Cumhuriyet hangi kadın yazarın peşinde?
"Söz Sende" programında Hikmet Çetinkaya'yla yaptığı söyleşi yayınlanacak olan Balçiçek Pamir, söyleşinin can alıcı kısımlarını bugünkü köşesine taşıdı...
‘Ben bir alkoliktim’
BAZI röportajlar
beni çok şaşırtıyor. Programa çıkmadan önce ne soracağım, konuyu
nereye doğru yönlendireceğim, ne konuşacağım var tabii aklımda.
Üstelik program süresi 30 dakikaya indiğinden beri mucizeyi
başarmaya, hem keyifli sohbet hem haber çıkarmaya çalışıyorumya...
(Orasıda ayrı bir yazı konusu...) Bazen hiç beklemediğim bir isim
hiç beklemediğim bir konuda öyle bir açıklama yapıyorki, sorular,
konu, gündem falan uçup gidiyor. Dün Cumhuriyet Gazetesi yazarı
Hikmet Çetinkaya ile bugün yayınlanmak üzere bir “Söz Sende ”
çektik. Engin Ardıç‘a verdiği ayar, yeni vefat eden İlhan Selçuk‘un
vasiyetini açıklaması bir tarafa, kendisiyle ilgili öyle bir cümle
söylediki her baba yiğidin harcı değildir, üstelik televizyonda...
“Dinci basın beni alkolik olmakla suçladı!” diye söze başladı.
Şaşkınlıkla gözlerimi açtığımı fark edince devam etti. “Evet
alkoliktim!”
Hikmet Çetinkaya uzun yıllar alkolik olduğunu ve bu illetten
kurtulmak için psikolojik ve ilaç desteği aldığını anlattı. Ve
ekledi. “Utanacak bir şeyim yok. Bu da diğerleri gibi bir
hastalık...”
PEKİ BİZ BU KONUYA NASIL VARDIK?
Aslında İlhan Selçuk‘u konuşuyorduk. Ona Selçuk ve Balbay‘ın
Ergenekon iddianamesine giren konuşmasını hatırlattım ve sordum.
“İlhan Selçuk sizin için normal değil” demiş. Meğer Çetinkaya‘nın
dinci basın kullandı dediği detay buymuş. Bu sözü alkolikliğine
yormuşlar. “Oysa” diyor, “İlhan Selçuk haklı. Ben normal bir adam
değilim, deli bir tarafım vardır. İnsanların yüzüne karşı ne
hissediyorsam onu söylerim. Arkadan konuşmam, iş çevirmem.
Hiddetliyimdir. Sadece yazılarımda değil özel hayatımda da
hırçınım.”
Hikmet Çetinkaya‘nın bütün hırçınlığına rağmen, her ne kadar
Mustafa Balbay da benim hakkımda konuşabilir, başka arkadaşlarım da
dese de, alınmadığını söylemek yanlış olur. Hırçın, biraz kavgacı,
özü sözü bir, arkadan konuşmayan adamlar aslında daha duygusal ve
değerlere daha önem veren adamlar olmazlar mı? Daha çabuk kırılır,
daha çabuk üzülürler ama asla belli etmezler.
Hikmet Çetinkaya da onlardan birisi kanımca... Duygularıyla
yaşayan, hayatında siyah ve beyazlar olan grilere pek yer vermeyen,
tutkulu bir gazeteci. Bugün gazetesine, Cumhuriyet’e hâlâ duyduğu
coşku ve aşk da bunun göstergesi zaten. Sorduğunuzu duyar gibiyim.
Peki Cumhuriyet’te neler olacak? Bekleyip göreceğiz elbette. Koltuk
kavgaları şimdiden başlamış. Ama Çetinkaya‘nın İlhan Selçuk‘un
vasiyeti doğrultusunda “Vakıf Başkanı” olmayacağı kesin. Selçuk
aynı konuşmada Alev Coşkun‘a da “Hayır” demiş.
Ya yeni yazarlar? Herkesin yakından tanıdığı, bildiği, benim de
keyifle okuduğum güçlü bir kadın köşe yazarının peşindeler. Yani
yeni dönemde Cumhuriyet şaşırtacak. “Yazmıştı” dersiniz.
Not: Çetinkaya ile Söz Sende bu akşam 17.05’te
Habertürk’te
Balçiçek Pamir/HABERTÜRK