Cıvaoğlu i'nin noktasını koymak için yazdı!
Milliyet yazarı Güneri Civaoğlu Radikal genel yayın yönetmeni Eyüp Can'ın köşesine yanıt verdi ama polemik yapmadığını söyledi..
GAZETECİLER.COM - Dersim tartışmaları küllenir
gibi görünürken, Milliyet yazarı Güneri Cıvaoğlu
köşesinde konuya farklı bir kaynak ve farklı bir bakış açısıyla
yaklaşan bir yazı kaleme aldı.
"Polemik sevmediğimi okuyucularım bilir. Hele dost kalemlerle." diyen Cıvaoğlu, bugünkü yazısı için "Bu yazı da Eyüp Can'a cevap değil, "i"lerin üzerindeki noktaları tamamlamak amacıyladır." yazdı farklı bir kaynaktan Dersim'de 1938 yılında olan biteni analiz etmeye çalıştı.
2 Aralık'ta bu köşeye dikkat çekici bulduğum Bediüzzaman Said Nursi'nin yakın talebesi Albay Hulusi Bey'in hatıralarından şu satırları Eyüp Can'ın yazısından alarak yansıtmıştım:
"1938'de bizi Dersim isyanını önlemeye ve bastırmaya memur etmişlerdi. İsyan dedikleri şey de bazı dağ köyleri o yıl vergi verememişti. Bize verilen emir tek kelimeydi; İMHA. Canlı bir şey bırakmayınız; genç, ihtiyar, çocuk, kadın vs..."
Bunun ardından daha sonra TKP'nin genel sekreteri olacak olan İsmail Bilen ve onunla aynı doğrultuda yazan Rus bilim adamlarının Dersim'de olanların bir büyük isyan olduğuna, Ankara'nın bu isyanı bastırmak üzere kuvvet kullandığına "kanıt" iddialarını aktardı.
"Bir iki köyde vergi vermemek çocuğunu askere göndermemekten ibaret değil. Ciddi bir isyan. Sebebi ağaların, beylerin, şeyhlerin çıkarlarının ve statülerinin evden gitmesi tehlikesine karşı psikolojik hazırlığı yapılmış bir kalkışım.
Onların emrinde çalışan silahlı sayısı ise bugün dağdaki PKK'lıların sayısından fazla.
Buna rağmen Dersim'de çocukların, kadınların, yaşlıların da öldürüldüğü devlet düzenini sağlamak misyonunu çok aşan kuvvet kullanımını vicdanım da beynim de asla kabul etmiyor."
"Polemik sevmediğimi okuyucularım bilir. Hele dost kalemlerle." diyen Cıvaoğlu, bugünkü yazısı için "Bu yazı da Eyüp Can'a cevap değil, "i"lerin üzerindeki noktaları tamamlamak amacıyladır." yazdı farklı bir kaynaktan Dersim'de 1938 yılında olan biteni analiz etmeye çalıştı.
2 Aralık'ta bu köşeye dikkat çekici bulduğum Bediüzzaman Said Nursi'nin yakın talebesi Albay Hulusi Bey'in hatıralarından şu satırları Eyüp Can'ın yazısından alarak yansıtmıştım:
"1938'de bizi Dersim isyanını önlemeye ve bastırmaya memur etmişlerdi. İsyan dedikleri şey de bazı dağ köyleri o yıl vergi verememişti. Bize verilen emir tek kelimeydi; İMHA. Canlı bir şey bırakmayınız; genç, ihtiyar, çocuk, kadın vs..."
Bunun ardından daha sonra TKP'nin genel sekreteri olacak olan İsmail Bilen ve onunla aynı doğrultuda yazan Rus bilim adamlarının Dersim'de olanların bir büyük isyan olduğuna, Ankara'nın bu isyanı bastırmak üzere kuvvet kullandığına "kanıt" iddialarını aktardı.
"Bir iki köyde vergi vermemek çocuğunu askere göndermemekten ibaret değil. Ciddi bir isyan. Sebebi ağaların, beylerin, şeyhlerin çıkarlarının ve statülerinin evden gitmesi tehlikesine karşı psikolojik hazırlığı yapılmış bir kalkışım.
Onların emrinde çalışan silahlı sayısı ise bugün dağdaki PKK'lıların sayısından fazla.
Buna rağmen Dersim'de çocukların, kadınların, yaşlıların da öldürüldüğü devlet düzenini sağlamak misyonunu çok aşan kuvvet kullanımını vicdanım da beynim de asla kabul etmiyor."