Çıtayı Özkök'ün düzeyine indiremeyiz ya...

"Her alanında kalite çıtalarımızı indirebileceğimiz kadar indirdik, ama kimse Ertuğrul Özkök düzeyine kadar indirmemizi de beklemesin!"

GAZETECİLER.COM - "Tamam, hayatın her alanında kalite çıtalarımızı indirebileceğimiz kadar indirdik, ama kimse Ertuğrul Özkök düzeyine kadar indirmemizi de beklemesin!"

Böyle diyor İletişim Bilimci Nuran Yıldız kişisel web sitesindeki yazısında. Çıtayı Özkök düzeyine indirmek de olmaz artık başlıklı yazısında Hürriyet'in 20 yıl genel yayın yönetmenliğini yapan ve ardından da çekildiği köşesinde "nehrin kıyısında düşmanlarının cesetlerinin önünden geçmesini bekleyen" Özkök'ün Silivri Notlarını  analiz etti.

YAZARKEN UTANMADI OKURKEN BİZ UTANALIM

"Özkök'ün "Alice Harikalar Diyarında" minvalindeki Silivri notları üzerine Tuğçe Tatari de yazdı.

"Yazarken o utanmadı, okurken biz utanalım" demiş Tatari. Özkök'ün notlarını okurken ben, hislerimin ne olacağına bir türlü karar verememiştim.

Önce kendime kızmıştım, "okumak vakit kaybı" dediğim yazarları okumaya kalktığım için.

Kızdım. Sorguladım. Tiksindim. İletişim'deki öğrencilerim için umutsuzluğa kapıldım. Acıdım. En çok acıdım. Ülkeme. Medyanın haline. Amiral gemisinin yazarı olmanın geldiği düzeye.

Özkök'e zaman ayıran Silivri'dekilerin en değerli dakikalarının, böylesine ucuzlatılmasına. Duruşlarının "Bugün ne giysem" düzeyinde magazinleştirilmesi canımı yaktı.

KOLTUKTAN YOKSUN KALINCA DEPRESİF BOCALAMA HALİ

Genel yayın yönetmenliğinden yoksun kalmışlığın yarattığı depresif bocalama hali medya tarihindeki ayıp sayfalarında yerini alacak mı bilemem.

Bildiğim, Özkök'ün Silivri notları arasında öyle bir bölüm var ki, karakterini apaçık ele veriyor.

Arayış dergisinde yazdığı bir yazı yüzünden kendisi yerine, Nahit Duru'nun 3 ay hapis yattığını yazmış. Kendisi yerine başkasının tutuklu kalmasından utanmayan, suçluluk duymayan bir adam, başkalarının özgürlükten yoksunluğu üzerine geyik çevirirken niye utansın?

Günahlarından pişman olmak yerine, onları kutsayan, hezeyanlarını gurur vesilesi yapan bir adam profili var karşımızda. Ne bekliyoruz ki?

Özkök için "Yazarken utanmamış" demeyi seçen Tuğçe Tatari'ye diyeceğim o ki, utanmak bir karakter halidir. Kendisi dışında insanlar olduğunu fark etmek halidir. Kendini sevicilikten uzaklaşma halidir. Empati kurabilme halidir ki empati, uygarlık düzeyini gösteren bir ölçüttür."

Nuran Yıldız'ın köşesinin tamamını okuyabilirsiniz.