Çölaşan, Turgut'un davetini kabul eder mi?
Bugünkü Gazete HT'de "Emin Çölaşan'a çağrı" başlığı altında yayımlanan yazısında Çölaşan'a fazla bulaşmadan
GAZETECİLER.COM (ÖZEL
HABER / ANALİZ)
Kabul edelim ki bu ülkede kimi yazarlar aleyhinde yazmak, onları eleştirmek için yürek ister...
Neden?..
O kadar güçlüdürler ki; atacakları her "yalan" okurları tarafından bir "ayet" gibi doğru kabul edilir de ondan...
Ve atacakları zifti çıkarmak, namus lekesinini çıkarmaktan daha zordur.
Bu yazarlardan biri de Emin Çölaşan...
Ertuğrul Özkök'ün, "eğer bir hatam varsa o hatam da Emin'in yazdıklarına katlanmaktır, oysa onu çok daha önceden kovmalıydım" dediği gibi...
Serdar Turgut Çölaşan'ı eleştirmekten korkmayanlardan...
Ya da "ateş olsa cürmü kadar yer yakar" diye düşünenlerden...
Bugünkü Gazete HT'de "Emin Çölaşan'a çağrı" başlığı altında yayımlanan yazısında Çölaşan'a fazla bulaşmadan, kırıp dökmeden bir çağrıda bulunuyor ve bakın ne diyor:
Gazetenin (Sözcü) en etkili yazarı Çölaşan'a bir çağrım var: Gel hayatına ilk kez içinde iktidara kin gütmeyen, kendi cemaatinin en düşük seviyeli öfkelerine oynamayan, düşünce yerine ustaca ifade edilmiş küfür bulunmayan bir yazı yaz. O yazıda Kürt sorunuyla ilgili düşüncelerini ve teröre çözüm önerilerini anlat da biz de ne düşünüyorsun ilk kez öğrenelim. Çünkü yıllardır öfkelerini, kızgınlıklarını hep okuduk ama hayat hakkında ne düşünüyorsun, çözüm önerilerin nelerdir bir türlü göremedik. Bunu bir kez yap da görelim.
Turgut'un bu çağrısının Çölaşan'ın saygıdeğer eşi Tansel Çölaşan tarafından defalarca seslendirildiğini dinlemiştik bir ortak dostumuzdan.
Yani; karısını dinlemeyen bir adamın Serdar Turgut'un çağrısını ciddiye alıp da bir defa bile olsa bir "fikir yazısı" yazması tabii ki mümkün değil...
Zaten burada mühim olan Serdar Turgut'un çağrısından daha çok;
Çölaşan'ı eleştiri özelliği taşıyan bir yazı yazıp yayımlayabilmesidir.
Bu arada unutmadan;
Serdar Turgut'un "akılcı" siyasi yazılarının devam ettiğini de hatırlatalım.
Turgut'un yazdıklarının tamamını
Kabul edelim ki bu ülkede kimi yazarlar aleyhinde yazmak, onları eleştirmek için yürek ister...
Neden?..
O kadar güçlüdürler ki; atacakları her "yalan" okurları tarafından bir "ayet" gibi doğru kabul edilir de ondan...
Ve atacakları zifti çıkarmak, namus lekesinini çıkarmaktan daha zordur.
Bu yazarlardan biri de Emin Çölaşan...
Ertuğrul Özkök'ün, "eğer bir hatam varsa o hatam da Emin'in yazdıklarına katlanmaktır, oysa onu çok daha önceden kovmalıydım" dediği gibi...
Serdar Turgut Çölaşan'ı eleştirmekten korkmayanlardan...
Ya da "ateş olsa cürmü kadar yer yakar" diye düşünenlerden...
Bugünkü Gazete HT'de "Emin Çölaşan'a çağrı" başlığı altında yayımlanan yazısında Çölaşan'a fazla bulaşmadan, kırıp dökmeden bir çağrıda bulunuyor ve bakın ne diyor:
Gazetenin (Sözcü) en etkili yazarı Çölaşan'a bir çağrım var: Gel hayatına ilk kez içinde iktidara kin gütmeyen, kendi cemaatinin en düşük seviyeli öfkelerine oynamayan, düşünce yerine ustaca ifade edilmiş küfür bulunmayan bir yazı yaz. O yazıda Kürt sorunuyla ilgili düşüncelerini ve teröre çözüm önerilerini anlat da biz de ne düşünüyorsun ilk kez öğrenelim. Çünkü yıllardır öfkelerini, kızgınlıklarını hep okuduk ama hayat hakkında ne düşünüyorsun, çözüm önerilerin nelerdir bir türlü göremedik. Bunu bir kez yap da görelim.
Turgut'un bu çağrısının Çölaşan'ın saygıdeğer eşi Tansel Çölaşan tarafından defalarca seslendirildiğini dinlemiştik bir ortak dostumuzdan.
Yani; karısını dinlemeyen bir adamın Serdar Turgut'un çağrısını ciddiye alıp da bir defa bile olsa bir "fikir yazısı" yazması tabii ki mümkün değil...
Zaten burada mühim olan Serdar Turgut'un çağrısından daha çok;
Çölaşan'ı eleştiri özelliği taşıyan bir yazı yazıp yayımlayabilmesidir.
Bu arada unutmadan;
Serdar Turgut'un "akılcı" siyasi yazılarının devam ettiğini de hatırlatalım.
Turgut'un yazdıklarının tamamını