Cüneyt Özdemir hırsız peşinde
"Hırsızlar Bodrum'da bir soygun turuna çıkmış. Dün öğlen evimin etrafında dolaşan iki kişiyi kovaladım."
Böyle diyor Radikal'deki köşesinde Cüneyt Özdemir. İşte Özdemir'in kaleminden hırsız kovalama maceraları:
"Yaz geldi, senenin stresini üzerimizden atalım dedik, kalktık çoluk çocuk Bodrum'a geldik. Başta Yalıkavak olmak üzere Bodrum'da bu yıl müthiş bir değişiklik var. Yalıkavak marinayı ünlü Azerbaycanlı işadamı Mübariz Mansimov'un alması ve yatırım yapmaya başlamasının bu değişimdeki payı büyük. (...)
Tabii bu gelişmeyi sadece Bodrum Yalıkavak'ta yaşayanlar değil işini bilen Türk hırsızları da yakından takip ediyor. Nitekim daha yeni Ali Şen başta olmak üzere pek çok ünlü ismin evleri, üstelik de kamera ve güvenlik sistemi olmasına rağmen soyulmaya başladı. Nitekim bu olaylar gazetelere de taşındı. İddialara göre 30 hırsız Bodrum Yalıkavak'taki evleri tek tek soyuyordu. En azından bu iddialar gazetelere yansıdıktan sonra hırsızlar korkup gider değil mi?
Yok hayır, onlar yakalanmayacaklarından
eminler.
Üstelik durmaya da hiç niyetleri yok, hırsızlığa devam
ediyorlar.
Bir yaz sporu:
'Hırsız kovalamaca'
Ben daha önce yine Yalıkavak'ta yatak odamdan hırsız kovaladığım
için bu gibi durumlara şerbetliyim. Türkiye'de bazı
illerdeki hırsızların dönem dönem Bodrum'a bir soygun turuna
çıktıklarını yaşayarak öğrendim. Nitekim bu hırsız haberini okur
okumaz hem güvenliği hem de algıları açtım.
Bu sayede dün öğle saatlerinde evin etrafında dolaşan
iki kişiyi fark ettik. N'oluyor, kimsiniz demeye kalmadan
adamlar kaçmaya, biz de kovalamaya başladık. Adamlardan
biri, çocukların bayramlarda attığı fişeklerden birini yakıp
üzerimize attı. Öbürü muhtemelen belindeki silahı tutarak koşuyor.
Biz de peşlerinden. Aksiyon filmi değil Bodrum Yalıkavak'ta sıradan
bir yaz gününün hikâyesini anlatıyorum.
Neyse ki adamlar kaçtı!
Zaten yakalasak ne yapacağız? Belindeki silahı çekip bizi vurmadıklarına dua ediyoruz.