Ciner, Doğan'ın imdadına yetişti!

Akşam gazetesi yazarı Mehveş Evin Yiğit Bulut'a öyle sözler söyledi ki somayın! Ne cehaletini bıraktı, ne de kişilik bozukluğunu...

GAZETECİLER.COM- Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar, "aranızda yiğit arıyorsanız, gerçek yiğit, aranızda dolaşıyor: Yiğit Bulut...' dedi.  Akşam gazetesi yazarı Mehveş Evin "ne zamandan beri yarı cahillik yiğitlik oldu?" diye sordu....

"Vay, vay, vay, sevgili dostlar! Özkök'ün yayın yönetmenliğinin sona erdiği gün kurban kesecek olanlar, bu 'Harika Çocuk'a alkış tuttu, çünkü eskaza Amiral gemisinin başına geçseydi, Doğan grubu için sonun başlangıcı olacaktı!" diyen Evin'e göre Allah'tan Ciner grubu, Doğan'ın imdadına yetişti de Bulut'u transfer etti.

GÖZÜNÜ GENEL YAYIN YÖNETMENLİĞİNE DİKTİ!

(...) Yiğit Bulut'un en basit ekonomi kurallarını altüst ederek yıllardır ülkenin en 'prestijli' kanallarından birinde yorumlar döktürmesi, borsa yorumlarının arasına ultra faşist-ulusalcı hezeyanlarını katıp Avrupa Birliği'ne sayıp sövmesi ve bu surette TÜSİAD Başkanı, patronunun kızı Arzuhan Yalçın Doğan'ı bile çileden çıkarması, evrim teorisini yaratıcı zekayla çürütmesi (!) yetmemiş, alenen Hürriyet'in yayın yönetmenliğine gözünü dikmişti...

KAŞ GÖZ ONDA, JÖLELİ SAÇ ONDA

Neden dikmesin ki? Kaş göz onda, her daim geriye doğru jöleli saç onda, heybetli görüntü onda, hitabet sanatı ve şovmenlik dersen, en alasından onda! Üstelik Galatasaray ve Bilkent mezunu, iki de dil biliyor, ama en halkçı, en Türkçü o! Namık Kemal Zeybek'in kızıyla evli fakat her ne hikmetse son günlerde, 'şarap ve Beyaz Türk düşmanlığı' yapmaya soyunmuş vaziyette. Acaba hayatında hiç şehir hatları otobüsüne bindi mi, yabancı düşmanlığı yaparken kullandığı araba, giysi, cep telefonu Türk malı mı, Starbucks kahvesi tüketiyor mu, insan merak ediyor doğrusu...

YARI CEHALETİN GÜCÜ ADINA YAŞASIN YİĞİT BULUT

Türk basını zaten vasatın da altında pek çok ismin tutunup, yükselebildiği muhteşem bir platform. Ağzı laf yapsın, ona buna çaksın, biraz da hırsı olsun, yeter! Hadi onu anladık diyelim, yarı delilik, paranoid kişilik bozukluğu, yarı cehalet ne zamandan beri cesaret, sivrilik ve yiğitlik oldu?
Fazla söze hacet yok, Doğan'ın parça tesirli bombasının transferi şerefine alıntı yapalım:
-'Çan eğrisinin tepesinde tabii ki en zenginler olacak ama dağılım sağa ve sola eşit olsun. Çan eğrisinin sağında solunda kalanlar normal standartlara yükselsin.' (Bana çan eğrisini anlat, Bulut-çan...)
-'Çanakkale şehitleri'ni andık ama ben aynaya bakıp kendi yüzüme tükürdüm. Bu insanlar bu ülkenin bağımsızlığı için öldüler. Bugün bakıyoruz bankalarımızın %60'ı yabancıların elinde, Türk Telekom yabancıların yönetiminde, ülkenin bütün önemli kurumları satılmış, bundan sonra bizler bu topraklarda yalnızca misafiriz.' (Çanakkale şehitleriyle yabancı bankaların arasında nasıl bir bağdır bu?)
-Türkler Anadolu'ya '1071'de geldi' propagandası 'kara bir yalan' olup, tarihi gerçekler Türklerin M.Ö. 3000'e kadar giden bir süreçte Anadolu'da olduklarını göstermektedir! Anadolu-Trakya Türk toprağıdır, fetih değildir! (Haklı. Anadolu'da Türk'ten başkası yaşamadı! Hatta insanlık, pardon yaratıcı zeka da Türkler'den evrildi.)
- Evrenin ortaya çıkışı için 'big bang', insanın bu hale gelişi için ise prokaryotik bakteriden ökaryota oradan 'hücre' gelişimine ve bugüne net bir açılım yapabiliriz! Ve bu tez 'bilimseldir'! (Ekonomist, filozof, halk adamı ve bir tutam da mikrobiyolog!)
Yarı cehaletin gücü adına, yaşasın Türk basınının Yiğit'i!