Çiğdem Toker

Cumhuriyet

Bir şey dikkatinizi çekiyor mu bilmem?..

Türkiye Cumhuriyeti dolandırıcılık tarihinin en büyük (“Büyüklük” ululuk anlamında değil kemiyet olarak kullanılmıştır) son dönem dolandırıcıları genellikle “Dindar geçinen” kesimlerden…

Dolandırılanlar ise yine genellikle“Dindar” olduklarını düşünen, çevrelerinde öyle tanınan insanlar…

Yakın tarihin dolandırıcı Müslümanlarının isimlerini saymak istemiyorum…

Ama…

İlk ikisinin Konya ve Yozgat’tan çıktıklarını hatırlatmam yeter…

Ve…

Bir başkası ise ticari değil, “Bağış”…

“Deniz Feneri” soygunu…

Bildiğiniz gibi o olayda da dolandırılanlar genellikle “dindarlar”; “dolandırıcılar” ise genellikle “dindar görünümlü dinsiz imansızlar” idi…

Bu girişi, Çiğdem Toker’in dünkü Cumhuriyet’te “Akgündüz’ün Kirli Kahkahaları” başlığı altında yayımlanan makalesini okuduktan sonra yazdım…

Toker, kamuoyunun “Jet Fadıl” olarak tanıdığı Fadıl Akgündüz’ün yine kamuoyunda “2. Nesil dolandırıcılık” olarak tanımladığı son eylemini hatırlatıyor…

Akgündüz’ün 2. Nesil dolandırıcılığı iddiasının konusu olan Caprice Gold Oteli’nin bundan dört yıl önce yapılan temel atma törenine katılanlara bir bakalım…

-      Bayrampaşa Belediye Başkanı (Son dönem Ak Parti milletvekili) Hüseyin Bürge,

-      Bayrampaşa Kaymakamı Veysel Yurdakul,

-      AKP Siirt Milletvekili Afif Demirkıran,

-      AKP Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda,

-      Siirt Jetpaspor Asbaşkanı ve eski Beşiktaşlı milli futbolcu Alpay Özalan (TMSF’nin olduktan sonra Lig TV'de futbol yorumu yapıyor o etkili ses tonu ve muhteşem(!) Türkçesiyle)...

Çiğdem Toker nefis bir tarihi tekerrürü anlatıyor aslında…

Ya da…

Ders alınmadığı için tekerrür eden tarihi…

“Dindar” kesimlerin “dindar görünümlü dinsiz imansızlar” tarafından üst üste birkaç kez ne kadar kolay dolandırıldıklarına dikkat çekiyor…

İşin ilginci…

Dolandırıcıların da dolandıranların da ortak özellikleri Ak Partililikleri…

Lütfen okuyunuz…

Tam da ibretlik bir yazı…

Ve…

Çiğdem Toker “günün Köşe Yazarı”…