Cüneyt Özdemir Türk medyasının içler acısı halini yazdı...

Türk medyasındaki iktidar baskısı ve sansür gerçeğini çarpıcı bir eleştiriyle köşesinde değerlendiren Cüneyt Özdemir medyanın içler acısı halini anlattı...

GAZETECİLER.COM
Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir günün en çarpıcı sansür eleştirilerinden birine imza attığı yazısında Türk medyasını fotoğrafını çekti. Özdemir, Başbakan Erdoğan ile karşı karşıya geldiği çok sayıdaki tecrübesini paylaştığı yazısında internete getirilen sansür yasasının sokaktaki insanı nasıl etkileyeceğini de anlattı.

Sızdırılan ses kayıtları ile medyanın içler acısı halinin zaten gözler önüne serildiğini kaydeden Özdemir "pek çok okurumuzu şaşırtsa da biz gazetecilere artık trajik değil sadece komik geliyor. Başbakan'ın düştüğü duruma gülüyoruz." dedi. Sık sık bizzat Başbakan tarafından hedef alındığı için Aydın Doğan'a istifa edebileceğini söylediğini paylaşan Özdemir ana akım medya olarak artık kımıldayamaz bir duruma geldiklerini vurguladı. Gezi olayları ile bu sıkışmanın doğruğa çıktığını ve çok büyük bir kırılma yaşandığını kaydeden Radikal yazarı "Gezi olaylarından sonra pek çok gazeteci kendi içinde bir dönüşüm yaşadı. Medya üzerindeki baskı "Yetti be..." düzeyinde kırıldı." dedi.

İşte Özdemir'in yazısındaki ilgili bölüm:

AYDIN DOĞAN VE EYÜP CAN'A İSTİFA EDEYİM DEDİM

En son geçen yazlarda yine böyle bir Başbakan fırçasından sonra Radikal'in Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can'ı aradım "Ben istifa edeyim" dedim. Aynı sözleri Aydın Doğan'a da bir başka toplantıda söyledim.
Zira Başbakan'ın medya yöneticilerini tehdit ederken neler yapabileceğini Doğan Grubu'na kesilen milyarlık vergi cezalarından biliyordum.
O kadar bunalmıştım ki eşime Londra'dan gelen iş teklifinden sonra "Hadi biraz uzaklaşahm" dedim.
Gittim bir yıl Londra'da yaşadım.
Bunları yaparken yine de anaakım medyada olmanın önemli olduğuna inandım.
"Cezaevinde açlık grevinde sesini duyuramayan bir mahkûmun sesi olurum, dayak yiyen bir öğrencinin adını canlı yayında duyururum, depremzedenın gözyaşlarını duymayanlara taşırım" diye düşündüm.
İki ilen bir geri. iyi kötü anaakım medyada tutunmaya çalıştım. Taa ki Gezi Parkı eylemlerine kadar.
Bakın işte bu eylemler ben ve benim gibi baskı altındaki gazeteciler için büyük bir kırılma noktası oldu.

GEZİ'YLE ANAAKIM MEDYADA "YETTİ BE" KIRILMASI YAŞANDI

Anaakım medyaya o kadar büyük bir baskı uygulanmıştı ki artık kımıldayamaz hale gelmiştik. Bunu en güzel NTV'nin o zamanki CEO'su Cem Aydın Gezi olayları sonrasında yaptığı açıklamada bir cümlede özetledi "Dengesizlikler içindeki denge arayışı elimizi kolumuzu bağladı" dedi. O da anında işinden atıldı. Gezi olaylarından sonra pek çok gazeteci kendi içinde bir dönüşüm yaşadı. Medya üzerindeki baskı "Yetti be..." düzeyinde kırıldı.
Anaakımda etrafımda pek çok gazetecide bu ruh halini görüyorum.
Bunu anlamayan iktidar kalemşorları şaşkınlar. Zannediyorlar ki bir grup karar almış hükümete savaş açıyor. Eski düzenin devam edeceğini ve hepimizi tek tek işlerimizden attırarak, tutuklama tehdidi ile eski baskıyı tekrar kuracaklarını hayal ediyorlar.

BAŞBAKAN'IN DÜŞTÜĞÜ DURUMA GÜLÜYORUZ

Bütün bunların içindeyken Başbakan Erdoğan'ın Habertürk'ü arayıp altyazıya müdahale ettiği ses kayıtlarının internete düşmesi pek çok okurumuzu şaşırtsa da biz gazetecilere artık trajik değil sadece komik geliyor. Başbakan'ın düştüğü duruma gülüyoruz.
Bütün bunları neden yazdım biliyor musunuz? Zira düne kadar bu sansür ve baskı biz anaakımdaki gazetecilerin sorunuydu. Ancak önceki gece TBMM'den çıkan internet sansürü yasası ile artık bizim meselemiz sizin meseleniz oldu.
Zira aynen biz gazeteciler gibi artık siz de ne yazarsanız, paylaşırsanız, like ederseniz retweet'lerseniz bizim yaşadıklarımızın aynısını hatta daha fazlasını yaşayacaksınız.

YENİ YASAYLA ARTIK SİZ DE SANSÜRÜ TADACAKSINIZ!

Sansürü tadacaksınız.
Bu yasa sayesinde yarın bir gün duyamayacağınız internete sızdırılan ses kaydında yolsuzluk yaptığı iddia edilen işadamı hırsla ne diyordu: "Bu milletin a...na koyacağız sen merak etme!" Bunu nasıl yapacaklarını artık internetten de duyamayacağımıza göre "Gel de merak etme!"

CÜNEYT ÖZDEMİR TÜM YAZILARI
İmamoğlu'nun diploması tartışması! Kemal Alemdaroğlu detayı Selvi yazdı Mansur Yavaş'ın arkasında kimler var Fatih Portakal 'kulağıma geleni aynen söylüyorum' deyip açıkladı Salih Tuna: Ne yapmalı Hilal Kaplan: Erdoğan, BM'de İsrail'i mahkum etti Melih Altınok: Affı kaldırın Cem Küçük'ten muhalif medyaya milyon dolarlık soru