ali Birand yanında çalışanların ışığını görüp, onları kompleksizce parlatmayı bilen bir isimdir. Olmaz olur mu hiç… Bir de şu var, 32. gün'den en az 100 gazeteci geçmiştir sadece 3-5'imiz kendi yeteneklerimiz ve çabamızla öne çıkabildik.
Hıdır Geviş: Hmmm bu detay çok şey söylüyor :)) Anlaşıldı:))) Başka bi konu şimdi: Şu twitter da seni en çok deli eden şey ne?
Cüneyt Özdemir: Farkındaysanız kimseyle polemiğe girmiyorum, hakaretlere cevap vermiyorum. Sessizce blockluyorum. Bu ne hırs....
Hıdır Geviş: Evet yahu, sanki karşısındakinin dayanıklılığını ölçmeye çalışıyorlar, karşısındakini mozoşist mi sanıyorlar:)))
Cüneyt Özdemir: 'Ama düşünce özgürlüğü' diyor. 'Nereye düşünce özgürlüğü? Mecbur muyum hakaretlerini duymaya.' Block, o kadar… Bir de bu blocklanma meselesini millet çok ciddiye alıyor. Oysa madem beni sevmiyorsun tamam işte, sen sağ ben selamet!
Hıdır Geviş: Çok teşekkür ederim sevgili Cüneyt, HG ile 20 Dakika’ya zaman ayırdığın ve samimi yanıtların nedeniyle:)))
Cüneyt Özdemir: Ben teşekkür ederim Hıdır Başarılar dilerim selamlar.. (bir 15 dakika daha soruları cevaplıyorum)
Hıdır Geviş: Az kalsın unuyordum az önce @ hanımefendi profil resmini sordu neden değiştirdi neden arkası dönük bir poz vs diye
Cüneyt Özdemir: Küstüm! ha ha ha...
Hıdır Geviş: Gerçekten teşekkürler Cüneyt, hem çok keyifli hem de dolu dolu bir röportaj oldu… Bu arada bi şarkı çalıcaktın, unutulmasın please:))
Cüneyt Özdemir: Ben hep Londra denilince bu şarkıyı hatırlıyordum. İyi geceler...