Çetiner Çetin yazdı: Serrac Hafter’in bileğini büktü
14 ay süren yoğun saldırının ardından başkent Trablus'un rahat bir nefes aldığını söyleyen Habertürk yazarı Çetiner Çetin, "Her halükârda savaş bir yana, yönetilmesi gereken devasa bir siyasi kriz, arka planda ise ülkenin paylaşılması ihtimali olacak" diye yazdı.
Libya ordusu, uluslararası bir konsorsiyum tarafından desteklenen Hafter'e karşı başarı kazandı. Habertürk yazarı Çetiner Çetin de Libya savaşının bitmediğini söyledi ve "Doğrudan çarpışmanın kinetik gücü önümüzdeki haftalarda mutlaka azalacaktır. " diye yazdı.
Türkiye'nin 2019’un sonundan itibaren siyasi ve askeri süratlenmeyle Trablus hükümetini savunmak üzere yardıma koştuğuna dikkat eçeken Çetin, bugünkü yazısında bazı uzamanların değerlendirmelerine yer verdi ve Libya’da Rus-Türk ittifakının özellikle Fransa’yı endişelendirdiğini söyledi.
Serrac Hafter’in bileğini büktü
Trablus kuşatması sona erdi. 14 ay süren yoğun saldırının
ardından darbeci general Hafter’le savaşan Rus paralı askeri de,
milisler de, Sudanlı savaşçılar da güneydeki Beni Valid ve Cufra
üslerine doğru çekildi. Başkent Trablus nefes aldı.
Tabii ki Libya savaşı henüz bitmedi ama doğrudan çarpışmanın
kinetik gücü önümüzdeki haftalarda mutlaka azalacaktır. Bununla
birlikte Libya’nın devrik lider Kaddafi döneminden bu yana en
savaşçı kabilelerini barındıran Mısratalı güçler, bu noktada
Sirte’yi kurtarmak için hücuma geçmeyi deneyebilir.
Her halükârda savaş bir yana, yönetilmesi gereken devasa bir siyasi kriz, arka planda ise ülkenin paylaşılması ihtimali olacak: Sahaya indiği andan beri savaşın seyrini değiştiren Türkiye’nin yörüngesinde Trablusgarp… Öte yanda Rusya ile BAE’nin yörüngesindeki Sirenayka…
Ancak kesin olan bir şey var: Hafter güçlerinin 14 ay süren
kuşatmasının sisleri arasından şu anda tek bir mutlak galip
beliriyor ve bu, Fayez el Serrac hükümeti gözükse de galip,
Türkiye’dir.
Türkiye, 2019’un sonundan itibaren yıldırım gibi bir siyasi ve
askeri süratlenmeyle Trablus hükümetini savunmak üzere yardıma
koştu. Bir savunma ve bir de enerji kaynaklarının paylaşımına
ilişkin iki anlaşma imzaladı, zırhlı araçlar, İHA’ların yanı sıra 3
bini aşkın Suriye Milli Ordusu’na mensup silahlı grubu Trablus’a
nakletti. Bu noktada, gelecekte düzenlenecek her müzakere masasında
Türkiye olacaktır.
Serrac’ın Perşembe günü Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme sıradan değildi.
Serrac, “Libya’da düşmanın ortadan kaldırılmasına kadar
mücadelemize devam edeceğiz. Hafter ile hiçbir müzakereyi kabul
etmeyeceğiz” dedi. Hemen ardından ise şunları ilave etti: “Şimdi
Türk işletmelerin tamamı ülkenin yeniden inşası için bize yardım
etmek üzere Libya’da hoş karşılanacak.”
UMH’nin sahadaki başarılarından güç alan Türkiye, ateşkes müzakereleriyle zaman kaybetmeden siyasi bir çözüm uygulanması için NATO’nun desteğini garanti etmeye çalışıyor.
Türkiye, Libya'nın geleceği konusunda ABD ile yaptığı görüşmelere de hız verdi. ABD’nin Rusya’nın Libya’daki faaliyetleri konusunda duyduğu endişeler nedeniyle Tunus’ta bir Güvenlik Gücü Yardım Tugayı kurmayı düşündüğünü açıklaması Washington’ın Moskova’ya karşı duracağına dair Ankara’da umutları artırmış durumda.
Türkiye Suriye’de olduğu gibi Libya’da da Rusya ile karşı karşıya gelmeden süreci yönetmek istiyor. Yönetim modelleri oldukça farklı. Daha önceki yazımda belirtmiştim. Rusya nasıl ki Suriye’de Beşar Esad’ın yerine alternatif lider düşünüyorsa Hafter ile ilgili benzer kanaate varabileceği de uluslararası basına yansımaya başladı.
Öte yandan Libya çatışmasına karışan ve karşı çıkan Rusya ve Türkiye, doğu ve batı Libya'daki kamplar arasındaki müzakerelerin yeniden başlatılması lehine diplomasi alanında da çalışıyorlar.
İki Libyalı lider, ülkenin batısında Trablusgarp için Fayez el Serrac ile doğuda Bingazi için Hafter, bir gün aynı müzakere masasında buluşur mu? Libyalı iki düşman hiçbir zaman yüz yüze görüşmediği için bu olasılık biraz uzak görünüyor. Ve görüşmelerdeki son girişimlerin yıkıcı başarısızlıkları dikkat gerektiriyor. Ancak yeni bir fırsat penceresi de var.
Darbeci Hafter, şubat ayı sonunda önerilen ortak askeri 5+5 komisyonu (CMM) çerçevesinde görüşmelerin yeniden başlamasını kabul etti. BM elçisi Amerikalı Stephanie Williams ile Hafter'e sadık delegasyonun beş üyesi arasında video konferansla ilk toplantı yapıldı. BM, Ulusal Mutabakat Hükümeti ile benzer bir toplantının önümüzdeki günlerde yapılmasının planlandığını belirtti. 3 Haziran'da Fayez el Serrac Ankara'daydı. Aynı dönemde de el Serrac’ın sağ kolu Başbakan Yardımcısı Ahmed Muaytık Moskova'ya gitti. Yakın zamanda askeri çatışmalarda çok ciddi bir azalma olacak dedi.
PETROL GELİRLERİ YÜZDE 97 DÜŞTÜ
BM, bu tartışmaların "kalıcı bir ateşkes anlaşmasının yolunu açmak için sakin bir dönüş ve insani bir ateşkes" ile sonuçlanmasını umuyor. Çünkü Nisan 2019'da doğu birliklerinin Trablus'a saldırmasıyla yeniden alevlenen savaş, son aylarda yoğunlaşarak yüzlerce ölüme ve 200 binden fazla kişinin yerinden edilmesine neden oldu. Nisan ayında Libya’nın petrol gelirleri, petrol tesislerinin kapatılması nedeniyle 2019 yılının nisan ayına göre yüzde 97 azalarak 1,4 milyar avrodan 45 milyon avroya düştü.
Trablus ile bağları koparmadan Rusya, Bingazi Merkez Bankası’nın tartışmalı varlığı için Malta’da bastırılan sahte para da dahil olmak üzere Hafter'e verdiği desteği azaltmadı. Geçen aralık ayında BM uzmanlarının hazırladığı rapora göre Rus şirketi Goznak, 6 milyar avro karşılığı Libya dinarı üretti. Malta makamları ayrıca 26 Mayıs'ta 1 milyar avro değerinde sahte Libya dinarı banknotları ele geçirdiğini duyurdu.
Rusya Libya sürecinin yönetimi konusunda sıkışmış durumda. Ele avuca sığmayan Hafter’den kendi ekonomisindeki sorunlara, küresel pandemiye uzanan bir silsile buna sebep oluyor.
Avrupalı bazı uzmanlar ise Moskova ve Ankara’nın çoktan
anlaştığını hatta Libya’yı paylaştıklarını yazıyor. Ortada bir
paylaşım var mı bilinmez ama Rusya ve Türkiye’nin çıkarlarını
korumak için uzlaşmak durumunda oldukları net. Ve bu uzlaşı
Suriye’dekinden daha tekin olmalı.
Ayrıca Libya’da Rus-Türk ittifakı özellikle Fransa’yı
endişelendiriyor.
Araştırmacı ve politika uzmanı Emadeddin Badi, Foreign Policy dergisinde, “Abu Dabi yönetiminin Nisan 2019'dan bu yana Hafter adına 850'den fazla drone ve uçak saldırısı gerçekleştirdiğini ve 2020'nin başından beri yüzlerce uçağın tonlarca silah taşıdığından şüphelenildiğini belirtti.
Élysée Sarayı’ndan 3 Haziran'da yapılan açıklamada, “Libya’daki krizin gözden kaçmasından endişe duyulduğu” kaydedildi. Paris, "en kötü durum senaryosundan" yani Moskova ile Ankara'nın "kendi şartlarına göre siyasi bir senaryo üzerinde anlaşmış olmalarından" korkuyor.