Cumhuriyet tehlikede mi?..
28 Şubat sürecinin paşaları, cezaevlerinde, hastanelerde ve evlerinde gözaltında olan paşalardan daha mı az suçludur?..
TSK İç Hizmetler Yasası Madde 35 şöyle diyor:
“Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.”
Ne demek bu?..
“Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti tehlikeye düşerse silâha sarıl” demek…
Öyle ya…
TSK, cumhuriyeti korumak için ne yapacak?.
Hukuk savaşı mı başlatacak?..
Eğer madde sadece “Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu kollamak ve korumaktır” dese sorun yok…
Ama “…..Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini……” şeklinde devam edince, darbe yapmaya kalkışan ordu mensupları yargılansa da mahkûm edilemezler…
Ne yazık ki böyle…
“Kardeşim cumhuriyet tehlikede mi ki?” denilebilir?..
Bence “Hayır” ama “iddia” dediğimiz şey soyuttur…
Hele asker için çok da kolaydır iddia etmek…
3 kere silahlı, 2 kere de silahsız iddialarla memleketin ağzını kirletmediler mi?..
Pekiii…
Siz şimdiye kadar bu saçma sapan ve antidemokratik 35. maddenin değiştirilmesi için kampanya başlatan, makaleler döşenen gazete, TV, radyo ve buralardan para alan bir köşe yazarı gördünüz mü?..
Görmediniz…
Göremezsiniz…
Çünkü bizim gazete yöneticilerimiz; anlı, şanlı ve de pek gamlı başyazarlarımız, yazarlarımız “İki cephelilik”ten nemalanırlar…
Dikkat!.. “Farklı görüşler”den demiyorum…
“Cephe”den söz ediyorum…
Bir yanda “darbeseverler” olacak…
Diğer yanda “Darbe karşıtları”…
Tıpkı bir yanda “Kökten Laikler” yer alırken diğer yanda “Şeriat Yanlılar”nın olması gibi…
Tıpkı bir yanda “Türbansevmezler” bir cephe oluştururken, diğer yanı “Türbansız yapamam abi”cilerin kaplaması gibi…
Tıpkı, şeriat tehlikesi olmadan şeriat tehlikesi olduğundan bahisle ortalığın ayağa kaldırılması gibi…
Tıpkı, şimdiye kadar bütün cumhurbaşkanlarımız Müslüman olduğu halde “Müslüman cumhurbaşkanı seçelim” yaygarasının koparılması gibi…
TSK İç Hizmetler Yasası’nın 35. Maddesi değiştirilir ve cumhuriyetin korunması görevi önce Hukuka, sonra da halka bırakılırsa zaten hiç kimse darbe yapmaya kalkışamaz…
Soruyorum: 28 Şubat sürecinin paşaları, şu anda kimisi cezaevlerinde, kimisi hastanelerde kimileri ise evlerinde gözaltında olan paşalardan daha mı az suçludur?..
Hemen her gün, “adı açıklanmayan bir üst düzey komutan” diyerek iktidar partili milletvekillerini ve demokrasiden yana meslektaşlarını korkutan, tehdit eden dönemin SABAH Gazetesi Ankara Temsilcisi Fatih Çekirge, halen tutuklu olan Tuncay Özkan ve Hayrullah Mahmud’dan daha mı az darbe meraklısıydı?..
Neden çıkıp da hiçbir savcı (İlle de Zekeriya Bey) 28 Şubat sürecinde demokrasiye balans ayarı çeken komutan hakkında soruşturma başlatmıyor?..
Soruyorum: Dönemin bakanlarından biri ile dönemin Başbakan Yardımcısı Dış İşleri Bakanı Prof. Dr. Tansu Çiller’e “Söyle o kadına, hükümet istifa etmezse hepinizin başı belâya girecek” diye muhtıradan iğrenç bir haber gönderen İ. Hakkı Karadayı Paşa çok mu masum?..
Madem demokrasiye bu kadar çok sahip çıkmak istiyorsunuz işte fırsat…
Hep birlikte aynı gün: “35. Madde kaldırılsın” diye atın manşetlerinizi…
Hatta bu manşeti madde kaldırılınca ya da değiştirilinceye kadar sürdürün…
Yapmazsanız…
Yapamazsanız gürültüyü bırakın…
Bir cumhuriyet savcısına ve yargıcına, “yürürlükteki kanunları uygulama” diyebilir misiniz?..
Ergun Babahan, Nazlı Ilıcak, Hasan Cemal, Fehmi Koru, Ertuğrul Özkök, Emre Aköz, Ahmet Kekeç, Ahmet Altan, Ali Bayramoğlu, Ahmet Taşgetiren, Ali Bulaç’a topluca sesleniyorum…
13.Haziran.2009 tarihli makalelerinizin altına imzamı atarım…
Ama…
35. Madde orada dururken daha kaç yıl yazacaksınız bunları?..
Bıkmayacak mısınız?..
Not: Bu makale, Nedim Şener’in, yazdığı kitap nedeniyle 28 yıl hapis talebiyle yargılanması için de geçerlidir.
Ergenekon Davası tutukluları için
“Savcı ve hakimler ne yapsın, kanunlar tutuklu yargılanmayı emrediyor” diyenler aynı şeyi Nedim Şener’in yargılanmasıyla ilgili niye söylemiyorlar?..
Nedim’i yargılayan mahkeme, bir savcılık soruşturması sonucu kovuşturma yapmıyor mu?..
Ne yapmalıydı mahkeme yargıçları?..
“Savcının kovuşturma talebi saçmadır” deyip daha ilk duruşmada “beraat” mı verseydi?..
Sevgili Medya; Sadece olayların üstünde durmaktan, olayların asıl sebebi olan çağdışı yasaları gözden kaçırdığınızın farkında mısınız?..
Adnan Berk Okan
15.06.2009